Birçok insan yaşamı boyunca olaylarla başa çıkmada zorlandığı deneyimler yaşar. Bu deneyimler zaman zaman yaşamın dönüm noktalarında yer alarak, sonraki olaylara da şekil verirler. Burada karşımıza psikolojik travma terimi çıkmaktadır. Beklenmedik bir şekilde gerçekleşen, bireyin deneyimlediği stresle başa çıkmada zihinsel kapasitesinin yetersiz kaldığı psikolojik kriz anına psikolojik travma denilmektedir. Yetişkinlerde istismarcı ilişki; fiziksel, cinsel ,duygusal ve psikolojik, zihinsel veya maddi istismar gibi her türlü istismarın ciddi bir yakın ilişki( eş/sevgili) bağlamında ortaya çıkması olarak tanımlanmaktadır. İlgili literatürde yapılan tanımlardan hareketle, flört şiddeti ya da romantik ilişkilerde yaşanan istismar bireyin partnerine yönelik zarar verici davranışlarının tümünü içermektedir.
Tablo 1. İstismar türleri ve belirtiler
Fiziksel
İstismar
Cinsel
İstismar
Duygusal İstismar
Psikolojik
İstismar
Maddi
İstismar
Vurmak
Tokat atmak
Tekme atmak
İtmek, çekmek
Boğmak vb.
Mağdurun faili tarafından istemediği cinsel davranışlara maruz kalmasını kapsar.
Empati eksikliği
Nazik görünerek etiketlemek
Küçük düşürücü şakalar
Emirler yağdırmak
Ayrılmayla tehdit etmek
Partneri kontrol etmeye çalışmak
Küçük düşürme
Mobbing / Zorbalık
Kurbanı suçlama
Gözdağı verme
Nefret söylemi
Manipülasyon
Takipçilik
İlişkisel saldırganlık
Zihin kontrolü
Şahsı maddi kazancı yüzünden sömürme
Banka hesaplarına el koyma,
Finansal gücünden
faydalanma
Maddi kazancına el koyma, engelleme
Romantik ilişkilerde istismarın meydana gelmesini etkileyebilecek faktörler:
Partnerlerin anne- baba tutumları (Partnerlerin ebeveynlerinin baskıcı, otoriter vb. olumsuz anne-baba tutumlarına sahip olması)
Partnerlerin düşük sosyoekonomik düzeye sahip olması ve buna bağlı olarak bireylerde meydana gelen stres
Toplum tarafından oluşturulan cinsiyet rolleri
Partnerlerin benlik saygısı, kişinin kendisini nasıl değerlendirdiği
Erken çocukluk deneyimleri
Yaşamsal tecrübeler
Bu etkenler romantik ilişkilerinde istismar davranışlarının ortaya çıkmasında önemli rol oynayabilmektedir.
Birey istismarcı bir ilişki içinde travma tecrübesi yaşamış ise ( örneğin partneri bir yetişkini farklı yollarda istismar etmişse), bu bireyin sürdürdüğü diğer yakın ilişkilerinde ve gelecekteki ilişkilerinde rahat ilişki kurma konusunda zorlandığı bilinmektedir. Yakın ilişkilerdeki istismar durumunun erken sonuçları arasında; bireyin güven duygusunun kötüye kullanılması, yakın bir ilişkinin kopuşu ve bir destek unsuru olarak görülen ilişkinin tam tersine bir tehlike unsuruna dönüşmesi yer almaktadır. Başkalarının güvenilir olmadığına dair düşünceler geliştirmek de ilk etkiler arasında sayılabilir. Bununla birlikte; çevredeki diğer kişilerle yakınlık geliştirmek, daha zor, korkutucu ve kaçınılan bir durum haline gelir. Travmatik deneyimlerden sonra yakın ilişkilerde yaşanabilecek tepkilerin süresi kişiden kişiye göre değişiklik gösterir. Kimi bireyler bu durumu kısa bir sürede atlatıp, daha önceki ilişki kurma yöntemlerine dönerek ilişkilerinin destekleyici olabileceğini görürken, kimi bireyler bu süreci uzun yıllar boyunca yaşar bunun sebebi yakın ilişkilerinin kendisini derinden etkilemesidir. Yeni ilişkilere güvenle yaklaşma konusunda zamana ihtiyaç duyar. Yakın ilişkide ortaya çıkan travma deneyiminden kaynaklanan bireyde travma sonrası ilişki sendromu dediğimiz duygu durum bozukluğu meydana gelebilir. Bu durum bireyin psikolojik olarak kendini iyi hissetmemesine ya da boşluktaymış hissine kapılmasına neden olabilmektedir. Bireylerin istismarcı yakın ilişkiler içerisinde yer alma riskini etkileyen temel faktörler; aile, okul, eski ilişkilerde karşılaşılan istismar, sorunların içselleştirilmesi şeklinde sıralanmıştır. Benzer bir biçimde bireylerin istismarcı ilişkileri sürdürmeye devam etme nedenleri ele alındığında, bireysel özellikler üzerine yoğunlaşabiliriz. Bu özellikler arasında patolojik kişilik yapıları depresyona bağlı özgüven eksikliği, mazoşist eğilimler, öğrenilmiş çaresizlik veya erken çocukluk deneyimleri vardır.
Sonuç olarak yakın ilişkilerde karşılaşılan travmatik durumların kişinin mevcut ve gelecekteki ilişkilerini etkilediğini söyleyebiliriz. Sağlıksız ilişkiler bireyin dış dünyaya olan güvenini zedelemektedir. Yakın ilişkilerinde fiziksel, duygusal, cinsel istismara maruz kalan bireylerin bu durumun üstesinden gelmesi ve yeni yaşantısına alışmasını zaman alabilmektedir. Travma sonrası ilişki sendromu, kriz durumunu içermekte olup bireyin baş etme becerilerini aynı zamanda ruhsal dengelerini koruma becerilerine karşı bir tehdittir. Bu durumlarda psikolojik destek almak yararlı olacaktır. İhtiyaç duyduğunuz anda uzman kadromuzla yanınızdayız.
Uzman Klinik Psikolog Damla Kankaya
Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik öğrencisi Zehra Kaya