Diyet kelimesine dair onlarca tanıma rastlayabilecek olsak da halk nezdinde diyet, “zayıflama!” amacıyla bir süre gündelik yeme içme oranlarında kısıntı yapma manasında anlaşılmıştır. Oysa diyet, ya da kullanım sıklığı azalmış olsa da “perhiz” sadece günlük yeme içme oranlarının kısılması manasına gelmez. Diyet kelimesine daha kapsamlı bir tanım yapmamız gerekirse şöyle ifade edebiliriz: Diyet, bedensel ihtiyaçlar konusundaki fıtrattan sapma durumunu tekrar fıtrileştirirken kazanılan maddi ve manevi sonuçları, bir bilinç haline getirme faaliyetlerinin tümüdür.
Yaptığımız tanım doğrultusunda halka tavsiye edilen ve çeşitli mecralarda propagandaları yapılan diyetlerin yanlış bir bilinçle hazırlandığını söyleyebiliriz. Beden ihtiyaçlarını karşılama bozukluğu (BİKAB diyelim) modern* bir kahır olarak yıkım alanını her geçen an genişletiyorsa, karşısına çıkan mücadele yöntemleri yaptığımız tanım doğrultusunda ne kadar etkindir? BİKAB sahibi insanların birçok diyet uygulamasının ardından tekrar eski düzensizliklerine kavuşması, birçok diyet denemesinin insanları bıktırıp mide ameliyatları ve sentetik ilaçlara yöneltmesi ve çeşitli diyetleri denemiş kişilerin diyetlere karşı artık umutsuz hale gelmesi… Çözümsüzlüğün sebebinin modern bir kahıra karşı postmodern tedbirlerle çıkış yolu aranması olabilir mi???