Kıskançlık, küçük çocuklarda olmak üzere bazen yetişkinlerde bile görülen, okul korkusuna hatta bazen davranış bozukluğuna neden olabilecek bir problem davranış ve duygudur.

Kıskançlık, sevilen birinin veya bir nesnenin başkası ile paylaşılamamasıdır. Bu duygunun doğuştan bizimle geldiğine inanılır. Ancak çocukların ben merkezliği dikkate alınırsa bu duygunun daha yoğun olması gayet normaldir.

Doğal, evrensel ve insanı oldukça mutsuz eden bir duygudur. Bu duygunun normal ve evrensel olduğunu unutmamakla birlikte dozunun önemli olduğunu bilmeliyiz. Çocuk, herkesin kendisinden daha iyi olduğunu ve kendisinin herkesten daha az sevildiğini düşünmeye başlar. Küçük çocuklarda kardeş kıskançlığı bazen davranış bozukluğuna kadar varabilmektedir.

 

Kıskançlık duygusunun nedenleri

*Adler’in kardeş sıralamasını dikkate alırsak her gelen kardeş bir öncekini tahtından etmektedir. Yani o güne kadar kendisinde olan ilginin bir başkasına kayması çocukta güvensizlik yaratmakta ve suçlu olarakta anne-babayı görmektedir.

*Kardeşler arası kıskançlığın derecesi, anne babanın tutumuna, büyük ile anne-baba arasındaki yerleşmiş bağlara, yeni çocuğun doğumu ile büyük çocuğa karşı tavrın değişimine bağlıdır. Bu tavırları belirlediğimizde kardeşler arası yaş farkınında dikkate alınması gerekir ki, kıskançlığın en önemli etkenlerinden biride yaş farkıdır.

*Aile dışındaki çevreninde bu duyguya etkisi olabilir. Çevreden duydukları bazı sözler, çocukların birbirleriyle rekabete girmelerini, kızgınlık duymalarını sağlayabilir.

*Ailelerin cinsiyete ilişkin tercihi varsa ve bunu yansıtıyorlarsa, cinsiyete göre kıskançlık yaşanması kaçınılmaz hale gelir.

*Bazı çocuklar ise tüm şartlar uygun yaratılmasına rağmen kıskançlık duygusu geliştirebilir. Bu çocukların mizaçlarıda kıskanç olabilir.

Kardeş kıskançlığının belirtileri

*Kardeş kıskançlığının temel belirtileri duygu karışıklığıdır. Kendine acıma, üzüntü, küçük düşme korkusu, can sıkıntısı, öfke, nefret, intikam, sevgi, koruma ve yakınlık gibi duyguları aynı anda yaşayıp duygu patlamalarına neden olabilir.

 

*Çocuk o güne kadar evde ilgi ve sevgi odağıyken birden ikinci plana itilmiş gibidir. Bu duygu bazen anneden uzaklaşma, bazen yemek yememe, aileye karşı ilgisiz davranmaya neden olabilir.

* Kabus gördüklerini, çişlerinin geldiğini bahane ederek ilgiyi kendi üzerlerine çekmeye çalışırlar. Altını ıslatma, parmak emme gibi davranışlarla önceki gelişim evresine gerileme görülebilir.

*Evden çıkmayı reddetmeyle birlikte, baş ağrısı, mide bulantısı gibi psikosomatik belirtiler, huzursuzluk, isteksizlik ve diğer stres belirtileri sık sık gözlenebilir.

*Bazı çocuklar kıskançlık duygularını açıkça ortaya koyarak kardeşine vurma, onun oyuncağını kırma, “ondan nefret ediyorum” deme gibi davranışlar gösterirken bazıları da bu duygularını bastırır ve aşırı sevgi gösterir, bu davranışın altında çoğu zaman ana-babanın sevgisini kaybetme, tepki görme korkusu yatar.

*Anne babaya artık onu sevmediğini düşündüğü için sık sık kendisini sevip sevmediğini sorabilir.

KARDEŞ KISKANÇLIĞINA ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

*Çocuklarımız hayatı kendi kafalarında oluşturdukları şemalar ile algılarlar ve böyle anlamlandırırlar. Bu nedenle kardeş doğmadan önce çocukta oluşturacağımız kardeş şeması, yeni gelecek bireyden sonraki ev hayatı şeması ne kadar doğru oluşturulursa bu dönem o kadar iyi atlatılır.

*Kardeşinin ilgiye ihtiyacı olduğu, eve sürekli misafirin geleceği, annenin ve babanın yoğun olacağı, bazen kendisi ile ilgilenmekte zorlanabileceği ancak bunun onu sevmedikleri anlamına gelmediği anlatılmalıdır.

* Ebeveynleri rol model alan çocuklar, bu dönemde ebeveyn rahatsa rahat olur, endişeli olursa gergin olur.

*Bu dönemde özellikle babalara büyük görev düşmektedir. Çocuk kendisini yanlız, itilmiş hissetmemesi için babalar çocukla daha çok ilgilenmelidir. Anne doğal olarak bebekle ilgileneceği için baba büyük çocuğa daha çok zaman ayırmalıdır.

*Aileler bazen yeni gelen çocuğun yarattığı stresi büyük çocuğa yansıtmaktadır. Anne, büyük çocuğun bir isteği varsa bazen sesini yükseltir. Büyük çocuğun alacağı mesaj ikinci duruma itilmişliktir. Bunu yapmamaya özen göstermek gerekir.

*Büyük çocuk ile ne kadar kaliteli zaman geçirilirse kıskançlık duygusu o kadar kontrol edilebilir.

 

*Yeni doğan bebeğe aşırı sevgi gösterisinde bulunmak yerine, var olan sevgiyi ilk andan itibaren paylaştırabilmeyi hedeflemek daha doğru olacaktır. Bebeğe sevgi gösterdikten hemen sonra panik içinde büyük çocuğa da aynı şeyi yapmaya çalışmak doğallığın kaybolmasına ve çocuğun kendisinin zorla sevildiği gibi yanlış bir fikre kapılmasına neden olacaktır.

*Kıskanmasın diye çocuğa aşırı hoşgörü göstermek durumu kötüleştirecektir.Örn:Önceden yalnız yatan çocuğun anne babasıyla yatmasına izin verilmemelidir. Çocuğa kıskanmasın diye gösterilen aşırı ilgi, bu kez de kardeşinin onu kıskanmasına neden olabilir.

*Bebeğe zarar vermesine izin verilmeyeceği kesin bir dille anlatılmalıdır.

*Bebekle ilgili işlerde büyük çocuktan yardım istenebilir. ,

*Ebeveynler, çocuğun, kardeşine yönelik olumsuz duygularını reddedip, önemsememek yerine, onları kabul edip, tanımaya çalışmalıdır ve olumsuz duyguları ifade etmesine fırsat vermelidir.

*Büyük çocuğa küçülen giysileri, eski oyuncakları küçük çocuk için seçerken birlikte yapmak faydalı olabilir.

*Unutmayalım.. Kıskançlık doğal bir duygudur. Her yaşta insan, bu duyguyu zaman zaman yaşayabilir. Kıskançlık duygusunun yok edilmesi mümkün değildir, o yüzden “hiç kıskanmasın” diye düşünmek yerine, çocuğun yaşadığı duygunun normal olduğunu kabullenmek ve kıskançlığın vereceği zararları en aza indirebilmek için hedef konulmalıdır.