Kendinizi yorgun mu hissediyorsunuz?
Sık sık acıkıyorsunuz, açlığa tahammül edemiyorsunuz, aklınız süreki tatlı, hamur işi, çikolata gibi yüksek kalorili unlu gıdalarda, son zamanlarda kilo alıyorsunuz, yemenizi durduramıyorsunuz ya da spor salonundan diyetisyene mekik dokuduğunuz halde istediğiniz halde kilo veremiyor yahut bir noktadan sonra kilonuz daha aşağı düşmüyor. Çok su içiyor, çok idrara çıkıyor, bütün günü atıştırmalarla geçirip ailenizdeki herkesin zengin bir sofrada toplandığı akşam yemeklerinden sonra bir yorgunluk çöküyor, dikkatinizi toplayamıyor, yemeklerden sonra baş dönmeleriniz oluyor, belki bunun yanında depresyondan, aşırı duygusallıktan mı yakınıyorsunuz?
Bu şikayetler diyet ve beslenme uzmanlarına başvurularda duyulan en yaygın şikayetlerdir ve diyabetle beraber diğer önemli sağlık sorunlarının öncüsü olan insülin direncinin işareti olabilir.
İnsülin direnci, hücrelerde insüline duyarlılığın azalması sonucunda gerçekleşen durumdur. Bazı insanlar genetik yatkınlık nedeniye insülin direnciyle doğarlar, bazı insanlarda ise yanlış/dengesiz beslenme hareketsizlik sonucu ilerleyen yaşlarda ortaya çıkmaktadır.
Düzenli yapılan fiziksel aktivite hücrelerin insüline duyarlı olmasını sağlar. İnsülin direnci sonucunda genel kilo kazanımı, abdominal obezite (karın bölgesi ve buradaki organların yağlanması ), yüksek kan basıncı( hipertansiyon ), yüksek trigliserid ve düşük HDL ( koruyucu kolesterol ) ile gelişir. Bir kişide bu problemlerin dörtte üçü oluştuysa kişide metabolik sendrom tanısı kaçınılmazdır.
İnsülin direnci son dönemlerde çok yaygın görülmekte olup yaşla beraber artmasının yanı sıra orta yaşlarda kilo almayla da alakası vardır. Ek olarak, düşük karbonhidratlı diyetle beslenen bireylerin insülin direnci olma ihtimali daha yüksektir. günümüzde birçok kişi tarafından yapılan proteinden zengin karbonhidrattan düşük diyetler , bazı antidepresanların kullanımı insülin direnci ve metabolik sendroma neden olmaktadır.
İNSÜLİN DİRENCİ KİLO VERMEYİ NASIL ETKİLER ??
İnsülin direncinin kilo vermeyi zorlaştırdığı doğrudur. İnsülin direnci olanlar daha çok acıkır, hafif bir hareketle hemen yorulur. Ancak sabırla uygulanan bir sağlıklı beslenme programı ve düzenli yapılan ve performansa göre giderek yoğunlaştırılan bir spor programı ile zamanla bu zorluk yenilir, insülin direnci kırılır. "Bir süre diyet yapıp kilo vereceğim, sonra her şeyi yiyebilirim, sporu bırakabilirim" düşüncesi yanlıştır, hayat boyu sağlıklı beslenme ve yeterli egzersiz şarttır. Kilo vermek için yemekleri azaltmanın yanında, glisemik indeksi düşük, kalori içeriği az, posa içeriği yüksek ve tok tutan yiyeceklerin seçilmesi de lazım. Genellikle insanlar spor yapmadan, sadece yemeyi azaltarak ya da öğün sayılarını azaltarak ve çok hızlı kilo vermek istiyor. Yıllar içinde alınan kilonun öyle hemen bir çırpıda verilmesi tabi ki mümkün değil. Harcadığı kaloriden daha az kalori alan birinin kilo vermemesi düşünülemez. Az yenildiği halde kilo verilemiyorsa yeterli spor yapılmıyor demektir.
İnsülin direncini kontrol etme
İnsülin direnci ömür boyu hapis cezası değildir ve kolaylıkla üstesinden gelinebilir, çünkü glukoz seviyeleri, yaşam tarzı, uygun beslenme ve egzersizden etkilenebilir. Birçok kişi tip 2 diyabet haline gelene kadar insülin direnci olduğunu bilmez. Diyabet için risk altındaysanız, doktorunuzdan bunu test etmesini isteyin. Erken insülin direnci keşfederseniz, şeker hastalığına ve onunla birlikte gelebilecek ciddi sağlık komplikasyonlarına olan riskinizi azaltmak için önemli değişiklikler yapabilirsiniz. Birincisi, glukoz ve insülin seviyeleri için bir kan testi önererek insülin direncinin aslında altta yatan bir faktör olup olmadığını tespit edilir. Bir kez 12 saat açlık sonrasında, ardından yemekten iki saat sonra yapılan tetkiklerde hastanın kan seviyeleri insülin direnci ve metabolik sendrom için bir risk teşkil ediyorsa, işlemi tersine çevirmeye ve hormonlarını doğal dengesine geri getirmeye yardımcı olmanın yollarını birlikte başarıyoruz. Bu tavsiyelerden birçoğunun yapılması gerçekten kolay. İnsülin direnci, tip 2 diyabet başta olmak üzere birçok hastalık geliştirme riskinizi arttırır. Fakat insülin direncinin tanısı yalnızca bir uyarı işaretidir. Sağlıklı beslenme, egzersiz, yaşam tarzı değişiklikleri, sigarayı bırakma temel basamaklardır. Tabii ki doktorumuzun uygun gördüğü ilaç varsa her zaman uygulanarak,aşikar diyabet, kalp hastalıkları, damar hastalıkları, hipertansiyon ve bunlara bağlı organ hasarlarını önleme konusunda insülin direncini kırmak için vazgeçilmezdir.
İnsülin direnci diyabete giden yolun başlangıç noktasıdır. İnsülin direncinin belirtileri ve yarattığı sorunlar aşamalara göre değişecektir fakat ilk işaretler şunlardır;
*Tatlı krizleri
*Unlu,şekerli hamurlu gıdalara düşkünlük
*Sık acıkma
*Gece yemekleri
*Yemeklerden sonra uyku hali
*Yorgunluk
*Terleme
*Çarpıntı
*Çabuk öfkelenme
*Konsantrasyon bozukluğu ve unutkanlık
*Baş ağrıları
*Uyku apnesi