Korku, endişe, kaygı gibi duygular doğuştan var olan doğal duygulardır. Bu duyguların belli bir dereceye kadar hissedilmesi hayatta kalmamız için gereklidir. Ancak bu duyguların yoğun derecede hissedilerek kişinin vereceği tepkilerini kontrol edememesi, kişinin anksiyete yaşamasına sebep olabilir. Yaşanan bu anksiyete yoğunluğu da fobiye dönüşmesine sebep olabilmektedir.
Sosyal fobi olarak da bilinen sosyal anksiyete; ergenlik döneminde yaygın olarak karşılaşılan problemler arasında yer almaktadır. Ergenin, sosyal etkileşimi gerektiren ya da performans sergilenmesi gereken bir veya birden çok ortamlarda ortaya çıkabilmektedir. Özellikle tanımadığı insanlar karşısında bulunduğu zamanlarda başkaları tarafından inceleneceği düşüncelerinin olduğu durumlarda yaşanmaktadır. Kişinin göz önünde bulunduğunda diğer insanlar tarafından yetersiz biri olarak değerlendirileceğine dair inançlar oluşturur. Bu inançlarının davranışlarına yansıyarak anksiyete belirtileri göstereceğini düşünmesi, aşırı ve sürekli bir korku duyması ile sosyal fobi ortaya çıkmaktadır.
Kaygı, doğrudan tehdit oluşturmayan kişilere, durumlara, olaylara karşı yaşanmakla birlikte bireyin onları tehditkâr görmesinden kaynaklı olarak verdiği tepkidir. Çocuk ve ya ergenin kontrol edemeyeceğini düşündüğü bazı olaylarla karşı karşıya kaldığında duygusal açıdan derinden etkilenerek altüst olmuş gibi hissedebilir. Ortaya çıkan problem karşısında eğer çözüm üretemediğini düşünürse, çaresizlik hisleriyle bu durumdan kaçma-kaçınma davranışı geliştirecektir.
Araştırmalarda yapılan çalışmalar sosyal fobinin tek bir nedeni olmadığı göstermektedir. Ailesel yatkınlık, mizaç, biyolojik değişkenler, çevresel etki olarak arkadaş ilişkileri, okul, anne-baba tutumları ve diğer sosyal alanlar sosyal fobinin gelişiminde büyük önem kazanmaktadır. Ayrıca dünyaca yaşadığımız corono salgının evlere kapanılmasına yol açarak bu duygunun tetiklenmesine sebep olmaktadır.
Gerçekçi olmayan düşüncelerin duyguları - duyguların davranışları – davranışlara verilen tepkilerin sosyal fobinin oluşmasına sebep olmaktadır. Bu döngünün davranışları etkilediğinin fark edilmesine yönelik yapılan çalışmalar sosyal fobi sorunu çözümüne ulaşmak için atılan en büyük adımdır. Bu durumlarla baş edebilmeye yönelik nefes egzersizleri, girişkenlik çalışmaları gibi çalışmalar ergenlerin sosyal kaygı düzeyini azaltma konusunda etkili yöntemler arasında yer almaktadır.