İşte Bu Doktor İndir

Kalp yetersizliği hastalarının tahmin edilen yaşam beklentisi her gün daha fazla uzuyor. Artık kalp yetersizliği hastalarının önemli bir bölümü kalp dışı nedenlerle ölmektedir. Kalp dışı ölüm nedenleri içinde ise kanser ilk sıralarda yer tutmaktadır. Kanser tedavisine bağlı kalp yetmezliği ile ilgili çok araştırma yapılmasına rağmen, kalp yetmezliğine bağlı kanser gelişimi üzerinde fazla durulmamıştır. Son yıllarda yapılan çalışmalar kalp yetmezliği ile kanser gelişimi arasında ilişki olduğunu göstermektedir. Ancak bu çalışmalar ilişkiyi göstermekle birlikte nedenselliği göstermez. Bu yayında kalp yetmezliği ile kanser gelişimi arasındaki nedensellik araştırılmıştır.

İncebağırsak kanserine yatkın 22 farede kalp krizi oluşturularak kalp yetmezliği gelişmesi sağlanmıştır. On fareye taklit operasyon yapılmıştır. İkinci hayvan modelinde kalp krizi geçiren 17 fare veya taklit kontrol 7 fareden alınan kalp başka farelere nakledilmiştir. Altı hafta sonra tümör sayısı, hacmi ve artışı ölçülmüştür. Hem kendi kalbinde yetersizlik olan hayvan modelinde, hem de nakledilen kalpte yetersizlik olan hayvan modelinde incebağırsak tümör yükü 2.4 kat yüksek bulunmuştur. Kalp yetersizliği ne kadar ciddi ise, tümör büyümesi de o kadar yüksek bulunmuştur.

Kalp yetersizliği olan farelerin kalp kasında 5 aday protein geni araştırılmıştır ve bunların kalp kasında varlığının belirgin olarak arttığı görülmüştür. Bu proteinlerden biri olan Serpin A3’ün insan kalın bağırsak kanser hücre kültüründe belirgin çoğaltıcı etkisi olduğu tespit edilmiştir.

PREVEND (Prevention of Renal and Vascular End-Stage Disease) çalışmasındaki sağlıklı 180 kişide ve kronik kalp yetersizliği olan 101 hastada bu 5 proteinin kan düzeyi ölçülmüştür ve tümünün kalp yetersizliği olan hastalarda %30 ile %100 oranında arttığı tespit edilmiştir. PREVEND çalışmasındaki kişiler (n=8319) incelenmiş ve kan tetkiklerinde kalp yetersizliği yüksek çıkan hastalarda (NT-proBNP’si yüksek olanlarda), tüm kanserlerin ve kalın bağırsak kanserlerin daha sık geliştiği tespit edilmiştir.

Bütün bu bulgular kalp yetersizliğinin, kalpten salgılanan faktörler aracılığıyla, tümör büyümesine neden olduğunu düşündürmektedir. Dolayısıyla kalp yetersizliği kanser gelişimi için bir risk faktörü olabilir.