Evlilik memnuniyetinin belirlenmesinde önemli olan değişkenler arasında  depresyon, mutluluk ve psikolojik iyi oluş gibi faktörler de yer almaktadır. Depresyon belirtilerinin evlilik doyumunu ters yönlü etkilediğini, depresif belirtilerin azalması durumunda evlilik memnuniyetinin arttığı bilinmektedir.. Evli çiftlerin ilişkilerinde daha mutlu olabilmeleri için  evliliklerinden beklentilerinin karşılanması ve evliliklerinden doyum sağlamaları  oldukça önemli görülmektedir. Bu açıdan çiftlerin evliliklerinde yaşadıkları problemlerin, evlilik doyumunu etkileyebileceği ve mutsuz olabilecekleri düşünülmektedir.

Araştırmacılar yıllardır evlilik ilişkilerinin iyi oluş üzerindeki rolünü incelemektedir.Evli olmak, genel olarak bireyleri mutlu etse de evlilik kalitesinin, mutlu olmada önemli bir faktör olduğu görülmektedir. Öte yandan evlilik ilişkisinin kötü gitmesi durumunda bireyler mutsuz olabilmektedir. Böylece evlilikte mutluluğu belirlemede evlilik ilişkisinin niteliği ve evlilikten sağlanan doyum ve eşler arasındaki uyum önem kazanmaktadır. Evli bireylerin psikolojik iyi oluş düzeyleri üzerinde önemli bir etkisi olduğu  düşünülen değişkenlerden bir tanesi de evlilik doyumudur. Psikolojik iyi oluş düzeyleri yüksek olan kişilerin, evlilik doyumlarının daha fazla olduğu ve ilişkilerinde daha mutlu hissettikleri yapılan çalışmalar neticesinde kanıtlanmıştır.

 Yapılan bir araştırmada; depresyon, mutluluk, psikolojik iyi oluş ve evlilik öncesi görüşme süresi değişkenlerinin evlilik doyumuna etkisi incelenmiştir. Mutluluk ve evlilik doyumu arasında pozitif yönde bir ilişki bulunmuştur. Bu durumda yüksek mutluluk düzeyine sahip kişilerin yüksek evlilik doyumuna sahip olacağı düşünülebilir. Bu durum mutluluğun artması ile evlilik doyumunun artacağını bizlere göstermektedir. Kişinin kendini mutlu hissetmesi, kendini mutlu eden aktiviteler yapması evliliğine de olumlu katkılar sunmuştur.Evlilik doyumunda etkili olduğu düşünülen diğer bir değişken ise evlilik süresidir. Evlilik süresinin, evlilik memnuniyetine etkisinin anlamlı olduğunu söyleyen çalışmaların yanı sıra evlilik süresi ile evlilik doyumu arasında bir ilişki olmadığı belirten çalışmalar incelenmiş olup, evlilik süresi ve evlenmeden önce görüşme süresinin, kadınların ve erkeklerin evlilik  doyum düzeylerine etkisinin anlamlı düzeyde olmadığı görülmüştür. Çiftlerin psikolojik iyi oluşlarının, evlilik doyumuna etkisinin anlamlı olduğu ve evlilik doyum puanlarının arttırdığı yapılan çalışmalar sonucu kanıtlanmıştır. Evli çiftlerin psikolojik yönden destek alması da evliliklerine önemli katkılar sunmuştur.

Sonuç olarak evlilik doyumunun artması için; çiftlerin  birlikte kaliteli zaman geçirmesi, birbirlerine değer vermeleri, anlayışlı olmaları onların evilik doyumunu artırmaktadır. Psilolojik yönden kendilerini iyi hissetmeleri, bunun için gerekliyse yardım almaları, onları iyi hissettirecek aktivitelere katılmaları, bir hobi edinmeleri hem kendi mutluluk düzeylerini artırmakta hem de eşleri ile ilişkilerinde olumlu katkılar sunmaktadır.