Gebelik doğal bir süreç olmasına karşın, anne organizmasında önemli anatomik, fizyolojik ve psikolojik değişimlere sebep olur. Yanlızca bu fizyolojik değişiklikler bile başlıbaşına ruhsal dengeyi değiştirebilirken, annenin bebekle ve kendisiyle ilgili ileriye dönük kaygıları, bu süreci biraz daha zorlaştırabilir. Bebeğin dünyaya sağlıklı gelip gelemeyeceği korkusu, doğum anında çok acı çekeceği korkusu, doğum sonrası bebeğiyle yeterince ilgilenip iletişim kuramayacağı korkusu, anneliği başarıp başaramayacağı korkusu en başta sayılabilen kaygı sebepleri arasındadır. Bunlara çoğu zaman, annenin kendi görüntüsünün eski haline gelip gelemeyeceği veya eşiyle ilişkisinin nasıl değişeceği ile ilgili kaygı ve korkular da eklenir. Tüm bu duygu ve düşünce yoğunluğu arasında, bulantı -kusma, uyku sorunları, iştahsızlık gibi yakınmaların eklenmesi durumu daha da zorlaştırabilir. Bu süreçte ihtiyaç duyulduğunda çekinmeden uzman yardımı alınması; hem bu kaygıların üstesinden gelmeyi sağlar, hem de eşlerin, birbirlerine gerekli desteği sunma yollarını öğrenebilmelerine yardımcı olmayı amaçlar.