İstanbul halkının pandemi ve ekonomik sıkıntılarla artan stres ve kaygısı sürüyor. İBB’nin son çalışmasına göre yurttaşın stres seviyesi 10 üzerinden 7.4 çıktı. Her üç kişiden biri aralık ayında yüksek sesli tartışmaya girdi.
Pandemi ile birlikte tüm Türkiye’de olduğu gibi İstanbul’da da yurttaşın ekonomik sıkıntılar başta olmak üzere her alandaki kaygı ve stresi arttı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İstatistik Ofisi, kent halkının nabzını tutan, “İstanbul Barometresi Aralık 2020 Raporu”nu yayımladı. Buna göre stres ve kaygı aralık ayında da belirgin biçimde sürdü. Rapor, 28 Aralık 2020 - 8 Ocak 2021 tarihleri arasında 827 kent sakini ile telefon üzerinden görüşülerek hazırlandı. İstanbul İstatistik Ofisi’nin hazırladığı İstanbul Barometresi ile her ay, aynı temada sorular ile periyodik anketler yapılıyor.
Kaygı Seviyesinde Azalma Yok
Raporda şu veriler yer aldı: Q Katılımcılara aralık ayındaki duygu halleri soruldu. Kasım ayına göre, stres seviyesi düşse de kaygı seviyesi aynı oranda seyretti. Aralık ayında, stres seviyesi 10 üzerinden 7.4 oldu. Q Aralık ayında stres ve kaygı devam ederken yüksek sesli tartışmaya giren katılımcıların oranı, kasım ayına göre artarak yüzde 34,2 oldu. Arkadaş ve iş ortamında yaşanan yüksek sesli tartışma oranı kasım ayına göre azalırken, aile ortamı, ulaşım/trafik ve kamusal alan/sosyal ortamlarda yaşanan tartışma oranı arttı. Tartışmaya girenlerin yüzde 58,3’ü erkeklerden oluştu. QYaşam memnuniyeti seviyesi, geçen aya göre artarak 4,8 olarak belirlenirken mutluluk ve huzur seviyesi de bir önceki aya göre artış gösterdi. QYanıt verenlerin yüzde 80.5’i, aralık ayında kitap satın almadığını belirtirken, düzenli kitap okuyanların oranı kasım ayına göre artarak yüzde 31,3 oldu. Q Katılımcıların yüzde 59.3’ü sağlık durumunu iyi, yüzde 11.9’u kötü olduğunu belirtti. QDüzenli spor yapanların oranı yüzde 36.1 oldu. Bu kişilerin yüzde 68.2’si tempolu yürüyüş, yüzde 20.2’si fitness, vücut geliştirme; yüzde 4’ü yoga, pilates gibi spor aktivitelerini yaptığını ifade etti. Q Ev içinde spor yapma oranı ise kasım ayına göre artarak yüzde 28,8 oldu.
Belirsizlik, öfkeli ve tükenmiş hissettiriyor
Psikolog Ece Önder, yapılan araştırmanın sonuçlarını değerlendirdi: “Pandemi süreci sadece enfekte olma veya sevdiklerine bulaştırma korkusuna yol açmadı, yaşamımızın çeşitli alanlarında da etkisini hissettirdi. Değişen çalışma koşullarımızın, bozulan ev ve iş düzenimizin, artan iş yükümüzün, mesafelenen ilişkilerimizin ve iletişim kurmaya çalışıp kuramadıklarımızın bizi kaygılı, keyifsiz, öfkeli ve tükenmiş hissettirdiğini sıkça görüyoruz şu günlerde. Pandemi süreci kişilerde yeni ruhsal sorunların ortaya çıkmasına zemin hazırlayabileceği gibi önceden var olan sorunların artmasına da neden oluyor. Duygudurum bozuklukları, anksiyete bozuklukları ve travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) gibi ruhsal sorunların pandemi ile ilgili stres etkenleri tarafından tetiklenebildiğini veya şiddetlenebildiğini görmekteyiz. Bu dönemde kişilerde belirgin olarak artan kaygı sorunlarına giderek depresyonun eklendiğini söylemek mümkün. Önümüzdeki süreçte ise kaygılı olmak yerini tükenmişlik ile seyreden depresif ruh haline bırakabilir. Keyifsiz, isteksiz veya endişeli hissetme halimiz muhtemelen bu süreçte de yaşanmaya devam edecek. Ancak bu sürecin ne zaman biteceğini kestirmeye çalışmak yerine bize neler iyi gelir sorularına cevap bulmamız önemli.