İşte Bu Doktor İndir

FARKINDA OLMADAN ÇOCUĞUNU İSTİSMAR EDİYOR OLABİLİRİSİN!

 

Sosyal medyada fotoğraf paylaşmak sadece yetişkinlerin kendilerine ait fotoğrafları paylaşması ile kalmamış son yıllarda ebeveynlerin çocuklarının fotoğraflarını da yoğunlukla paylaşması ile devam etmiştir. Çocuklarının doğumlarından itibaren başlayarak adım adım büyüme süreçlerinin bir albüm gibi sosyal medya üzerinden paylaşılması durumu, çocukların gizlilik haklarını ne derece etkilediği sorusunu da akıllara getirmiştir. 2012 yılında yapılan bir çalışmaya göre, annelerin %98’i babaların ise %89’unun çocuklarının fotoğraflarını facebook platformuna yüklemekte olduğu görülmüştür. Hızla artan ebeveynlerin fotoğraflarını paylaşma eylemi “Sharenting” kavramını doğurmuştur. Sharenting kavramının ilk olarak “Over-sharenting” olarak 2012 yılında kullanıldığı ifade edilmektedir.

Ayrıca, “Over-sharenting” kelimesi, 2015 yılında Collins sözlüğü tarafından ebeveynlerin çocukları hakkında sosyal medya hesaplarından düzenli ve detaylı olarak paylaşım yapmaları olarak tanımlanmıştır. Kullanılan kelime share (paylaşım) ve parenting (ebeveynlik) kelimelerinin birleştirilmesi ile meydana gelmiştir. Kullanılan kelimenin Türkçe karşılığı henüz bulunmamaktadır.

Ebeveynlerin sosyal ağlar aracılığıyla kabul görme ve tatmin olma istekleri bunu yaparken de çocuklarının kimi zaman özel alanına giriyor oluşları ileride çocuklar için birçok sıkıntıyı da beraberinde getirebilir. Özellikle bir çocuğun ebeveynleri tarafından sürekli fotoğraflarının çekilerek sosyal ağlar aracılığıyla paylaşıldığını gözlemlemesi mahremiyet kavramını farklı algılamasına ve mahremiyet bilincinin yeteri kadar gelişmemesine neden olacaktır. Bunların yanı sıra çocuğun henüz kendi rızası olmadan bir dijital kimliği oluşmuş olacaktır. Paylaşılan içerikler ileride çocukların utanç duyabilecekleri türden içerikler olduğu takdirde arkadaş çevreleri tarafından alay etme, küçük düşürme gibi amaçlarla kullanılabilmektedir. Bu durum da çocuğun psiko-sosyal gelişimini olumsuz yönden etkileyebilmektedir.

Ebeveynler aile ortamı ve çocukları ile ilgili yaşantılarına dair sosyal ağlarda normalden fazla paylaşım yapma eğilimi göstermişlerdir. Paylaşım yaparken dikkat edilmesi gereken önemli nokta, çocuğa ait içerik paylaşılmadan önce çocuğun bu konuda ne düşündüğünün bilinmesidir. Konuyla ilgili Mart ayında İsveç’te düzenlenen “SciFest” bilim fuarının aile gününde çocukların ebeveynlerinin kendileri hakkında paylaşım yapmaları konusunda ne düşündüklerini öğrenmek için çocuklara çeşitli anket soruları yöneltilmiştir. 4 yaşlarında olan küçük çocuklar da araştırmaya dâhil edilmiştir. Sorular iki psikolog araştırmacı tarafından ebeveynlerin farklı paylaşım tarzları ile ilgili görsellerle desteklenerek sunulmuştur. Yapılan analizler sonucunda çocukların yapılan paylaşımlara olumsuz bir bakış açısı ile yaklaştıkları görülmüştür. Çocuklar fotoğraflarının ebeveynleri tarafından izinsiz çekilerek paylaşım yapılması durumundan hoşlanmadıklarını, yaşlarına bakılmaksızın kendilerinden izin almalarını istemektedirler. Yani, ebeveynlerin düşündüğünün aksine çocuklar bu durumdan rahatsız olduklarını ifade etmişlerdir. Görsellerle desteklenerek yöneltilen sorulara 4 yaş çocuklarının da dâhil edildiği düşünüldüğünde verilen cevaplar ebeveynlerin paylaşım yapmadan önce çocuklarına danışmaları gerektiğini açıkça göstermektedir. Bunun yanı sıra, çocukların hayatlarında ileriye yönelik bir sıkıntı oluşturup oluşturmayacağını da hesap etmeleri gerekmektedir.

 

Çoğu zaman iyi niyetle yapılan paylaşımlar çocukların küçük yaşta dijital ayak izlerini oluşturmakta, dijital ayak izleri ise mahremiyet ve hak ihlallerine sebep olabilmektedir. Küçük yaştaki çocukların hak ve mahremiyet konularında yeterli bilince sahip olmamaları düşünüldüğünde ebeveynlerin çocuklarının mahremiyetlerini korumak adına önlemler almaları ve daha düşünceli hareket etme zorunlulukları bulunmaktadır. Herhangi bir mecrada paylaşılan fotoğrafların alınarak başka bir yerde kötü amaçlarla kullanabilmesi ihtimali asla göz ardı edilmemelidir. Özellikle pedofilinin yaygınlığı düşünüldüğünde çocuklara ait özel fotoğrafların herkese açık mecralarda paylaşılmaması gerektiği açıkça görülmektedir. Avustralya’nın güvenlik biriminde yapılan araştırma sonucuna göre en az 45 milyon görüntünün olduğu bir sitede, yayınlanan içeriklerin yarısının doğrudan sosyal medyadan elde edildiği de ifade edilmiştir.

 

Son olarak, sizce Mark Zuckerberg gibi isimlerin bile kendi çocukların ı bu mecralarda paylaşmamaları bu konunun ne kadar ehemmiyetli olduğunu ortaya sermiyor mu?

 

 

Kaynakça,

https://www.guvenliweb.org.tr/blog-detay/sosyal-medyada-cocuk-mahremiyeti

İnternet Bağımlılığı - Sosyal Medya Alışkanlığı ve Güvenli İnternet - Ailede