Klinikte çokça karşılaştığım ve her seferinde tane tane düzeltmeye çalıştığım mitlerden biri.
Beslenmeyi ilgilendiren her konuda olduğu gibi bu konuda da kontrolsüzce artan bir bilgi kirliliği mevcut. Hastalarımızın bazıları kırmızı et yemeyi kesinlikle reddederken bir kısmı tavuk yemeyi reddettiği için haftanın her günü kırmızı et yemeyi tercih edebiliyor.
Ama maalesef özellikle hastalıklarda beslenme tedavisinde böyle kişisel tercihlere fırsat vermek çok daha büyük sorunlara yol açabileceği için düzeltmeye gitmekten başka çaremiz kalmıyor.
Sağlıklı ve dengeli beslenme kavramı yıllardır anlatılan ve besin çeşitliliğini ve doğru miktarını hedef alan bir kavram. Hala severek kullanıyorum bu kavramı çünkü en doğru ifadenin bu olduğunu düşünüyorum.
Özellikle kanserde beslenme konusunda tek tip beslenmenin yol açabileceği sağlık sorunları apayrı ve uzun bir konu ancak kırmızı et ile ilgili özellikle rektum kanseri tanısı alan hastalar için bir takım katı uyarılar mevcut. Rektum kanseri tanısı almış bir hasta için takip edilen klinik çalışmalar göz önüne alındığında sadece bir kaç çalışmaya bakıp kırmızı eti tamamen yasaklayan uzmanlar olduğunu biliyor ancak katılmıyorum.
Kırmızı et tüketimi ve rektum kanseri ile ilgili yapılan çalışmalarda genellikle işlenmiş kırmızı et irdelendiği ve çoğu çalışmada işlenmiş ve işlenmemiş olarak bir ayrım yapılmadığı için kırmızı et konusu soru işareti olmaya devam ediyor.
Ancak pek çok yayının bize gösterdiği temel ilke işlenmiş et tüketiminin sınırlandırılması gerektiği. İşlenmemiş kırmızı et tüketiminde ise haftalık 400-500gr bandını aşmamak sağlıklı beslenme için atılabilecek güzel bir adım.
Beslenme konusunda takıntılar yaratmadığımız ve sağlıklı adımlar atabileceğimiz günlere