Hayır Derken ve Sınır Çizerken
Son yazımda, hayır diyememe ve sınır çizememe davranışlarının arkasındaki temel düşünce kalıplarını aktardım.
Bu düşüncelerin tetiklediği duyguya ise kaygıdır dedim.
Tabii son olarak, bu düşüncelerin aksine deliller toplamamız gerektiğini de belirtmiştim.
Peki, bunu yaparken tutum ve davranışlarımız nasıl olmalıdır?
Sınırlarını çizebilen ve hayır diyebilen birisi olmak istiyorsanız ilk adım, önceliklerinizi bilmenizdir.
Ben yapılan teklif veya edilen talebin hangi önceliğim ile uyuşmadığını bilmezsem;
Hangi durumların benim için ne gibi sınırları olduğuna yönelik bir fikrim yoksa,
İnsanların bunları anlamasını ve hatta saygı duymasını bekleyemem.
O nedenledir ki, önceliklerinizi ve sınırlarınızın neler olduğunu bilmeniz gerekiyor.
İkinci adım, önceliklerimin devamlı olarak değişmemesidir.
Örneğin, öncelik sıramda kişisel bakımımın ardından iş arkadaşlarım geliyorsa, kuaför randevumu iptal edip bir iş arkadaşımın ısrarlı kahve içme teklifine evet dememeliyimdir.
Sürece bakalım ve sıradaki adıma geçelim.
Uyumsuz düşünce kalıplarımızı fark ettik (önceki yazımdan).
Tetiklenen duygumun kaygı olduğunu anladım.
Öncelikler belirledim.
Hangi durumlarda ne gibi sınırlarım olduğunu da artık biliyorum.
Sırada, bunları hayata geçirmek var.
Uygulama Adımı
Sınır çizerken veya hayır derken, oldukça net olmak gerekir.
Neden bu sınırı olduğunu bilen, bu sınırdan veya hayırdan emin olan bir tavır tutunulmalıdır.
Bunu yaparken, tehditkâr olmayan bir göz kontağına ihtiyacınız var.
Kimse, söylenirken gözünün içine bile bakılamayacak kadar çekinilen bir tavırdaki sınırları veya hayırları önemsemez.
Ayrıca, ses tonu da önemlidir.
Yükselen sesle çizilen sınırlar veya söylenen hayırlar, yaptırıma dönüşebilir. Mesaj ulaşılmaz, empati kurulmaz.
Ayrıca, sınır çizerken veya hayır derken bir başkasının duygularını da ihmal etmemek lazım.
Bu ifade, düşük bir ses tonuyla yapılırlarsa da dikkate alınması güç olabilir.
Ek olarak, çizdiğiniz sınırları ve reddettiğiniz durumları, benzer talepler olunca sahiplenin.
“Ya normalde yapacak işlerim varken çok dışarı çıkmam ama bu sefere geleceğim.” oldukça sahipsiz bırakılan ve hatta terk edilen bir sınırdır. Önceliğin, ihmalidir.
Evet, birkaç önemli noktayı düzenledik diyelim ama o kaygıya rağmen hayır demek çok zor geliyorsa, kolayı var.
Aşamalı gitmek.
Önce bir mesajla, çok daha yakın olduğunuz kişilere hayır diyebilir sonrasında ise yüz yüze geldiğinizde de hayır diyebilir veya sınır çizebilirsiniz.
Unutmayın, davranış sürdükçe duygu durum da sürer.
Son olarak, bu yeni davranışları hayata geçirirken dikkatinizi aklınızda kurduğunuz olumsuz senaryoların gerçekleşip gerçekleşmediğine verin.
Yani veri toplamayı unutmayın…
Değişim, veriye dayalı düşünme ve alternatif davranışlar ile gerçekleşir.