Endometriozis ve endometriozise bağlı gelişen istenmeyen durumlar (komplikasyonlar) kadın infertilitesinin en büyük sebeplerinden biridir. Endometriozis rahim içini döşeyen hormon bağımlı gelişen ve adetle dökülen (adet kanaması) endometrium denen dokunun rahim dışına göç etmesi sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Bu doku rahim dışına çıktığında en sık yumurtalıklara (överler) ve tüplere (fallopian tüpleri, tuba uterina) sonrasında da komşuluk yolu ile mesane ve bağırsaklara yayılır. Bu organların dış yüzeylerine ulaştığında kadının adet görme fonksiyonunu yerine getirmesini sağlayan estrojen ve progesteron isimli hormonların etkisi ile gelişir. Bu gelişme takip eden süreçte yara dokusu benzeri bir iyileşme gösterir ve yakın komşuluktaki organların birbirine yapışmasına neden olan adhezyonlara ( ince ya da yoğun yapışıklıklar) sebep vererek, bahsi geçen organların fonksiyonlarını bozar, çoğu kez de ağrıya sebep olur. Özellikle tüplerde gösterdiği etki ile sperm ve yumurtanın buluşmasını engeller, normal dokudan salgılanan bazı maddelerin (TNF-alfa, interferon-gamma) fazla ya da farklı şekilde salgılanması ile yumurta kalitesini bozabilir, endometriumun (rahim zarının) embriyo tutunmasını sağlayan fonksiyonlarını bozabilir. Sonuçta gebelik gelişiminin önünde bir engel olarak karşımıza çıkar.
Endometriozis kadınlarda %1-%5 oranında izlenir; hastalığı olan bu olguların %30-%50’sinde de infertiliteye-subferiliteye yol açar. Tedavi ve hastalığın yönetimi endometriozisin yaygınlığına, hastadaki semptomlara ve hastalığın ciddiyetine göre değişir.
Endometriozis semptomları genellikle ağrılı adet görme (dismenore), adet sırasında karnın alt kısmında özellikle kasık,bel ve rektuma vuran ağrı , ağrılı cinsel birliktelik ( disparenü) ve 1 yıl korunmasız birlikteliğe rağmen gebeliğin gelişmemesi (infertilite) şeklinde olabilir. Çoğu olguda ise hiçbir semptom bulunmaz; tesadüfen ya da jinekolojik muayeneler sırasında tespit edilir.
Endometriozisin tanısında altın standart yöntem tanısal laparoskopidir.Bu laparoskopik (kapalı ameliyat) işlem sırasında hastalık en yaygın olarak kullanılan revize edilmiş Amerika Üreme Tıbbı Derneği (rASRM) sınıflandırma sistemi kullanılarak 4 aşama olacak şekilde derecelendirilir. (minimal, hafif, orta derecede ve ciddi olarak). ÖZELLİKLE İNFERTİLİTE DURUMUNDA HASTALIĞIN ÇOCUK SAHİBİ OLAMAMAYA YOL AÇAN ETKİSİNİN GÜCÜ rASRM SINIFLAMASI İLE EFI ( endometrial fertility index) DEĞERLENDİRİLMESİNİN ORTAK BİR ŞEKİLDE YORUMLANMASI İLE BELİRLENİR.BU TİP BİR DEĞERLENDİRME İLERİDE YAPILACAK TEDAVİNİN ŞEKİLLENMESİ ( yumurtlama takibi mi,aşılama mı, tüp bebek mi) AÇISINDAN ÇOK BÜYÜK ÖNEME SAHİPTİR. (Endometrioması (çikolata kisti) olan hastalarda ultrasonografi ile de tanı konabilir ancak hastalığın karın içerisindeki yaygınlığı değerlendirilemez.)Bu işlemde hasta genel anestezi altında iken göbekten yapılan ufak bir kesi ile karın içerisine bir kamera yerleştirilir ve endometriotik odak varlığı, yayılımı, organlardaki yerleşimi, yol açtığı yapışıklıklar, tüplerin hastalıktan etkilenip etkilenmediği, rahim ve kalın barsağın son kısmı arasında kalan boşluğun ( Douglas boşluğu, cul-de sac, excavatio rectouterina) hastalık tarafından tutulup tutulmadığı, barsaklar ve mesane ile karın zarı (periton) üzerinde odakların olup olmadığı değerlendirilir. Aynı seansta hastalığın yerleştiği organlara, yapmış olduğu ve organ fonksiyonlarını bozan yapışıklıklara, özellikle Douglas boşluğunu nodüler şekilde ve yoğun yapışıklıklarla tamamen tıkamış hastalığa (ki ağrılı cinsel birliktelik, ağrılı defekasyon ve kronik kabızlık nedeni olabilir bu durum) cerrahi prensipler dahilinde müdahale edilebilir, yumurtalık içindeki veya dışında yer alan endometriomalar çıkartılabilir. Son derece basit gibi gözükse de endometriozis cerrahisi jinekolojik laparoskopinin en zor ve en fazla deneyim istenen alanıdır. Muhakkak bu konuda tecrübeli jinekologlar tarafından yapılmalıdır. Özellikle derin infiltratif endometriozis ve endometrioma olgularına cerrahi olarak müdahale edilirken barsak yaralanmaları açısından ve yumurtalık rezervinin korunması amacı ile son derece titiz bir cerrahi uygulanmalıdır. Tüplerde hasar, tüplerin fonksiyonunu bozmuş durumda ise tüpler ileride yapılacak tedavilerde başarı şansını (tüp bebek) artırmak adına çıkartılmalıdır. ENDOMETRİOMALARIN BİR İĞNE YARDIMI İLE BOŞALTILMASI ŞEKLİNDE BİR TEDAVİ YOKTUR. YAPILDIĞI TAKDİRDE PELVİK ABSE DAHİL PEK ÇOK İSTENMEYEN DURUMA NEDEN OLABİLİR.
Minimal ve hafif endometriozis kadının gebelik arzusu da göz önüne alınarak tıbbi tedavi ile yönetilebilir. Ancak orta şiddet ve ciddi olarak derecelendirilmiş olgularda cerrahi müdahale çoğu zaman hem yaşam kalitesini artırmak hem de doğurganlığın korunması amacı ile daha çok tercih edilmektedir. Her ne şekilde olursa olsun endometriozisi olan bir kadın durumu hakkında kendi hayat planını kurgulayabileceği şekilde bilgilendirilmeli ve olası tedaviler açısından bilgilendirilmelidir. Endometriozis yakın ve düzenli bir hasta-hekim iletişimi gerektiren ciddi bir hastalıktır. Özellikle çocuk sahibi olmayı planlayan bir kadın söz konusu olduğunda ya da derin infiltratif endometriozis nedeni ile ağrı şikayeti ön olanda olan bir hastada hem değerlendirme hem de tedavi çağdaş kılavuzların ışığında planlanmalıdır.