Kardiyovasküler hastalıklar ve cerrahi tedavisi, yılların bilgi birikimi ve tecrübesi ile yoğrulmuş, ön planda sayısı az gibi görünen, aslında mutfağında onlarca kişinin yoğun emek harcadığı büyük bir orkestra tarafından icra edilir. Cerrah, anestezist, kardiyolog, radyolog, hemşire, perfüzyonist, tekniker, tıbbi sekreter, sağlık destek personeli ve idari kadro...gecesi gündüzü ile yaklaşık 50-60 kişilik bir ekip. Merak etmeyin yalnız değilsiniz!

Kardiyovasküler cerrahi kliniğinde doğumsal ve edinsel kalp ve damar hastalıklarını içeren geniş bir yelpazede çok sayıda ameliyat gerçekleştirilmektedir. Uygun hastalarda klasik ameliyat teknikleri yanında, ameliyat sonrası hasta konforunu arttırıcı, küçük cerrahi kesi kullanılan 'minimal invaziv' teknikler de ugulanabilir.

Kalp ameliyatı olmuş bir hastada, reoperasyon olarak adlandırılan, tekrar farklı bir kalp ameliyatı yapılması için ikincil, hatta üçüncül ve daha fazla sayıdaki açılışlar da yapılabilmektedir.

Tüm dünyada yaygın bir sağlık sorunu olan damar sertliği ve sonucunda ortaya çıkan koroner yetmezliğine bağlı kalp hastalıklarının tedavisi yoğun olarak uygulanmaktadır. Bu ameliyatlar klasik veya 'minimal invaziv' yaklaşımlarla, çalışan kalp tekniği de uygulanarak gerçekleştirilebilecek olup, uygun hastalarda atar damar greftleri (LIMA, RIMA, radiyal) tercih edilmektedir. 

Kalp kapak ameliyatları klasik veya 'minimal invaziv' yaklaşımlarla gerçekleştirilirken, bu hastalıklara eşlik edebilen ritim bozukluklarına da ablasyon tedavisi yapılmaktadır. Prensip olarak hastanın kendi kapağını koruyarak, kapak onarımı yapmak temel yaklaşım ilkesidir. Kapak değişimi gereken hastalara klinik durumlarına uygun yapay kapak (mekanik, biyolojik doku kapağı) tercihleri sunulur.

Çıkan, inen ve abdominal aort anevrizması olan uygun hastalarda kateter kullanılarak, bir anlamda ameliyatsız 'endovasküler greft' uygulaması yapılabilmektedir. Bu tedavinin yapılamadığı hastalarda cerrahi tedavi yaklaşımı tercih edilmekte, aort kök ve aortik ark replasmanı-rekonstrüksiyonudan, inen aortanın değişimine kadar oldukça karmaşık ameliyatlar gerçekleştirilmektedir.

Kozmetik tedaviden, ileri evre ülserli bacak yarası olan venöz yetmezlikli hastalara kadar geniş bir yelpazede varis tedavisi, modern teknikler (laser, RF, köpük ile skleroterapi gibi) kullanılarak yaygın olarak sürdürülmektedir. Derin ven trombozunda kateter tedavisi ile sağlanan damar açıklığı hayat boyu sürecebilecek bir hastalık sekelini ortadan kaldırmaktadır. Hayatı tehdit eden akut ve acil pulmoner emboli vakalarında klasik cerrahi dışında kateter ile tedavi seçenekleri mevcuttur. 

Abdominal aort, periferik ve karotis arter darlıklarında cerrahi tedavi yaklaşımlarına ek olarak, kateter tedavileri ve güncel ilaç tedavi yöntemleri uygulanabilmektedir.

Klasik ya da modern cerrahi yöntemlerle sorun yaşanan dokuların yeterli taze kan ile beslenmesi sağlanamaz, ilaç tedavilerinden etkin sonuçlar alınamması durumunda rejeneratif hücresel tedavi uygulamaları da yapılabilmektedir. Dolaşım sorunları nedeniyle uzayan doku beslenme bozuklukları ve yara sorunlarında hiperbarik oksijen uygulaması bir diğer tedavi seçeneğidir.