Son yıllarda giderek yaygınlığı artan bir hastalık olan kanserin tedavisinde, hastaların yaşayabileceği fizyolojik ve psikolojik sorunların da desteklendiği bütüncül yaklaşımlı tedavilerin tedavi başarısında olumlu etkisi olduğu bilinmektedir. Kanser hastalığının adı, tedavi sürecinde yaşanabilecek zorlukların stresi ve sürecin olumsuz olacağına dair kaygılar, çevredekilerden gelen tedaviye yönelik ön yargılar ve kulaktan dolma bilgiler sebebiyle hasta ve hasta yakınları olumsuz etkilenebilmektedir. Maalesef günümüzde hala kanser tanısı ümitsizlik, yoğun ağrılar ve ölümü hatırlatmaktadır. Her ne kadar son yıllarda tedavi yöntemleri geliştirilmiş ve kanserlerin tedavisi mümkün olsa da hastalık tanısı almak bir kriz durumudur. Bu kriz durumunda hasta ve hasta yakınlarının farklı pek çok psikolojik süreçten geçmesi doğaldır. Ancak hastalar kadar hasta yakınlarının da benzer bir psikolojik süreçten geçtiği ve yalnızca aile desteğinin yeterli olmadığı unutulmamalıdır. Tıpkı bedensel sağlık için uygulanan tedaviler gibi ruhsal sağlığın da desteklenmesi tam bir iyilik hali için önemli olup tedavi sürecini de olumlu etkilemektedir. Hastanın tedavi sürecine uyumu, tedaviye yönelik motivasyonu, hastalıkla beraber gelen yaşamsal değişimlere verdiği duygusal yanıt, kendilik algısı ve düşünce biçimi, sağlıklı baş etme becerileri, duygusal farkındalığı, aile ve çevresiyle ilişkisi gibi pek çok konuda psikolojik desteğinin rolü önemlidir. Hasta yakınları için; bakım veren olmanın pek çok açıdan olduğu gibi duygusal açıdan da zorlayıcı bir süreç olduğu, hasta yakınları için de bu sürecin yaşantılarında önemli bir olay olduğu ve gerektiğinde psikolojik destek alabilecekleri unutulmamalıdır.