İşte Bu Doktor İndir


Herkesin kalbi yumruğu kadardır derler. Kalbin ağırlığı kadınlarda 250 gram, erkeklerde de 350 gram kadardır. Bu rakamların üzerindeki değerler hipertrofi anlamına gelmektedir.
Kalbimizin büyük kısmı özelleşmiş kalp kaslarından oluşmaktadır. Belli durumlarda, kalp kası miktarı artabilir. Bu durumda kalp kasları kalınlaşır ve kas kitlesi artar. Özellikle sporcularda, hipertansiyon hastalarında ve bazı kalp kapak hastalıklarında olduğu gibi. 
Kalpteki hipertrofi dediğimiz kas kitlesindeki artış, yapılmakta olan ağır sporun veya işin bırakılması, kapak veya hipertansiyonun tedavisi ile gerilemektedir. 
Ancak bir de genetik sebepli olanlar vardır ve bu gruba Hipertrofik Kardiyomiyopati denir.
Hipertrofik Kardiyomiyopati, en sık görülen genetik geçişli kalp hastalığıdır ve her 500 kişide bir kişiyi etkilemektedir.
Hipertrofik Kardiyomiyopati ciddi bir hastalıktır.  Otozomal dominant geçiş vardır ve bir kişide varsa o kişinin kardeşlerinde, anne-babasında ve tüm sülalesinde de bulunduğu unutulmamalıdır. 
KALPTE HİPERTROFİ NEDEN ÖNEMLİDİR?
Kalpte hipertrofi kalbin çalışmasını bozar. Hem kalp kasılmasını, hem kalbin gevşemesini ve hem de kalp ritmini bozar. Kalbinde hipertrofi olan insanlar, çarpıntı, göğüs ağrısı, bayılma ve nefes darlığı hisseder. Ancak kalpte hipertrofiye bağlı belirtiler sadece bununla da kalmaz. Çabuk yorulma, halsizlik ve kalp yetersizliğinden, kalp krizi ve beyin felcine kadar değişen bir grup problemi beraberinde getirebilir. En önemlisi, çoğu hasta bu şikayetleri kalbe yormaz ve bu hastalığı olanların bir kısmı daha teşhis edilemeden hayatlarını kaybederler. 
Kalp Hipertrofisi, çarpıntı, bayılma, kalp yetersizliği ve Ani Kardiyak Ölüm sebebi olabilir. Kalp kapaklarının çalışmasını da bozabilir. 
PEKİ NASIL ANLAŞILIR?
Elektrokardiyografi, Akciğer filmi ve Ekokardiyografi ile teşhis edilir. Ancak bazı durumlarda, Kardiyak MR ve genetik testler gerekebilir.
Kalp hipertrofisi olan hastalarda, Ritim Holter incelemesi ile kalpte ritim bozukluğu varlığı araştırılmalıdır. Atriyal fibrilasyon, supraventriküler taşikardiler ve özellikle Ventriküler Aritmiler hayatı tehdit edici olabilir. Ritim Holter ile Ventriküler Erken Atım, Ventriküler taşikardiler erken teşhis edilebilir ve olası Ani Kardiyak Ölüm olmaması için erken müdahale ve koruyucu tedaviler uygulanabilir. 
Kalp hipertrofisinin önce teşhis edilmesi, genetik sebepli Hipertrofik Kardiyomiyopati olup olmadığının tespiti en önemli aşamadır.
Eğer Kalp Hipertrofisi düzelebilir türden ise bu durumda basit tedbirler ve ilaçlarla belirli bir zamanda bir düzelme olması beklenir. Eğer teşhis edilen hastalık Hipertofik Kardiyomiyopati ise, bu durumda ailede Ani Kardiyak Ölüm varlığı, İnterventriküler Septum kalınlığı, Sol Ventrikül Çıkış Yolunda darlık varlığı, Bayılma olup olmaması ve Ritim Holterde Sık Ventriküler Erken atım veya Ventriküler Taşikardi olup olmadığı mutlaka araştırılmalıdır. Ancak, belki de en önemlisi Kardiyak MR ile kalpte fibrozis varlığının ve yüzdesinin belirlenmesi çok önemlidir.
Bütün bu bulgularla yapılan hesaplama ile belirlene Ani Kardiyak Ölüm Riski yüksek ise hastalara, ilaç tedavisine ilaveten ICD denilen İntralardiyak Degibrilatör cihazı takılması hayati öneme haizdir.
Yazıma son verirken, bilgiyi ve teknolojiyi, hekimlik sanatı ve tecrübe ile birleştirerek insanların hayatına dokunabiliriz.
Kalın sağlıcakla
Prof. Dr. Ramazan Akdemir
Sakarya, 16.05.2023