Göz çevresi bakımı
Güneşin ve yaş almanın etkisiyle deri kalitemiz bozuluyor. Cilt eski elastikiyetini kaybediyor. Maskeler hayatımıza girdiğinden beri göz çevresi ve alın gibi maske dışında kalan bölgelerimiz daha çok dikkat çekiyor. Deri sağlığımızı korumak, sağlıklı yaş almak için öncelikle tüm yüzümüze, maskeyle kapattığımız yerler de dahil, güneş koruyucularımızı mutlaka sürelim.
Bunun için de içeriğini bilmediğiniz güneş koruyucuları değil, eczane ürünü, doktorunuzun önerdiği, güvenilir güneş koruyucuları tercih edin. Aksi takdirde, bir faydası olmadığı gibi, zararı dokunacaktır. Bununla birlikte güneş gözlüğü kullanmak da çok önemli tabii ki. Göz doktorunuzun da önerisiyle hem göz sağlığınız hem de göz çevresi deri sağlığınız için güneş gözlüğü kullanın.
Kaz ayakları, kaş arası ve alın çizgilerinin oluşmaması, oluşanların giderilmesi, daha canlı bakışlar için olmazsa olmaz uygulama botulinum toksin (botoks) uygulamalarıdır. Evde, günlük cilt bakımında, yüz temizliği sonrasında, göz çevresine, özellikle kuru cilde sahip kişilerin nemlendiricilerini sürmesi, sabah tekrar yüz temizliği sonrası güneş koruyucu krem sürülmesi yeterli olacaktır.
Göz temizliği için çay ağacı özü içeren göz şampuanları kullanılabilir. Ayrıca göz altındaki ince kırışıklıklar, göz altı çöküklüğü ve morluğu gibi değişiklikler, olduğumuzdan daha yorgun görünmemize sebep olabilir. Bunlar için de göz altı mezoterapileri ya da göz altı dolguları uygun hastalarda yapılabilir. Göz çevresi derisinin sağlığı için uyku düzeni, doğru beslenme, bol su içme de oldukça önemlidir.
Göz çevresi derisi, cildimizin en ince olduğu bölge. Bu nedenle oldukça hassas. Göz çevremize sürdüğümüz kozmetik ürünleri seçerken ekstra özen göstermeliyiz. Sürülen kozmetiklere bağlı gelişen alerjiler sıklıkla öncelikle göz çevresinde kendini belli eder. Kuruluk, kaşıntı, kızarıklık, ödem göz çevresinde geliştiğinde genellikle vücuda ve yüze temas eden kozmetiklerden şüpheleniriz. Bu nedenle kullanacağımız makyaj ürünleri güvenilir ürünler olmalı. Kozmetiklere karşı alerjik bir durum olup olmadığı bazı testlerle anlaşılabilir.
Evde yapılabilecek alerji testi; kozmetik ürünün yakın zamanda güneşe maruz kalmamış , 5 cm lik kılsız bir bölgeye (ön kol iç yüzü, kulak arkası, boyun yan bölgesi gibi) günde 2 kez 1 hafta boyunca uygulanması. 1 hafta içinde veya bu bir haftanın sonunda o bölgede kızarıklık, kuruluk, kaşıntı gibi egzama bulguları gelişirse o ürüne karşı alerjiniz var demektir. Dolayısıyla bu ürünü kullanmamak göz çevrenizde gelişebilecek alerjik reaksiyonlardan koruyacaktır.
Güneşin etkisiyle yüzümüzde renk eşitsizlikleri, gözeneklerde belirginleşme, ince kırışıklıklar, sarkmalar, deri elastikiyetinde bozulmalar, benler, lekeler, deri kanserleri ortaya çıkabilir. Yaz aylarında güneş ışınlarına bağlı olarak göz kısma, kaş çatma gibi reflekslerimizden dolayı artan mimik hareketlerimizden sonra bu bölgelerde önce sadece mimik yaptığımızda oluşan kırışıkları fark ederiz (Dinamik kırışıklıklar). Ancak bu kırışıklıklar giderek o bölgelere yerleşir ve bir süre sonra sadece mimik yaptığımızda değil normal zamanlarda da o kırışıklıklar fark edilir hale gelir (Statik kırışıklıklar). Dinamik kırışıklıklar için botoks zamanımızı geçirirsek bu kırışıklıklar artık statikleşir. Botoks ile tamamı açılamaz hale gelir başka uygulamalara da ihtiyaç duyulur.
Ayrıca güneşin etkisiyle kahverengi lekeler gelişebilir. Yaş ve yıllar içerisinde maruz kalınan korunmasız güneş ışınlarının etkisiyle yeni benler gelişebilir, hatta bu benlerden deri kanserleri gelişebilir. Sonuç olarak üst yüzümüzü diğer bölgeler gibi güneşte koruyalım, güneş gözlüğü kullanmaya özen gösterelim. Vakti geldiğinde botoksumuzu ertelemeyelim. Günlük cilt bakım rutinimize göz çevresi temizleme ürünlerimizi ve göz çevresi kremlerimizi mutlaka ekleyelim.