Kalp spazmı ile kalp krizi arasındaki fark nedir?
Kalp spazmı çoğu zaman kalp krizinin yerine de halk arasında kullanılan bir deyim, ancak spazm
koroner damarların büzülmesi demektir ve hem damarda kısmi plaklar var iken hem de hiçbir darlık
yok iken olabilir. Bu spazmın süresi uzun sürerse kalp krizine döne de bilir, dönmeye de bilir.
- Buradaki ölçü şudur. Damarla ilgili bir ağrı başladı ve bu yarım saati aşmışsa kalp krizine
dönüşür.
- Bu ağrı herkeste değişik olabilir ama yaygın olan şekli göğüs kemiğinin iman tahtası dediğimiz
kısımda, ortada, bazen de solda gelişir. Üzerinde birisi oturmuş gibi veya ağırlık basmışlar ya
da göğsünüzü sıkıştırmışlar gibi bir ağrı başlar. Bu ağrı birden bire şiddetli başlamaz. Ufak
başlar ve artarak devam eder. Batar gibi hissedilen ağrılar kalp krizi ile ilgili değildir.
- Spazm geçerse, sonrasında hastanın damarlarını sanal anjiyo ya da normal anjiyo ile
değerlendirdiğinizde bir şey görmeyebilirsiniz. Spazm böyle bir şeydir.
- İlerlerse krize dönebilir ya da dönmeyebilir.
- Özellikle soğuk havalar, yoğun stres, bazı ilaçlar ya da sigarayı yoğun tüketmek kalp spazmını
tetikleyebilir
Kalp krizinde ise önceden kalp damarlarında ciddi bir darlık varken veya ciddi bir darlık yokken, o
damarları tıkayan plakların herhangi bir nedenle çatlaması sonucu damar tıkanırsa beslemesi gereken
bölgeyi besleyemez ve kalp krizi gelişir. Hangi damarda olduğuna göre, riski, yaygınlığı, hastaya
sonraki vereceği zarar değişil olur.
Kırık kalp sendromu nedir?
Özellikle kadınlarda yoğun stres sonrası gelişen şiddetli bir spazm durumudur. Orada anatomik bir
darlığın var olup olmaması gözetilmeksizin, strese bağlı damarın uç kısımlarına kan gitmediği için o
bölge beslenmiyor. Beslenmediği zaman ve bu süre uzadığı zaman da kalp krizine benzer belirtiler
ortaya çıkar. Buna bağlı kalbin bir bölümünde, özellikle ön tarafında kasılmaya bağlı anevrizmatik bir
durum oluşur. Bu vakaların büyük bir kısmı uygulanan tedavi sonrası ( hastasının tedavi edilmesi,
sakinleştirilmesi, kan sulandırıcılarının verilmesi ) iyileşebiliyor yani kalp düzelebiliyor.
Her göğüs ağrısı kalp krizi ile mi ilgilidir?
Hayır her göğüs ağrısı kalp krizi ile ilgili değildir. Ancak burada hastaları değerlendirirken;
Koroner kalp hastalıkları belirli risk faktörleri vardır. Onların olup olmaması önemlidir. Hastanın erkek
olması, 40 yaşını geçmiş olması, şeker hastalığı, yüksek kolesterol, sigara kullanımı, yüksek tansiyon,
ailede erken yaşta kalp krizi hikayesi, sedanter yaşam gibi risk faktörleri varsa ve hastanın bahsettiği
ağrı göğüste ağırlık ve baskı hissi uyandıran giderek şiddetlenen ağrı şeklindeyse bunu detaylı
değerlendirmek lazım. Bazen sadece hastanın telefonda tarif ettiği ağrı şeklinden hastanın hemen
hastaneye yatırılıp ileti tetkik için değerlendirilmesi gerektiğini, anjiyosunun gerekli olduğunu anlarız.
Bazen de yüz yüze daha detaylı bir değerlendirme yapabiliriz. Ekokardiyografi dediğimiz kalp
ultrasonu ile kalbine bakabilir veya bazı kan testleri ile bunu anlayabiliriz.
Hastalara benim en önemli tavsiyem şu:
- Belli risk faktörlerini taşıyorsa,
- Belli yaşın üzerindeyse,
- Göğsünde tarif edemediği bir ağrı hissetiyse
Mutlaka bir acil servise uğrayıp EKG ve diğer gerekli tetkiklerle değerlendirilmesi gerekir.
Kalp krizi geçiren hastaların yüzde 20-25’i hastaneye ulaşamıyor. Hastaneye ulaşanların da yüzde krz
öncesine nazaran yüzde 5-10 riski bulunuyor. Dolayısı ile kriz gelişmeden hastaneye başvurmakta
fayda var.
Kalp krizi açısından kadınlar mı erkekler mi daha büyük risk altında?
Menopoz öncesi risk kadınlarda erkeklere göre daha düşük iken, 50-55’li yaşlardan sonra kadınlarda
risk ciddi oranda artıyor. Hatta daha da riskli konuma gelebiliyorlar çünkü kadınlarda şikayetler
erkekler nazaran daha atipik gelişiyor. Kadınlarda tipik ağrı olmayabiliyor bunun yerine sadece nefes
darlığı gelişebiliyor. Dolayısı ile kadınları daha dikkatli değerlendirmek gerekir. Çarpıntı, terleme, mide
bulantısı gibi belirtiler de kadındalar koroner kalp hastalığı belirtisi olabilir. Bu yüzden bu gibi
belirtilere karşı kadınların uyanık olması gerekir.
Kalp pilinin ömrü ne kadardır?
Kalp pilleri değişik amaçlarla insanlara takılır.
- Sadece Kalp nabzının yetersiz olduğu seviyelerde kalbi takviye etmek için ve nabzı yeterli hale
getirmek için kullanılır.
- Diğeri de kalp yetmezliği hastalarında daha önce kalp krizi geçirmiş ve kalp yetmeziliği
gelişmiş hastalarda hem kalbin kasılmasına yardımcı olan hem de kalpte büyük bir ritim
problemi olduğu zaman içeride kendi kendine çok verebilen piller var.
Bu pillerin ömrü kullanımla alakalıdır. Ortalama ömrü 5-10 yıl arası değişir. Kalp pilleri takıldıktan
sonra belli aralıklarla ölçümlemeler yapılır. Bu ölçümlemelerde 3-4 ay öncesinde işaret verir. Buna
göre sadece bataryasını değiştirebiliyorsunuz.
Kalp hastalıklarında kilo faktörü nasıldır?
Erkeklerde 90 kadınlarda ise 85 cm. bel çevresi standarttır bunun üstündeki yüksektir.
Herkesin boyuna göre ideal ortalama kilolarında kalmaya dikkat etmesi gerekir.
Yüksek kilo metabolik sendrom dediğimiz karaciğerde yağlanma, kanda yağların artmasına,
hipertansiyona, uyku apnesine ve daha pek çok farklı rahatsızlığa neden olabiliyor.
Gizli kalp nedir?
Hastanın daha önce herhangi bir kardiyak semptomu ve şikayeti yokken birden kalp krizi ile
kaybedilmesi durumunda bu hastada gizli kalp varmış diye söylenir halk arasında. Aslında daha
önceden hasta zamanında hekime başvursaydı ve bir check up taramasında geçmiş olsaydı belki de
damarlarda tanıya yönelik faktörler bulunabilirdir. Öte yandan ritim problemi kaynaklı olan
problemler de gizli kalp nedeni. Daha önce hiç belirti vermemiş ancak kişi koşarken kalbi durmuş. Ya
da EKG’de hiçbir şekilde probleme rastlanmamış ama doğuştan genetik olarak getirdiği ritim
problemleri var. Bu gibi gizli kalp denilen problemlerin büyük bir kısmı rutin taramalarda
yakalanabiliyor. Bundan dolayı herkesin 20’li yaşlardan sonra bir kere kalp kontrolü yaptırması
gerekir. Bundan sonra da risk faktörlerine göre doktorun belirlediği periyodik aralıklara göre de rutin
kontrollerin aksatılmaması gerekir.