İşte Bu Doktor İndir
Yaşlı bir çift uzun yıllar sonra evliliklerinin altın yılını kutluyormuş. Kahvaltı yaparken kadın şöyle düşünmüş; "Elli yıl boyunca hep kocamı düşündüm ve ekmeğin kabuklu kısmını ona verdim. Sonunda bugün bu tadı ben tatmak istiyorum." Ve ekmeğin kabuklu kısmına yağ sürmüş, diğer kısmını kocasına vermiş. Tahmininin tersine kocası çok mutlu olmuş, onun elini öpmüş ve şöyle demiş: "Sevgilim, bana günün en büyük mutluluğunu verdin. Elli yıl boyunca ekmeğin en çok sevdiğim yumuşak kısmını yiyemedim. Hep çok sevdiğin için o kısmın senin olmasını istedim." Kimi zaman kendi istek ve ihtiyaçlarımızı dile getirmeden karşımızdaki kişilerin bunların bizim hakkımız olduğunu bilmelerini ve bunları bize karşı yerine getirmelerini bekliyor ve istiyoruz. Ya da başkalarının isteklerini benimsiyor ve kendi yapacaklarımızdan vazgeçiyor ve ihtiyaçlarımızı ihmal ediyoruz. Ancak kendi ihtiyaç ve isteklerimizi dile getirme noktasına gelmeden daha kendimiz bunları elde etmeye hakkımız olduğuna inanmama noktasındayız. İhtiyaçlarımız olduğunu düşünmek bile kendi içimizde suçluluğa sebep oluyor ve hepsini görmezden gelmeye çalışıyorken, karşımızdakilerin bize ihtiyaçlarımızı vermelerini beklemek ne kadar gerçekçi olabilir?