İşte Bu Doktor İndir
Yukarıdaki sorulara ister evet diyelim ister hayır romantik ilişki seçimlerimiz hep aynı döngüde tekrar ediyorsa, hep benzer kişiler ile kendimizi yakın ilişkide buluyorsak ya da hep aynı tiplerden hoşlanıyor ve onlara aşık oluyorsak veyahut hep benzer şekilde bağlanamıyor, sevemiyor ve kaçıyorsak yakınlıktan, tüm sıkıntılara rağmen bağlanıp ayrılamıyorsak eğer tüm bunların anlamı var. Tüm bunları anlaşılmasına, fark edilmesine ve niye buralara sürüklendiğimizi kendimize açıklamaya ihtiyacımız var demektir. Ve tüm bunların şifresi GEÇMİŞ’imizle ve GEÇMİŞ ilişkilerimizle özellikle çocukluktaki GEÇMİŞ’imizle ilgisi var. Aslında bu GEÇMİŞ, geçmemiş bizim için. Geçmişte kalmış etkisi bizimle devam ediyor. Şimdiki zamanımızı, bu günümüzü etkilemeye devam ediyor. Bu etkiyi, bu bağlantıyı ve bu döngüyü fark ederek, anlayarak ve anlamlandırarak birşeyleri değiştirebiliriz ancak. İlk yuvamız annemizin karnı, sonra evimiz ve büyüdüğümüz yerler. İlk ilişkimiz ilk yuvamızda yani annemizin karnında başlar. İlk ve en yakın ilişkimiz annemizledir dolayısıyla daha onu görmeden duymadan bile hissederek oluşan bir ilişki. O yüzden annemizin her durumu bizi etkiler. Gebelik süreci, doğum süreci, bebeklik, çocukluk, ergenlik ve yetişkin safhalarının hepsinde yeni yeni ilişkiler kurar kendimizi inşa ederiz. Doğduğumuz ev, içlerine karıştığımız aile ile temel ilişkilerimizi inşa ederiz. En çok da bakımveren(ler)imizle (çoğunlukla anneler). Ailedeki her bireyin bizimle ve birbirleiryle olan ilişkiden etkileniriz ve onları etkileriz aynı zamanda. Dolayısıyla ailemizde öğreniriz ilişkiyi, yakınlık kurmayı veya uzakta durmayı, nerde ve ne kadar durmayı veya nerden kaçmayı, kaçamadığımızda ne yapmayı… hepsini ve herşeyi orada öğreniriz. Bu yüzden sonrasında kurduğumuz ilişkiler, yakınlık ve uzaklıklarımızın hepsi ailemizden biricik ilk ilişki(ler)imizden çok etkilenir. Onun üzerine inşa ederiz. Bir nevi tekrar ettiririz aynı senaryoyu: bazen düzeltmek için bazen de aynı şekilde tekrar etmek için. kişiler değişir, rolleri oynayanlar değişir ama senaryo tekrar eder kendini. Beynimiz tanıdıklığı sever neticede, zor olsa da karışık olsa da, bize zararlı olsa da. Bildiğimizi yaparız ve bilmediğimizden korkarız aynı zamanda. O yüzden aynı senaryoyu tekrar ederiz. Bazen senaryoda hatalar buluruz, rahatsız eder bizi. Bu yüzden senaryoyu düzeltmek için yeniden aynı ilişkileri çekeriz hayatımıza. Aslında mücadelemiz şimdiki kişilerle değildir çoğunlukla geçmişimizdeki kişilerle ya da kendimizledir. Sadece onları aktör olarak alırız senaryoya. Böylece döngü tekrar eder durur. Olayın geçmişimizle geçmişteki kendimiz veya ilişkilerimizle ilgili olduğunu fark edip anlayana kadar… Seçimlerimizin, döngülerin ve aynılıkların bir anlamı olduğunu fark etmek, anlamak, öğrenmek ve bilinçle ilişkilerimizi ele aldığımızda geçmişin etkilerinden bağımsız onları biricik kendileri olarak değerlendirebilir ve onlarla ilişkilenebiliriz. Tabi ki bu süreç kolay değil. Birşeylerin ters gittiğini, sanki bizi birşeyleri istemsizce oraya çektiğini düşündüğümüzde geçmişin güçlü etkisini, geçmişin günümüzle ilişkisini ve bağlantısını hatırlatsın. Bunları kendimiz çözemediğimizde ve hayatımızı çok etkilediğini veya engellediğini düşündüğümüzde profesyonel destek almak doğru bir adım olacaktır.