Kimliğimizin pek çok parçası mevcuttur. Hepsinin birleşimi ile bütün olarak varlığımızı
devam ettiriyoruz. Bu rollerin şüphesiz ki belli başlı görevleri de oluyor. Örneğin; Anne baba
olmak evlerini geçindirme, çekip çevirme görevini, evlat olmak ailesine yardım etmeyi, evlat
öğrenci ise dersini çalışma, varsa sınavlarını geçme görevini, iş yerindeki birey ise verilen
işleri görevleri yapmak gibi pek çok görevle karşı karşıya kalıyor insan. Bu görevlerin bir
kısmını kolaylıkla hallederken bir kısmı da ağır gelebiliyor. Bu veya benzeri sebeplerle bu
görevleri ertelediğimiz veya yapmadığımız durumlar olabiliyor. İşte bu yaptıklarımız veya
yapmadıklarımız hayatımızın gidişatını şekillendiren taşlar oluyor. Eksik konan taşlar ilerde
ayağımızın çamur olmasına sebep olurken; yanlış taşın koyulması, yanlış yere koyulan taş
veya fazla fazla koyulan taşlar ise yolun farklı yere çıkmasına, bambaşka bir görüntünün veya
bir taş yığınının ortaya çıkmasına vesile olabilir. Bu durum eksik çalışılan dersin düşük notu,
iş veya özel hayatta eksik verilen güvenin ilişkiyi, işleri sarsması veya bitirmesi gibi pek çok
örnekle açıklamak mümkün. Unutmamak gereken yapmayı veya yapmamayı seçtiğimiz her
şeyin hayattaki yolumuz olduğu. Herkes bir eksik veya bir fazla bu yollardan geçiyor. Elbette
herkes kendi seçimleriyle kendi yolunu inşa ediyor. Yol artık hoş olmayan kötü bir yere
gidiyor gibi görünüyorsa ya yolu ya taşların koyuluşunu belki de taşları değiştirmek sizi daha
güzel ve sorunsuz bir yolculuğa götürecektir.