İşte Bu Doktor İndir

HER OLUMSUZ YAŞANTI TRAVMA MIDIR ?

Bu konuyla ilgili yazmadan önce travma nedir sorusuna cevap  vermek istiyorum ve travma konusunu iyice pekiştirmek istiyorum. 

Travma Nedir?

Travma, günlük yaşantımızda sık kullanılan kelimeler arasına girmeye başlarken, sadece stres düzeyini arttıran olaylara verdiğimiz isim olabilmekte; fakat günlük rutini bozan, ani ve beklenmedik bir şekilde oluşan, dehşet, kaygı ve panik yaratan, kişinin anlamlandırma süreçlerini bozan olaylar, travmatik yaşantılar olarak tanımlanabilmektedir. Yaşanmış bir trafik kazası, bir doğal afet (deprem, sel, vb.), taciz, daha zorlayıcı bir yaşantı, bir çocuğa atılan ilk tokat travmaya örnek oluşturabilmektedir.

Bir kişinin travmatik bir olaydan etkilenmesi için, olaya doğrudan maruziyetinin şart olmadığı hakkında da kanıtlar mevcuttur. Araştırmalar göstermektedir ki olumsuz psikolojik ve duygusal etkiler basın (sosyal medya, tv, vb.)  maruziyeti aracılığıyla da ortaya çıkabilir. Böyle olan travmalara ikincil travma adını veriyoruz.

Travmaya Verilen Normal Tepkiler Nelerdir?

Duygusal tepkiler: Depresyon , çaresizlik, umutsuzluk,  suçlu hissetme,  utanç , kendine karşı öfke, yıpranmışlık,tedirgin hissetme , panik hali, korku, kontrolden çıkmış hissetmek, sinirlilik, öfke ve kızgınlık, duygusal uyuşukluk.

Fiziksel tepkiler: Titreme, baş dönmesi, yorgunluk , mide bulantısı ,kusma ishal vb. sorunlar , kalp çarpıntısı , göğüs ağrısı, bayılma hissi, baş ağrıları.

Sosyal tepkiler: İş – okul, arkadaşlık ve evlilik ilişkilerinde sorunlar, insanlardan uzaklaşma, aşırı yargılayıcı ve/veya suçlayıcı olma, her şeyi kontrol altında tutma isteği, ilişkilerde tepkisizlik, durgunluk, ilişkilerde işlev kaybı.

Davranışsal tepkiler:  Kıpır kıpır olma, kendini izole etme, ani davranışlar, uyaranlara yoğun tepki , öfke patlamaları, alkol, madde kullanımı, çabuk tepki verme, tepkisizlik, başkalarını suçlama, yeme sorunları, kolayca korkma, kendine ya da çocuklarına bakım verememe.

Zihinsel tepkiler: İlk şok, bellekle ilgili sorunlar, olay anının tekrar tekrar hatırlanması , araya giren düşünceler , dikkatsizlik , dezoryantasyon, disosiyasyon, kafa karışıklığı, sorun çözememe, yönünü bulamama, kabuslar, eskileri hatırlayamama, uyku bozuklukları, kendine yabancılaşma.

*Yukarıda verilen tüm tepkilerin travmanın yaşanmasından sonraki ilk 1 ay içinde görülmesi muhtemel ve normaldir. Ve unutmayın ki tüm tepkiler herkeste aynı olamaz, çünkü hepimizin genleri farklı olduğu gibi yaşantılarımız da farklıdır. Tıpkı parmak izlerimizin farklı ve eşsiz olduğu gibi hepimiz biriciğiz. Bu tepkiler 6 ay boyunca görülmüş ise travma sonrası stres bozukluğu patolojisi oluşmuş diyebiliriz. Tanı için mutlaka psikiyatristle görüşme yapılması gereklidir. 

*Şu günlerde bazı illerde halen depremler devam etmektedir. Bu yüzden travma bitmiştir diyemeyiz ve tabi ki de yukarıda bahsedilen tepkiler devam etmektedir. “Ee ne yapacağız?” dediğinizi duyar gibiyim. Temel başlığımızın cevabından sonra neler yapabileceğinize dair yöntemleri aşağıda bulabilirsiniz.

Evet, travmayı genel hatları ile tanıdığınıza göre en baştaki temel sorumuza geri dönelim:

 HER OLUMSUZ YAŞANTI TRAVMA MIDIR ?

Elbetteki hayır. Hepimiz ne kadar farklıysak başımızdan geçen olumsuz yaşantıların da travmatik hale gelmesi de farklıdır. Diyelim ki ; bir kişinin,  romantik ilişkisi var ve ayrılıkla sonuçlanmış olsun. Peki bu kişi ve partneri bu ayrılığa aynı tepkileri mi verecek? Kocamaaan bir HAYIR! Erkek olan partnerin deneyimleri, öğrendikleri,kişiliği, olumsuz yaşantılarla baş etme şekilleri farklı olabileceği gibi kadın partnerin de farklıdır. Biri bu durumu travmatik algılarken diğeri algılamayabilir. Bu yüzden her olumsuz yaşantı travmatik bir durum değildir.

Gelelim travmatik durumlar sonucu nasıl baş edeceğiz konusuna..

Travmalarımızla Nasıl Baş Edeceğiz?

  1. İyileşmeye giden yolda ilk adım aşırı uyarılmışlıkla baş etmektir. Doğru nefes almak (diyafram nefesi, kare, üçgen nefesi), yoga, meditasyon, spor yapmak, yüzmek gibi pek çok yolu vardır.
  2. İkinci adım ise FARKINDALIK geliştirmektir. (Bedensel ve duygusal farkındalık)
  3. İyi bir DESTEK AĞI,SOSYAL TEMAS.
  4.  Temas ise travma tedavisinde güven ve yakınlık duygularının gelişimi açısından önemli bir yere sahiptir. (TERAPÖTİK MASAJ)
  5. Harekete geçmek (TİYATRO,DRAMA,SPOR vb.)
  6. EMDR - BDT – MİNDFULLNES  gibi terapi ekollerinden faydalanmak.

 

*Deprem bölgesinde kalan  bireyler için yukarıda bahsedilen bazı aktivitelerin yapılması mümkün olmayabilir. Ancak birçok STK, Dernek gibi gönüllü olarak gelen psikososyal destek ekiplerinden faydalanılabilir.  (Türk Psikologlar Derneği, EMDR Derneği - Travma ve İyileştirme Grubu, Ev Okulu Derneği- Afet Psikolojik Destek, OTEORG – www.elinelimde.com , Turuncu Çatı- Turuncu Çatı oluşumu, özel gereksinimli afet yaşamış birey ve ailelerine yönelik, akut ve uzun vadeli ihtiyaçlarının sağlanması amacıyla kurulmuştur.  Turuncu Catı (@turuncucati) • Instagram fotoğrafları ve videoları )