İşte Bu Doktor İndir

Neden böyle oldu?
Ben hiçbir şey yapamadım, biraz daha çabalasaydım olurdu.
Yeteri kadar istemedim!
Onu değiştirebilirim.
Benim dediğim olacak!
Kendimi kontrol edemedim…
.
.
Büyük bir yanılgıdan bahsetmek istiyorum.

Her şeyi kontrol edebileceğimiz yanılgısı…

Yaşadığımız süre boyunca, iki temel özgürlüğe sahibiz.
‘Davranma’ ve ‘Tepki Verme’.

Bir durum karşısında nasıl davranacağımız konusu tümüyle bizim tasarrufumuzdadır. Karşı tarafa nasıl bir adım atacağımız; ‘yakıp yıkan’ mı, ‘çözüm getiren’ mi olacağımız tamamen bize kalmış. Fakat, akabinde alacağımız tepkiye de hazırlıklı olmamız gerekir. Zira, her özgürlük yanında sorumluluk getirir. Davranışımızın doğurduğu sonuca hazırlıklı olmamız ve sorumluluğunu kabul etmemiz önemlidir.

Diğer yönüyle, nasıl tepki vereceğimiz konusu da bize aittir. Karşıdan gelen davranışa, nasıl bir karşılığı uygun gördüğümüz kısmı da çok önemli. Seçeneklerimiz var. Neden başka türlü değil de, böyle tepki veriyoruz?..
Neden öyle değil de, böyle?..

Davranırken ve tepki verirken kontrol bizde, evet. Fakat, başkalarının davranışlarını kontrol edebileceğimiz algısı çok büyük bir yanılgıdır. Bir diğer yanılgı da, ‘davranışlarımı kontrol edemiyorum’ algısıdır. Özellikle öfke yönetimi konusunda, bu konularda net olmak önemlidir.
 
‘Sinirlenince gözüm hiçbir şey görmüyor.’ 
‘Öfkemi kontrol edemiyorum!’

Bu cümleler biraz ‘davranışımın sorumluluğu bana ait değil’ algısı taşır. Oysaki, öfke duygusu insana ait -diğer her duygu gibi-, duygumuzu kontrol edemeyiz, o gelir ve bekler. Bizim kontrolümüzde olan kısım ise, öfke hissettiğimizde duygumuzu şefkatle buyur etmek ve onunla ne yapabiliriz, yani, nasıl davranıp karşılık verebiliriz, bunun kararını en sağlıklı şekilde verebilmektir.

 

Sevgiler.

Psk. Burcu Oskan