İşte Bu Doktor İndir

EVLİLİK NEDİR?
Evlilik ilişkisine başlarken evliliğe yüklediğiniz anlam beklentilerinizi oluşturur. Beklenti ne
kadar çok ise mutsuzlukta o kadar çoktur. Evlilik; yeni bir aile kurmak ve yeni bir hayat tarzı
oluşturmaktır.(Ü.Dökmen) Evlilik öncesindeki alışkanlık ve yaşam tarzı aynı devam etmez.
Yaşam tarzı yeniden şekillenir, birlikte yapılacaklar, yeni arkadaşlıklar, yeni rol ve görevler
oluşturulur. Öz kişilikleri değiştirmeden davranışları ve alışkanlıkları değiştirerek yeniden
yapılanma başlar. Yeni kurulan ailenin yeni kuralları oluşur. Her ailenin kuralları farklıdır.
Evlilikte eşler bir ritim yakalar. Bazen duruma ve olaya göre kadının bilgisine
güvenilir (eğitimi ve becerisi) ve kadının dediği olur, erkek ona destek verir. Bazen duruma
ve olaya göre erkeğin bilgisi ve becerisine güvenilir erkeğin dediği olur, kadın erkeğe destek
verir. Bazı durumlarda ortak karar alınır ve uygulanır. Bazı durumlarda ise aynı fikirde
olunmaz ve ayrı hareket edilir. Bu ritmi yakalayabilmek önemlidir. Çoğunlukla eşlerden
birinin dediği oluyorsa, diğer eş evlilik sistemi içinde yok sayılmaya başlar. Kendinin kabul
gördüğünü, değerli olduğunu hissedemez. Bu durum eşler arasında çatışmalar yaşanmasına
neden olur. Evlilik sistemi eşlere kendilerini geliştirme imkânları vermelidir.
Evlilik, uzaktan bakıldığında anlaşılamayan, içeriden bakıldığında anlatılamayan bir
durumdur.
Bazıları evliliği bir kaleye benzetir; kalenin dışındakiler içini merak eder girmek ister,
kalenin içindekiler de içerde sıkılır, dışarıya çıkmak ister.
Franklin de evliliği kuşatılan kente benzetir. “İçindekiler dışarı çıkmaya, dışındakiler
içeri girmeye çalışırlar” der.
Sokrates’e “ Evlilik mi yoksa bekârlık mı daha iyi?” diye sorduklarında “İkisi de aynı,
her ikisinde de pişmanlık duyarsınız.” demiştir.
Evlilikte Amaç : “Haklı Olmak” değil “Mutlu Olmak” tır.
Eşler, haklı çıkmak için harcadıkları enerjiyi mutlu etmek ve mutlu olmak için
harcasalar daha sağlıklı ilişkiler kuracaklardır. Evlilikte mutlu olmanın yolu karşıdaki eşi
mutlu etmekten geçer. Bir kişinin her zaman mutlu olması imkânsızdır. İnsanlar mutlu olmaya
odaklanarak da kendilerini sıkıntıya sokarlar. Yaşamda mutsuz anlar olduğu gibi mutlu anlar
da vardır. Mutsuz anları yaşayacağız ki mutlu anların değerini anlayabilelim. Bu yaşamın
diyalektiğidir. 1
Eşler birbirinin hoşuna giden davranışlarda bulunarak bu mutlu anlarını çoğaltırlar.
“ İletişimi iyi olan insanlar mutlu olmuyor, mutlu insanlar iyi iletişim kuruyor” (Özgür
Bolat).
Mutlu olmak kişinin kendi elindedir. Mutsuzluğunuzdan karşımızdaki eşi sorumlu
tutmamalısınız. Onun davranışı sizi mutsuz edebilir ama aynı davranış bir başkasını mutlu da
edebilir. Duygularınızdan düşünceleriniz sorumludur. Örneğin eşinizin samimi, doğal
davranışı, size kendini olduğu gibi açması sizi mutlu eder. Eşinizin başkalarının yanında
doğal, olduğu gibi kendisini yansıtması sinirinizi bozabilir. Eşinizin samimi ve doğal davranış
özelliği duruma göre mutlu eder, bazı durumda ise kızdırır. Birden onun beğendiğiniz bu
davranışı tartışma konunuz olur ve bu davranışını değiştirsin istersiniz. Çiftler bu durumun
farkına varmazlar. Mutlu olmanız sizin olaya bakış açınızla ilgilidir.
Mutlu olamayan bir insan, mutlu insanı yetiştiremez. Hep olumsuzluklara takılmak
yorar insanı. Kaygılı anne, kaygılı çocuk yetiştirir. Önce kendinizi mutlu eden uğraşlar edinin
ki bu mutluluğunuz çevrenize yansısın.

1 Andrew Matthews. “Mutlu olmak” HYB yayıncılık, Ankara.1999.

“Mutlu bir hayat, kendi doğasıyla uyum içinde olan bir hayattır.” der Seneca.
Karşınızdaki eşin davranışlarını değiştirmeye çalışarak mutlu olamazsınız.
“Eş seçerken de doğru insanı bulmak değil, doğru insan olmak gerek. Sen, kendin doğru
olmaya çalış, doğru insanı bulursun zaten.”(Üstün Dökmen)
Karşıdaki kişinin davranışlarını eleştirerek değiştirebilen olmamıştır, enerjinizi boşa
harcamayın. Siz kendi davranışlarınızı değiştirebilirsiniz, beklentilerinizi azaltabilirsiniz.
“Biri gelir seni sen eder, biri gelir seni senden eder.” der Şems Tebriz-i. Seni sen edeni
bulduğunda o kişinin kıymetini bilmek gerek. Bazen farkında olmadan o şansı kaçırabiliriz.