Kan basıncı tedavisinde ilk seçenek ilaç değildir
Hipertansiyon, yani kan basıncının yükselmesi, kalp damar hastalıkları için iyi bilinen bir risk faktörüdür.
Hipertansiyon tedavisi denilince akla genelde ilaçlar gelir. Ancak hipertansiyonun tedavisinde öncelik ilaç dışı yaklaşımlardadır.
İlaç dışı yaklaşım denildiğinde ne anlamamız gerekir? Bunlar basit olarak kilo verilmesi, diyet, egzersiz, tuz kısıtlamasını içerir.
Diyet: Akdeniz tipi beslenme önerilmektedir, yani, sebze ve meyveden zengin, yağdan fakir ve tam tahıl içeren diyet şeklidir.
Kilo verilmesi: İdeal vücut kilosu hedeflenmelidir. Verilen her 1 kilo için 1 mmHg kan basıncı düşmesi ön görülebilir. Kilo vermek ile sadece kan basıncı düşmeyecektir, bunun yanında damarların tıkanmasına yol açan plaklar, şeker hastalığı (tip 2 diyabet) ve kolesterol bozuklukları gibi birçok durumda da sağlık açısından da faydalar ortaya çıkacaktır. Genel strateji şu şekilde olmalıdır: kilo alımı engellenmeli, kilo verilmeli ve verilen kilolar sonrası ideal kilonun korunması amaçlanmalıdır.
Tuz kısıtlaması: Amaç < 1500 miligram altında tuz almaktır. Yemeklere tuz atılması dışında yüksek miktarda tuz içeren gıdalara da dikkat etmek gerekecektir. Bunlar şalgam, soda gibi içecekler ve turşu, salam-sosis gibi hazır işlenmiş gıdalardır.
Fiziksel aktivite: Aerobik, dinamik ve izometrik egzersiz önerilmektedir. Egzersiz yapılamıyorsa bile gün içi yaşam tarzı aktiviteleri arttırılmalıdır. Bunun için boş zamanlarda, çalışma arasındaki molalarda düşük yoğunlukta yürüyüş yapmak bile yeterli olacaktır. Mümkün oldukça hareketsiz geçen zaman azaltılmalıdır. Egzersiz kan basıncını azalttığı gibi damar içerisinde plak ilerlemesinin önlenmesi, ritim bozukluklarının düzenlenmesi, pıhtı oluşumunun engellenmesi ve antidepresan etkileri ile de ek faydalar sağlayacaktır.
Bunların yanı sıra alkol alımının kısıtlanması ve potasyumdan zengin besinlerin tüketilmesi de faydalı olacaktır.