EVLİLİKTE CİNSELLİĞİN ÖNEMİ
Bütün canlıların biyolojik olarak ortak amacı hayatta kalmak ve üremektir. İnsanlar, hayatta
kalmak için beslenme ve güvenlik ihtiyaçlarını karşılayıp, sosyal ilişkiler kurarak da fiziki ve ruhsal
yaşamını devam ettirmeye çalışır. Cinsellik ile de biyolojik olarak üreme amaçlı genlerini geleceğe
aktararak neslini devam ettirme içgüdüsündedir.
İnsanın evrimsel gelişiminde cinselliğin, kadın ve erkek ilişkisinin ayrılmaz doğası olduğu
bilinmektedir. Cinsellik; hem üremek amaçlı hem de bireyleri birbirine yakınlaştırması,
sosyalleşitirmesi ve ilişki esnasında alınan hazlar sebebiyle fiziksel, zihinsel, duygusal ve hatta
sosyal anlamlar taşımaktadır.
Bu anlamda bireylerin sağlıklı ve mutlu bir ilişki yaşayabilmesininin temel taşlarından birinin
cinsellik olduğu açıktır. Uyumlu bir beraberlik için cinsellik, çiftler için olmazsa olmazlardandır.
Sosyal ve kültürel olarak cinsellik; yaşanması ve hatta konuşulması dahi ayıp, günah, yasak,
gizli tutulması gereken bir şeymiş gibi algılansa da aksine aslında temel bir içgüdüdür ve insan
hayatının ayrılmaz bir parçasıdır. Cinsellik ile ilgili içgüdüsel olarak bazı bilgilere ya da hislere
sahip olsak bile üzerine bilgi edinmemiz ve bilgileri paylaşarak geliştirmemiz gerekmektedir.
Özellikle çiftlerin birbiriyle cinsel yaşamları hakkında dürüstçe, açık bir dille konuşabilmesi çok
önemlidir.
Cinsel yaşam evliliğin önemli bir boyutu, cinsel ilişki iki insan arasında en yalın duyguların
paylaşıldığı, duygular sadece sözle değil bedenle de ifade edildiği için güçlü aktarımlar sağlayan,
en yakın ilişki biçimidir. Bu özelliği ile evlilikte olumlu duygu birikimine fırsat sağlayan ve eşler
arasındaki bağı güçlendiren bir alandır. Birbirine olan sevgiyi ifade etmenin pek çok yolu
vardır tabi ki ancak cinsellik son sıralarda olmamalıdır. Böyle ise eğer evlilikte bir şeyler yanlış
gidiyordur, çünkü cinsel yaşam evliliği diğer yakın ilişkilerden ayırarak özel kılan bir bölümüdür.
Evlilikte cinsel yaşam hep aynı düzeyde sürmeyebilir, bu normaldir. Ev işleri, çocuklar, mesleki
zorluklar, geçim sıkıntıları gibi etkiler, günlük yaşam sorunları hem cinsel isteği hem de birbirine
ayrılan zamanı azaltarak eşler arasındaki romantizmi ve cinsel yaşamı engelleyebilir. Ancak
tüm enerji ve zaman bunlara ayrılıp cinsel yaşam tümüyle ihmal edilmemelidir. Günlük işlerden
yorulduğu için ya da televizyon seyretmeyi tercih ettiği için cinselliği ihmal etmek doğru değildir.
Aksi takdirde evlilik cansız bir hal alır ve eşler arasındaki bağ zayıflar, giderek uzaklaşma ve
kopukluk yaşanması kaçınılmaz olur ki tehlikeli arayışlara yönelim için uygun zemin oluşur.
İlişkide onarılmaz yaralar açılır. Bu yaraları iyileştirmek çok uzun bir terapi süreci gerektirebiliyor.
Aman dikkat!!!
Cinsellik ve evliliğin diğer bölümleri birbirini etkiler. Uyumlu ve doyum verici bir cinsellik evlilik
yaşamında her iki tarafın da olaylara bakış açısını yumuşatır, gündelik yaşamda karşılaşılan
güçlüklere toleransın artmasını sağlar. Evlilik hayatında çatışmalar da yaşanır, zaman ilerledikçe
çocuklar vb fikir ayrılığına düşülüp çatışma yaşanabilecek yaşam olayları artar. Cinsel yaşam
canlı ise fikir ayrılıklarından kaynaklı çatışmalarda eşlere ateşkes alanı sağlar, birbiri ile güç
mücadelesine girmek gerine anlaşmazlıkları sevgi ile aşmalarına yardımcı olur. Dolayısıyla düzenli
ve sağlıklı bir cinsel yaşamın duygusal bağı ve yakınlığı güçlendirmenin yanı sıra evlilikteki stresin
azalmasını sağlayarak evliliğin devamına olumlu katkısı olduğu ve boşanma oranlarına etki ettiği
söylenebilir.
Kaliteli Cinselliğin İlişkiye Olan Katkıları Nelerdir?
Cinsellik eşler arasındaki samimiyeti besler. Bu sadece iki insan arasındaki ilişkinin sosyal boyutu
ile ilgili de değildir, fizyolojik temelde de etkisi olan bir yaşantıdır, çünkü uyumlu ve doyurucu
bir cinsel birliktelik sırasında vücutta kendini iyi ve mutlu hissettiren, bağlanma hormonu olan
oksitosin salgılanır, bu da eşine yakın hissetmeyi sağlar.
Doğru ve kaliteli cinselliğin ilişkiye kattığı bir diğer faydası şöyle ki; her ilişkide ilk zamanlar
her geçen gün yeni bir heyecanla karşılaşılsa da ilerleyen dönemde durağanlık ve sıradanlık
oluşabilmektedir. Buna karşı çiftlerin ekstra çaba göstermesi ve partnerine yenilikler sunması
iyi etkiler oluşturabilmektedir. Her cinsel ilişki de yeni bir haz oluşturmaktadır ve ilişkinin bu
durağanlıktan kurtulmasında etken olmaktadır. Yine benzer şekilde, uzun süreli ilişkilerde
kaybolmaya başlayan tutku ve hazzın da devam etmesinde etkilidir. Ancak elbette tüm bu sürecin
yönetimi çiftler arasında her konuda doğru bir iletişim kurmak ve şeffaf olmakla ideal hale
gelebilir.
Mutlu Bir İlişki için Cinsellik Sıklığı Nasıl Olmalıdır?
Bu sorunun tek bir cevabı yoktur elbette. Daha doğrusu bu bir zorunluluk ve sayı limiti olmaktan
ziyade, çiftlerin hayat tarzı, birbirleriyle olan uyumları ve beklentilerine göre büyük değişiklik
göstermektedir. İlişkinin ilk dönemlerinde cinsellik çok daha sık yaşanabilmektedir elbette.
Çiftler arasındaki heyecan, tutku ve birbirlerini henüz tam anlamıyla tanımadıklarından keşfetme
arzusu öne çıkmaktadır. Ancak zaman içerisinde ve uzun süreli ilişkilerde ve evliliklerde cinsel
ilişki sıklığı azalabilmektedir. Bu durum her zaman çiftler arasında bir sorun olduğunu göstermez.
Kimi zaman kişisel öncelikler değişkenlik gösterebilir ve çiftlerin ilişkisine de yansıyabilir. Ancak
bu uzun süreçli bir rutin haline geliyorsa çiftlerin arasındaki bağa da zarar vereceğinden, böyle
bir uzaklaşma farkedildiğinde kadın ya da erkek partneriyle doğru bir iletişim kurarak bu durumu
çözüme ulaştırmak için adım atmalıdır.
Cinsellikle İlgili Sorunlarda Psikolojik Destek Almak Neden Önemlidir?
Evlilikten sonra zaman içinde cinselliğin yok sayılması doğru olmadığı gibi, özellikle bazı
çiftlerin kafasındaki çocuk olduktan sonra cinselliği yok saymak gibi düşünceler ilişkiye zarar
vermektedir. Cinselliğin tutku ve hazzın devamlılığını sağlamak veya durağanlığı engellemek,
ilişkideki bağı kuvvetlendirmek gibi birçok faydasının olduğu unutulmamalıdır.
Bazı durumlarda cinsellik, partnerlerin karşılıklı gösterdikleri özen ve çabalara rağmen kaliteli
hale getirilemeyebilir. Bu durumda sorunun çözümü için bu duruma sebebiyet veren etkenler de
gözetilerek destek alınması son derece doğal bir durumdur. Cinselliğin olmaması durumunda
oluşabilecek olumsuz durumlardan kurtulmak için partnerler ve evli çiftlerin çift terapisi için
alanın uzmanından gerekli desteği alması önemlidir ve bu konuda çekinilmemelidir.
Doyumlu bir cinselliğin hayat verdiği kaliteli bir ilişkiyi hak ediyorsunuz. Kendinize ve ilişkinize iyi
bakın. Esen kalın