ENDOMETRİOZİS VE ENDOMETRİOMA(ÇİKOLATAKİSTLERİ)
Üreme çağında her 10 kadından 1’inde görülen, rahim içini döşeyen (endometrium) tabakanın rahim dışı organlarda özellikle yumurtalıklarda yerleşmesiyle oluşur.Bu hücrelerin yumurtalığı tutması durumunda gelişen kistlere endometrioma veya çikolata kisti denilmektedir. Endometriozis en sık %65-70 oranında yumurtalıklarda (overlerde) görülür. Bunun dışında endometriozisin en sık yerleştiği dokular şunlardır: Fallop tüpleri, barsak ve rahimin çevresindeki karın zarı dokusudur.Kadındaki üreme hormonlarına karşı, aynı rahim iç dokusunun verdiği yanıtı verir. Her adet dönemi geldiğinde, kistin içinde kanama meydana gelir. Bu kanama içerde birikerek, zaman içinde koyu kıvamda ve kahverengi bir sıvı halini alır. Bu sıvının erimiş çikolatayı andırması yüzünden, bu kistlere çikolata kisti diye adlandırılır.
Endometriozisi olan bazı kadınların hiç şikayeti olmazken, bazılarında ileri derecede ağrı ve gebe kalamama gibi sorunlar görülebilir. Endometriozis için birçok tedavi seçeneği vardır. Endometriozis tedavisi, hastanın özelliklerine göre kişiselleştirilmelidir.
Endometriozisin (Çikolata Kistinin) Nedenleri
Endometriozisin hastalığının nedeni kesin olarak bilinmemektedir,ancak oluşma nedenleri arasında en fazla genetik nedenlerin yer aldığı düşünülmektedir. Bunun dışında birçok teori endometriozis oluşumu için öne sürülmüştür:
-
Her ay gerçekleşen yönü dışarı olan adet kan akımının, geriye doğru tüplerden geçerek karın içine yerleşmesi
-
Adet kanamasıyla birlikte vücuttan atılan dokunun bağışıklık sisteminde görülen sorunlar nedeniyle yok edilememesi
-
Endometrial dokunun diğer organlara lenf ve kan akımı sonucu yayılması şeklindedir.
Bu teorilerin hiçbiri tek başına endometriozisi açıklamaya yetmez. Muhtemelen birkaç faktör birarada etkilidir.
Endometriozis nasıl belirti verir?
En sık belirtisi; uzun süredir olan karın-kasık ağrısıdır.
-
Bu ağrı özellikle adet dönemi öncesi ve adet sırasında belirginleşir. Ayrıca ağrı cinsel ilişki sırasında da artar.
-
Eğer bağırsak tutulumu varsa bağırsak hareketleri ile, idrar torbası tutulumu varsa; idrar yaparken ciddi ağrı olur.
-
Hatta bazı hastalarda; kanlı dışkılama, kanlı idrar yapma bile olabilir.
-
Bazı hastalarda; adet düzensizliği, aşırı adet kanamaları yapabilir.
-
Batın içi yapışıklıklar
-
Gebe kalmakta zorluk
Ancak hastaların çoğunda endometriozis sinsi seyreder ve hiçbir belirti vermezler.
Endometriozis tanısı nasıl koyulur?
Detaylı bir fizik/pelvik muayene yapılır şüpheli olgularda görüntüleme yöntemleri (usg -MR )sıklıkla tercih edilir. Ancak, bir kişide endometriozis varlığını kesin tanısı cerrahi bir prosedür olan Laparoskopi ile ameliyat sırasında alınan biyopsinin patolojik incelemesi ile konur.
Endometriozis nasıl tedavi edilir?
Tedavi;hastanın şikayetlerine, hastalığın şiddeti ve evresine, çocuk beklentisi olup olmadığına göre değişir.Tedavide belirleyici en önemli iki faktör ağrı ve gebe kalamama durumudur. Endometriozis tedavisinde medikal tedavi (ilaç kullanımı) ve cerrahi tedavi olmak üzere 2 temel yaklaşım vardır. (medikal veya cerrahi tedavi)
Medikal Tedavi:
-
Çocuğu olmayanlarda,
-
Özellikle ağrısı ön planda olanlarda
-
Yumurtalık rezervi çok düşük olanlarda
-
Çift taraflı çikolata kisti olanlarda
-
Daha önceden tekrarlayan operasyon geçirmiş hastalarda ağrı kesiciler, hormonal baskılayıcı ajanlar (doğum kontrol hapları, progestojen ajanlar, GnRH agonistleri)gibi medikal ajanlar sıklıkla tercih edilir. Bu ilaçlarla hastalıktan tamamen kurtulmak mümkün değildir ancak hastalığın ilerlemesini yavaşlatırlar.
Ameliyat Önerilen Hastalar(Cerrahi Tedavi):
-
Tedaviye dirençli çok şiddetli ağrı ve ilaç tedavisine yanıt alınamaması
-
Gebe kalamama
-
Malignite şüphesi varsa(kötü huylu tümör)
Cerrahi yöntemlerle yapışıklıklar düzeltilir ve anatomik restorasyon yapılır.
Endometriozis ameliyatlarında hemen hemen daima laparoskopi (kapalı cerrahi) tercih edilmelidir.
Ameliyatı takip eden birkaç ay içerisinde hastaların %80-90’ında ağrı şikayetlerinde gerileme olacaktır.
Ameliyat sonrası ağrıların ilerde tekrarlaması(%40-80 hastada ameliyattan sonraki 2 sene içinde) mümkündür. Hastalık ilk ameliyat sırasında ne kadar şiddetli ise; ağrıların geri gelme olasalığı da o kadar yüksektir.