HPV’ YE DAİR
Ülkemizde kültürel yapısı ve inançları nedeniyle cinsel yaşama başlama yaşı, diğer Avrupa ve gelişmiş ülkelerden farklı olarak genellikle evlilik ile başlamaktadır.
2001 Türkiye’sinde evlilik yaşı kadınlarda 25 yaş altında iken, erkeklerde 25 yaştır. 2015 tarihine doğru hem kadınlarda hem de erkeklerde evlilik yaşı artmaya başlamıştır.
Birçok Afrika ülkesinde de ilk cinsel temas yaşı özellikle erkek cinsiyette erken yaşlarda ve evlilikle birlikte gerçekleşir. Özellikle endüstriyel toplumlarda evliliklerin geç yaşlara bırakılması modası, evlilik öncesi cinsel temasın evlilik ile koinsidansını azaltmıştır.
Evlilik, her zaman güvenilir cinsel sağlık kavramı veya anlamı ifade etmez. Uganda da evli bireylerde HIV transmisyonunun daha hızlı olduğu gösterilmiştir. Üstelik, bazı kadınlarda kondom, cinsel sağlık için değil sadece aile planlaması amacıyla kullanılmaktadır.
Cinsel sağlık davranışını etkileyen faktörler coğrafi, toplumsal farklılıklar dışında ekonomik düzey, sosyokültürel düzey, eğitim düzeyi, toplumda bireyin varlık düzeyi, kişinin mobilite düzeyi (sık seyahatler), kişinin yaşadığı yer(kırsal, kentsel alan gibi), bireyin tabuları veya inançları ve evlilik yaşı etkiler.
Çalışmalarda, 25 yaşından küçük bireylerde cinsel temasın başladığı ilk 5-10 yılda HPV enfeksiyonunun insidansının yüksek olduğu gösterilmiştir. Fakat, günümüzde bu durumun değiştiğini gözlemleyebiliyoruz. Sadece cinsel yaşama başlama yaşı değil, cinsel kimlikler ve yönelimlerin ( homoseksüalite, cinsiyet değiştirme) kendini daha rahat ifade ettiği aşikar. Artan boşanmalar ve orta yaş evliliklerini de unutmamak lazım. Bu nedenle birinci pikten sonra 4 ve 5. dekatta artan ikinci pik gündeme gelmiştir.
Cinsel sağlık açısından güvenli davranışlardan biri de kondom kullanımıdır. Kondom kullanımı, özellikle HIV transmisyonu ve cinsel yolla bulaşan hastalıkların bulaşını azaltmak için önerilen ve teşvik edilen bir davranıştır. Populasyon bazlı çalışmalarda özellikle; genç, eğitimli, casual ve çok sayıda partnerli kimselerde, düşük gelirli kimselerde, biseksüel ve homoseksüel tercihli kimselerde daha fazla kondom kullanım davranışı sergiledikleri gösterilmiştir. Amaç, enfeksiyonlardan korunmak olduğu için, kondomu sadece kullanmak değil doğru şekilde uygulamak da önem taşır.
İlerleyen teknoloji ile artık seyahat etmeden online sistemden dünyanın her yerini izleyebiliyor ve tanıdık tanımadık herkes ile kolay bir şekilde iletişim kurabiliyoruz. Üstelik, bir zamanlar sadece posterlerden, konser veya fotoğraflardan sevdiğimiz beğendiğimiz kimselerin, dijital yaşamın sunduğu fırsatlar sayesinde günlük hayatta ne yaptıklarını an be an takip ediyor ve taklit ediyor olduk. Sadece giyim kuşamları değil, sözleri ve yaşam tarzını da kendi hayatımıza entegre ettik. Bu durumun olumlu olduğu gibi olumsuz yönleri de var. Artan HPV enfeksiyonları ve buna sekonder gelişen maligniteler de bunlardan biri.
Genital hijyen, kişinin hastalanmasını engellemesi yanında cinsel yolla bulaşan hastalıkların taşınması konusunda da önem taşır. Sünnet varlığı ile ilgili bazı bilinmeyenler olsa da, enfeksiyona karşı koruyucu ve genital hijyen açısından da erkekler için etkili olduğu ifade edilmektedir.
Biliyoruz ki immünite yani bağışıklık yanıtı; yaş, cinsiyet ve bireyin sahip olduğu sistemik hastalıklardan etkilenmektedir. Yapılan bir çalışmada 9-15 yaş grubu arasında uygulanan HPV aşısının, 16-26 yaş grubu erkeklere göre 2-3 kat daha fazla antikor yanıtı oluşturduğu gösterilmiştir.
Yapılmış bir çalışmada, HPV aşılarının özellikle immünyetersiz HIV + olan kişilerde artan HPV enfeksiyonu ve nüxünü azaltmada, HPV enfeksiyonuna bağlı mortalite ve morbiditeyi azaltmak için kullanılabileceği ve viral yüke herhangi bir etkisi olmadığı gösterilmiştir.
Avusturya'da 2007 ortalarında başlayan quadrivalan HPV aşı programı ile, özellikle 15-24 yaş grubu erkek ve kadınlarda genital wart nedeniyle başvuruların azaldığı, Victorian Cervical Cytology Registry den verilere göre 18 yaş altı yüksek grade cervikal patolojilerin azaldığı gösterilmiştir.
Matematiksel modellemelerde, erkek populasyonun aşılamasının yaygınlaştırılması, sürü bağışıklığı ile duyarlı kadın populasyonundaki enfeksiyonu ve bu enfeksiyona bağlı olarak morbidite ve mortaliteleri azaltacağı yönündedir.
Tüm seksüel aktif erkek ve kadınlara aşı uygulaması oldukça maliyetli bir yöntem olduğu için özellikle HIV + veya organ transplantlı, homoseksüel veya çok sayıda cinsel partnere sahip riskli gruplarda uygulanması önerilmektedir.
Genital siğil, intraepitelyal neoplazmalar ve genital kanserlerin tedavisi oldukça maliyetlidir. Üstelik, erkekler HPV’nin kadınlara taşınmasında bir vektördür. Bu nedenle erkek vakaların engellenmesi sekonder koruma sağlayacaktır. Aşı, HIV negatif homoseksüel erkeklerde rekürren HGAIN(Yüksek riskli kanser öncüsü) lezyonlarının engellenmesi ve anal kansere ilerlemesinde de etkin olduğu ifade edilmiştir.
Amerika’da yapılan bir çalışmada kadın ve erkek cinsiyetin aşı başlatma ve tamamlama değerinin gay erkek ve biseksüel kadınlarda daha fazla olduğu, fakat hedefin seksüel oryantasyon kimliğine bakmadan genç tüm erkek ve kadınların olduğu ifade edilmiştir. Bireylerin cinsel yönelim ve tercihlerinin yaşamları boyunca aynı kalmayacağı ve değişebileceği de eklenmiştir.