Kıskançlık duygusu, insanın doğasında var olan sağlıklı ve evrensel bir duygu olup çocuklukta çoğu zaman kardeş doğumu ile su yüzüne çıkmaktadır. Kardeş kıskançlığı, ebeveynlerinin ilgisi ve sevgisi için, birbirlerine üstünlük kurmak istemesi ve bunun için çekişmesi ile kendini gösterir. Kardeş kıskançlığı, kardeşi olmasını en çok isteyen çocukta bile sıklıkla görülür ve anne babanın bir başkasıyla paylaşılamamasından kaynaklanır. Bu duygu kardeşe yönelik gibi görünse de aslında anne babaya duyulan öfke ve kırgınlığı yansıtmaktadır. Çocuklar yeni bir kardeşi olduğunda kendilerini desteksiz ve güvensiz hissederler. “Beni eskisi kadar sevecekler mi”, “benden daha çok onu severlerse” gibi düşünceler, çocuğa ayrılan zamanın azalması, ilgi ve dikkatin paylaşılacak olması kıskançlığın temelini oluşturmaktadır.
Kardeş kıskançlığı ile baş etmede ebeveynlerin tutumu çok önemlidir. Bebeğin gelişini sade ve somut bir dille çocuğa anlatın ve onu hazırlayın. Kardeş gelince neler olacak, kardeşi için neler yapılabileceğinin anlatılması kıskançlığı azaltabilir. Kardeşin doğumundan sonra günlük yaşantınızda değişiklik yapılmaması önemlidir. Yapılacak değişikliklerin kardeş doğmadan önce yapılması faydalı olmaktadır. Kardeşine yardım etmesi için fırsat tanıyın ve ona kendi bebekliğinden bahsedin. Çocuğa ayrılanın zamanı ve ilgiyi azaltılmayın veya aşırı artırmayın. Çocuğun duygularını kabul ettiğinizi gösterin ve kendi duygularınızı ifade edip çocukla birebir kaliteli vakit geçirin. Büyük çocuk olmanın avantajlarından bahsedin ama “artık büyüdün, abla/ağabey oldun” diye etiketlemeyin. Kardeşler arasında kıyaslama yapmayın ve taraf olmayın. Çocuğa, kardeşini kabullenebilmesi için zaman tanıyın.
Her çocuk tek ve özeldir. Ebeveyn tutumlarında önemli olan çocuğun aile içinde kendi özel yerinin farkında olmasını sağlamaktır.
MERVEKEVLEKÇİ
UZMAN PSİKOLOG