Modern çağı hastalığı olmuş bir şeyden bahsetmek istiyorum . Vakti olanı bu sayfaya beklerim.
Tüm bu yazılanlar kadına yardımcı olan partneri tenzih ederek yazılıyor:)
Kadın sabah uyanır, ev halkına kahvaltı hazırlar. Kahvaltıyı tekrar masadan toplar, bulaşıkları arındırır, evini toplu tutar, akşama yemeğini düşünür . Dengeyi korumak zorundadır hem beslenmede hem temizlikte.. Çocuğunu iyi ahlak üzere eğitir , büyütür, yetiştirir.
Bilirsiniz artık zaman sadece eşin çalışmasıyla bütçeyi koruyamıyor. Artık çağ kadının da çalışıp eve destek olmasını istiyor. Kadın kendi ihtiyaçlarını kendi karşılıyor eve destek oluyor aynı zamanda evinin sorumluluklarını yürütüyor. Ayrıca misafir gelirse de o ağırlamak durumunda . Haliyle Türk toplumu biz misafiri severiz , kalabalığı içli dışlı olmayı...
Peki tüm bunların üstesinden gelen kadın kendini neden yetersiz hissediyor?
Çünkü yaptığı tüm işleri zaten yapması gerekenlermiş gibi toplum lanse ediyor.. Çünkü buna alıştırıldık. Ve çünkü kadın tüm işlerin altından kalkabilir güçte mesajları verildi . Televizyonlarda , izlediğimiz dizilerde, reklamlarda , dinlediğimiz müziklerde..
HAYIR! KADIN HER ŞEYİN ÜSTESİNDEN GELMEK ZORUNDA DEĞİLDİR!
Kadın çok güçlü durmak zorunda değildir. Kadın duygusaldır ve duygusal ihtiyaçlarını karşılamak ister. Bazen yardım bekler , bazen anlaşılmak ister ve bazen hiçbir şey yapmak istemez . Kadın ağır kaldıramaz bu fiziksel olarak vücudu için zararlıdır, kadın bazen ait olmak ister, kadın bazen korunmak ister..
Halbuki sosyal medya ve reklamlar son yıllarda bunları yaşayan kadını toplum dışı etti. Kadın kendini evde kaldığında yetersiz hisetti. Dışarı çıktığında yoruldu ama yorulmayı yeterli bulmadı aksine yaptığı tüm işleri görmezden geldi kendini hiçbir zaman takdir etmedi. Aslında bu bilinçdışına yerleştirildi .
Kadınlar kendinizi sevin !
Bu yetersizliği en çok kadın kadına hissettiriyor ne yazıkki üzülerek söylüyorum .
Destek olmak dururken birbirimize aşağılayarak baktık .
Halbuki kadın; sadece ev halkı için bile üretken, yenileyendir !