Gebelik Takibi
Gebelik takibi, gebeliğin tespitinden doğuma kadar geçen 40 haftalık (Son adet tarihinden itibaren) süreçte anne adayının düzenli ve periyodik kontrollerinin yapılmasıdır.Gebelik takibinin amacı, kontrollerde olabilecek sağlık sorunlarının erkenden belirlenmesi ve gerekli önlemlerin zamanında alınması, doğumun doğru zamanda ve en iyi koşullarda yapılmasıdır.
Gebelik takibi, gebelik tanısı konulduğu anda başlar. Başlangıçta aylık kontroller yapılırken son 3 ayda gebenin durumuna göre sıklaştırılmalıdır.
Her kontrolde ağırlık ölçümü, kan basıncı ölçümü, karın muayenesi ve ultrasonografi ile bebeğin büyümesinin takibi ve varsa gebenin mevcut şikayetleri değerlendirilir.
Gebelik öncesi dönemde yapılmamışsa ilk muayenede tam kan tablosu, rutin biyokimya ölçümleri, açlık kanşekeri, hepatit markerları,enfeksiyon tarama testleri ( Toksoplazma, kızamıkçık (rubella) ve CMV için Ig M ve Ig G antikorları,sifiliz için VDRL ve HIV testleri yapılır) kan grubu tayini, vitaminB12 düzeyi ve idrar kültürü yapılır. Dönem dönem tam kan sayımı görülür, gebe kadın vajinal ve idrar yolu enfeksiyonu açısından düzenli aralıklarla sorgulanır ve gerekirse kültür testleri ile enfeksiyon ekarte edilmeye çalışılır.
Gebeliğinin yaşının belirlenmesinde son adet tarihinin rolü tartışılmazdır. Gebelik haftası ve beklenen doğum tarihi son adet tarihine göre belirlenir.
Son adet tarihini hatırlanamıyorsa USG’ de erken dönem embriyo ölçümleri ile tespit edilebilir.
İlk 3 Ayda Gebelik Takibi
Takip süresinde belirleyici olan gebenin riskleri ve sağlık durumudur.
• İlk 3 ayda folik asit kullanımı bebeğinizi Nöral Tüp Defekti denen bel kemiği açıklığı ile beraber ciddi sakatlıklara yol açabilen hastalıktan korur.
• İlk 3 ayda maruz kalacağınız ilaç, radyasyon vb. zararlı etkiler bebeğinizde ciddi sakatlıklara yol açabilir. Hekiminize danışmadan kesinlikle ilaç kullanmayınız.
• İlk üç ayda ideal kilo artışı ayda 0.5-1 kg dır.
Bu dönemde sık karşılaşılan sorunlar:
Bulantı
Gebelerin %70’e yakınında ilk üç ayda bulantı, iştahsızlık, kokulara hassasiyet gibi değişiklikler olabilir.Gebeliğin erken dönemdeki bulantı ve kusmalarda; plasentadan salgılanan hormonlar, annenin psikolojik sıkıntıları, b6 vitaminin eksikliği, gebeliğe bağlı mide bağırsak sisteminde değişiklikler, tiroid bezlerinin normalden çok çalışması gibi pek çok neden sayılmaktadır. Çoğul gebeliklerde, guatr hastalığı olanlarda, ilk gebeliklerde daha şiddetli olabilir
Özellikle sabah kalktığımızda yediğimiz tuzlu ve kuru yiyecekler bulantıyı bastıracaktır.
Kan şekerinin düşmesi bulantıyı artıracağından aç kalmamaya dikkat edin. Sık sık, az az yiyin. Yağlı yiyeceklerden ve kızartmalardan uzak durun.
Aşırı kusma, hiç beslenmeme, bulantının 12. Haftadan sonra devam etmesi, bulantı ile beraber ateş, ishal, karın ağrısı gibi belirtiler varsa mutlaka hekiminize başvurun.
Kabızlık ve Şişkinlik
İlk aylarda kabızlık sık sık görünür.
Bol sıvı ve posalı yıyecek alımını arttırmak barsak hareketlerini arttırır. Bol sebze , meyve, salata, kepekli tahıl ürünleri tavsiye edilir.Barsak hareketlerinin artırmanın bir yolu da karın kaslarını çalıştırmaktır. Günde yarım saat düzenli ve tempolu yürüyüş yeterli olabilir.
Mide Yanması
Reflü ; tıpkı kabızlık gibi progesteron etkisi ile mide asidinin yemek borusuna kaçmasına bağlıdır.
Sık sık ve az az yiyin. Kızartmalar, hamur işleri, gazlı içecekler reflüyü artırır; uzak durun. Yemekten sonra en az 2 saat yatmayın yastığınızı hafifçe yükseltin.
Yorgunluk- Bitkinlik- Hüzün
Değişen hormonal denge gebelikte depresyon, aşırı alınganlıklar, aşırı uyuma isteği gibi şikayetlere neden olabilir.
Gebeliğin 3 ayı gebeliğe adaptasyon dönemidir ve kişi gebeliğe uyum sağladıkça bu sorunlarda yavaş yavaş ortadan kalkacaktır.
Baş Ağrısı
Baş ağrısı şiddetliyse, bulantıyla beraberse ve uzun süreliyse hekiminize başvurunuz.
Vaginal Kanama
Gebeliğin her döneminde vajınal kanama anormaldir. Mutlaka hekiminize danışın.
Uyku Değişiklikleri
Diş Eti ve Burun Kanaması
11-14.Hafta Gebelik Takibi
11-14. haftalar arasında fetal kromozomal anomali taramasının ilk basamağı olan ikili tarama testi yapılmalıdır. Down Sendromu (trizomi21) ve trizomi 18 varlığını araştıran testtir. Ultrasonografik değerlendirme ile bebeğin ense kalınlığı ve burun kemiği varlığına bakılır. Anne yaşı, kanda beta hCG ve PAPP-A değerleri belirlenerek ultrasonografi bulgularıyla birleştirilir. Test sonucunda kişiye özel risk oranı belirlenir.
Bebeğin Down Sendromlu olması ya da olmamasından kesin emin olmanın tek yolu tanı testi yapılmasıdır (CVS veya amniosentez). CVS 11-14 hafta arasında yapılır ve plasentadan küçük miktarda doku örneği alınması işlemidir.Amniosentez ise, 15. haftadan sonra yapılmaktadır ve bebeğin içinde bulunduğu sıvıdan örnek alınması işlemidir.
Her ikisi de bebekle aynı genetik materyali taşıyan örneğin alınmasını ve bebeğin kromozomlarının detaylı incelenmesini sağlamaktadır. Ancak bu tanı testlerindeki problem, bebek tamamen normal olsa da düşüğe neden olabilmeleridir ve düşük oranı ortalama 1/300 dür.
Son yıllarda kullanıma giren hücre dışı fetal DNA testi, anne adayından kan alınarak 10. gebelik haftasından itibaren yapılabiliyor ve 1 haftada sonuç elde edilebiliyor. Hücre dışı fetal DNA testinin tanı açısından amniyosentez ya da CVS in yerini alamayacağı akılda tutulmalıdır.Ancak ileri bir tarama testi olarak kabul edilmelidir.
16-18.Hafta Gebelik Takibi
Bu testler genelde 11-14 hafta taramasını kaçırmış gebeliklerde kullanılır.Öncelikle en sık görülen down sendromu (mongolizm) başta olmak üzere birtakım kromozomal anomalileri tanımamıza yarayan üçlü veya dörtlü test yapılabilir. Üçlü test denmesinin nedeni kandaki üç gebelik hormonunu değerlendirmesi (beta-hcg, AFP ve Estriol),dörtlü test denmesinin nedeni ise kandaki dört gebelik hormonunu değerlendirmesidir (beta-hcg, AFP, Estriol ve inhibin-A).Değerlendirme de ayrıca anne yaşı, ultrasonografide bebeğin kafa çapına (BPD ölçümü) bakılır.Hangisinin yapılacağına, labaratuvarın imkanlarına göre karar verilir.Bu testlerde ayrıca trisomy 18, trisomy 13 gibi kromozomal bozukluklara bakılır ve nöral tüp defekti (omurganın kapanma hastalığı) risk saptaması da yapılır.
20-24. Hafta Gebelik Takibi
Bu haftalar da özellikle 20-22. haftalarda perinatoloji (riskli gebelik) bölümü tarafından ultrasonografi ile bebeğin ayrıntılı organ taramasının yapıldığı dönemdir. Bebeğin olabilecek tüm iç ve dış fiziksel anomalileri tespit edilebilir.ilk trimester tarama testi (ikili test) sonucunuz ne olursa olsun, bebeğin anatomik yapısının detaylı değerlendirildiği bu ultrasonu yaptırmanızı mutlaka tavsiye ediyoruz.
Ayrıca 16 ve 20 haftalarda eğer daha önceden 5 doz tetanoz aşısı olmadı ise 2 doz tetanoz aşısı yaptırılır.
24-28. Hafta Gebelik Takibi
Bu haftalarda gebelik şekeri taraması olan 50 gr. glukoz testi tüm gebelere uygulanır. Standart değerlerin üzerindeki durumlarda 100 gr. glukoz testi uygulanır. Bu testte de iki değer ve üzeri yüksek ise gebelik şekeri (gestasyonel diabet) kabul edilir veya tek basmaklı 75 gr glukoz testi uygulanabilir. Bu testlerde gebelik şekeri (gestasyonel diabet) tanısı alanlar kan şekeri takibi altında bir endokrinoloji hekimine ve diyetisyene konsülte edilerek günlük kalori alımı hesaplanır. Az sayıda hasta insülin kullanımına gereksinim duyar.
Eğer diyabet için risk faktörleriniz varsa veya önceki bir gebelikte gestasyonel diyabetiniz varsa, tarama gebeliğin ilk üç ayında yapılabilir.
28. Haftadan Gebelik Takibi
Kan basıncı, kilo takibi yapılmalı, bebeğin ölçümleri kaydedilmelidir, yine bu dönemde erken doğumu düşündürecek bulgular taranmalı, rutin kan ve idrar tetkikleri yapılmalı,USG ile rahim ağzı boyu ölçülmeli, vajinal akıntı sorgulanmalı, karakter değişikliği varsa vajinal kültür alınmalıdır. Bu dönem gebelik tansiyonunun (preeklampsi) da başlayabileceği dönemdir. Bu nedenle gebenin ödemi, tansiyonu ve kilosu çok yakın takip edilmeli risk altındaki hastalar daha sık kontrole çağırılmalıdır.
36. Hafta Gebelik Takibi
İlk pelvik muayenenin yapıldığı ve doğum şeklinin planlanmaya başladığı haftadır. Annenin medikal hastalıkları, 4000 gr. ve üzeri bebek, makat geliş ve benzeri normal doğuma engel bir durum yoksa doğum normal vajinal doğum olarak planmalıdır. Anne için de bebek için de sağlıklı ve fizyolojik olanı normal vajinal doğumdur. Sezaryen doğum asla vajinal doğuma bir alternatif değildir. Normal doğumun gerçekleşmeyeceği veya komplikasyonlu gerçekleşebileceği durumlarda başvurulan cerrahi bir prosedürdür
36. gebelik haftası ile birlikte nonstress test (NST) denilen bebeğin anne karnındaki iyilik halini gösteren teste başlanır.Haftada bir yapılan NST testleri 40. haftadan sonra 2-3 günde bir yapılır.
40. HaftaGebelik Takibi
Artık beklenen doğum günüdür (son adet tarihine göre). Doğum eylemi kendi kendine başlamıyor ise bekleme süresi pratikte maximum 1 haftadır. Gün aşımı gebelikte, gebe 2-3 günde bir görülerek eylem başlamıyor ise ortak belirlenen bir tarihte indüksiyon (suni sancı) için yatırılır ve doğum eylemi gerçekleştirilir. Suni sancıda uygulanan yöntem normalde anne kanında bulunan oksitosin hormonunun kontrollü olarak serum şeklinde verilmesi ve rahim ağrılarını tetiklemesi şeklindedir. Normal doğum ağrısından herhangi bir farkı yoktur. Baş pelvis uygunsuzluğu, göbek kordonu problemi olmayan gebelerde bu süreç çok yüksek oranda doğum ile sonlanır.
Her anne adayı iyi bir gebelik takibini ve fizyolojik bir doğumu hakeder.
Yeter ki bedeninize güvenin!