İşte Bu Doktor İndir

 

İletişimin Ögeleri

 

İletişimin bazı unsurları bulunmaktadır. Bunlar ise: Gönderici, alıcı, ileti, kanal, dönüt (geri bildirim), bağlam (ortam) ve kod ögelerinden oluşmaktadır.

Gönderici, iletişim sürecinin başlatıcısı olarak kabul edilmektedir. Duygu ve düşünceleri yani mesajı karşı tarafa aktaran öge olarak tanımlanmaktadır.

Alıcı, kaynak tarafından yollanan iletiyi ya da mesajı alan ögedir. Alıcı kişi veya topluluktan oluşabilir.

İleti, alıcıya aktarılması amacıyla gönderici tarafından yollanan mesajdır. İleti görsel ya da işitsel şekilde olabilmektedir.

Kanal, kaynak tarafından alıcıya aktarılan mesajın gönderilme şekli olarak tanımlanmaktadır. Ses, ışık, görsel işaret, televizyon, telefon vb. gibi ögeler kanal olabilmektedir.

Dönüt (geri bildirim), göndericiden alınan mesaja alıcının bir yanıt vermesi olarak tanımlanmaktadır. Geri bildirim ile iletilen mesajın alınıp alınmadığı anlaşılabilmektedir.

Bağlam (ortam), iletişim sürecinin gerçekleştiği ortam olarak tanımlanmaktadır.

Kod, gönderici ve alıcı arasında gerçekleştirilen iletişimin her iki tarafın da bildiği bir kodlama ile gerçekleşmesi olarak tanımlanmaktadır. Örneğin dil her iki tarafın da bildiği kodlardan ile oluşur. Farklı bir örnek olarak trafik işaretleri de gönderici ve alıcı arasındaki özel bir kodlama şeklindedir.

 

İletişimin Tanımı

 

İletişim ile ilgili birçok tanım bulunmaktadır. Bunlardan bazıları şu şekildedir;

İletişim düşüncenin karşılıklı olarak değiş tokuşudur.

İletişim, sayesinde dünyayı anlamlı kıldığımız ve bu anlamı başkaları ile paylaştığımız insani bir süreçtir.

İletişim, insanların toplu halde yaşamaya başlamalarından itibaren, toplumsal etkileşimlerde rol oynayan, sembolik mesajların karşılıklı ulaştırılmasıyla bazı anlamları aralarında paylaşması sürecidir.

İletişim, iki kişiyi ilişki içine sokan psiko-sosyal bir süreçtir.

 

Tüm bu tanımlar incelendiğinde iletişimde en az iki insanın olduğu; iletişimin karşılıklı olduğu; iletişimin bir süreç olduğu ve iletişimin bilginin, duygunun, düşüncenin ve yaşantının bir paylaşımı olduğu söylenebilir.

 

İletişim Türleri

 

İletişimin üç çeşidi bulunmaktadır.

 

1.      Sözlü İletişim: İnsanların duygu ve düşüncelerini yani mesajları birbirlerine sesli bir şekilde iletmesi olarak tanımlanmaktadır.

2.      Sözsüz İletişim: İnsanların birbirleriyle olan etkileşimi esnasında dilden farklı olarak yüz, baş, jest, mimik, bakış, vücut duruşu ve gözler aracılığı ile mesajı iletmesi olarak tanımlanmaktadır. Örneğin karşı tarafın mesajını baş hareketleri ile reddetmek ya da göz hareketleri ile onaylamak olabilmektedir.

3.      Yazılı İletişim: Yazılı iletişimde de aktarılmak istenen mesaj yine dil aracılığı ile sağlanmaktadır. Farklı olan ise mesajın ses aracılığı ile değil dildeki sembollerin bir nesne üzerine çizilmesi ile gerçekleşmesidir. Örneğin mektuplar, internet ortamındaki yazılar ve mesajlar yazılı iletişim olarak gösterilebilmektedir.

 

İletişim Engelleri

 

Günlük yaşamda sıkça yaptığımız veya karşılaştığımız iletişim engellerinden öğüt vermek, yargılamak, soru sormak, tanı koymak, teselli etmek, kendine odaklanmak ve alay etmek örneklendirilerek anlatılmıştır.

 

1.      Öğüt vermek, çözüm getirmek, yönlendirmek: Dinleyicinin iletişim sürecinde “şöyle yap, böyle yap”, “bu şekilde hareket etmelisin”, “buna üzüleceğine artık harekete geçsen iyi edersin” gibi öğüt vermeye, çözüm üretmeye dayalı verdiği tepkilerden oluşur.

2.      Yargılamak, eleştirmek, ad takmak: Dinleyicinin iletişim sürecinde “sen zaten hep kolaya kaçarsın”, “bebek gibi davranıyorsun” gibi verdiği yargılayıcı tepkilerdir.

3.      Soru sormak, araştırmak, incelemek: Dinleyicinin iletişim sürecinde “neden?”, “sen ona ne yaptın?”, “o sana ne dedi?”, “hanginiz önce söyledi?” gibi sorgulayıcı tepkiler vermesidir.

4.      Teşhis, tanı koymak, tahlil etmek: Dinleyicinin iletişim sürecinde “aslında sen öyle demek istemiyorsun…”, “ben senin aslında neden öyle yaptığını biliyorum”, “aslında senin derdin başka” gibi durumu teşhis etmeye yönelik verdiği tepkiler vermesidir.

5.      Teskin, teselli etmek, konuyu değiştirmek: Dinleyicinin iletişim sürecinde “aldırma, boş ver”, “düzelir canım, bunu dert etme”, “geçer aldırma”, “üzülme”, “başka şeyden konuşalım” gibi kişiyi teselli etmeye yönelik verdiği tepkilerdir.

6.      Kendine odaklanma: Dinleyicinin iletişim sürecinde karşısındaki kişiye ve onun yaşadıklarına değil, kendi yaşantılarına odaklanarak bu çerçevede tepkiler vermesidir. Aşağıdaki örnekteki gibidir.

A: Anne, artık yorulduğumu hissediyorum. Okul ile dershaneyi birlikte yürütmek çok zor gelmeye başladı.

B: Sorma yavrum benim de akşama kadar canım çıktı. Neler ile uğraştığımı söylesem aklın almaz.

7.      Şaka yapma, alay etme: Dinleyicinin iletişim sürecinde karşısındaki kişiyle ve onun yaşadıkları ile alay etmesi ve şakalar yapmasıdır. Aşağıdaki örnekteki gibidir.

      A: Anne, artık yorulduğumu hissediyorum. Okul ile dershaneyi birlikte yürütmek çok zor gelmeye başladı.

      B: Yürütmek çok zor geliyorsa koş sen de o halde çocuğum.

 

Tüm bu hatalar iletişim sürecinin kalitesini düşürmektedir. Tabi ki verilen bu yanıtların iletişimin bağlamına göre değişmekte olduğunu da göz ardı etmemek gerekmektedir. Bağlamından kopuk olan ifadelerin iletişim sürecini etkilediği açık olarak görülmektedir. Bu noktada önemli olan, bağlamına uygun ifadelerdir denebilir. Karşılıklı etkileşim gösteren bu süreçte bireyin karşısındakini etkisiz dinlemesi, karşısındakine odaklanmaması, onu anlama çabası içerisine girmemesi iletişim engeli olarak adlandırılabilir. Bu noktada önemli bu iletişim hatalarının farkına varmaktır. Böylece bu farkındalıkla bu iletişim engellerinin sayısını azaltarak daha sağlıklı iletişim kurmak mümkün olacaktır. Sağlıklı kurulan iletişim ile bireyler sağlıklı ilişkiler geliştireceklerdir.