Endişe ve kaygı arasında ki en temel fark birinin düşünce diğerinin duygu olmasıdır.
Kaygıyı hayatta kalma mekanizmamız olarak düşünebilir. Kaygılandığımızda bunu kötü bir şey olarak algılamak bizi daha fazla endişelendirir. Örneğin, sınava hazırlanan bir öğrenci kaygılıyım diye geldiğinde ideal kaygının zaten olması gerektiğini belirtirim. Çünkü yaşadığınmkaygının arkasında ‘konuları yetiştirebilecek miyim, sınavı kazanacak mıyım’ gibi düşünceleri yani endişeleri vardır. Bu endişe onun harekete geçmesini sağlar ve faydalıdır.
Peki ikisi arasında ki farkı bilmek ne işimize yarayacak?
Kaygı yaşadığımızda endişelendiğimiz şeyleri fark etmek saplantılı bir düşünce haline gelmeden önce onu işlevsel hale getirmemiz için adım atmamızı sağlayabilir. ‘Neye ihtiyacım var?’ sorusuyla çözüm yollarını aramaya başlayabiliriz