İşte Bu Doktor İndir
DUYGUSAL YEME BOZUKLUĞU Genel olarak dönem dönem herkesin hissedebileceği bir durum olan duygusal yeme, yeni anne olduğunuzda, iş değişikliği yaşadığınızda veya sınava gireceğiniz vb. dönemlerde tetikleyici olabilir. Duygusal yeme adının da tanımlayabileceği gibi duygularımızla, belirli duygularla yeme davranışında meydana gelen artıştır. Belirli duygular kişiden kişiye değişir ama genellikle baş etmesi zor duygular, kimi zaman olumsuz ve negatif duygular, öfkenin arkasından gelen yeme isteğinde artış, hayal kırıklığının ve üzülmenin arkasından gelen yeme davranışında artış gibi durumlarda kendisini gösterir. Daha çok olumsuz duygularla başa çıkmak için birey bu eyleme başvurur. Bunun yanında pozitif duygularda da, kişinin mutlu olduğu durumlarda yeme davranışının arttığını görürüz. Buradaki temel bağlantı belli bir duygunun olduğu ve bireyin bu duygu ile baş etmek için kullandığı yöntemin yemek yeme davranışı olmasıdır. Duygusal yemenin birçok sebebi var. Bu süreçte daha çok duygulara bakıyoruz. Birey olumsuz duygularla baş etmek için sağlıklı yöntemler geliştiremediğinde yemek yemeye yönelebiliyor. Dünyaya geldiğimiz ilk andan itibaren anne memesiyle, şefkat veya sevgiyi almaya programlanmışız. Ağladığımızda, bir şey istemediğimizde, olmadığında bize hemen yemek ve süt verildiği için aslında bu davranışı çok küçükken öğreniyoruz ve bunu tekrarlama eğilimine giriyoruz. Bununla birlikte psikolojik dayanıklılık ve duyguları ifade etme becerisi düşüklüğü gibi birçok sebep var. DUYGUSAL YEME PROBLEMİM OLDUĞUNU NASIL ANLARIM? Öncelikle yemeklerle ilişkiniz bozulduğunda duygusal yeme problemini anlayabilirsiniz Peki yemeklerle ilişkimiz nasıl bozuluyor ? Gerçek bir açlık hissi duymadan, herhangi bir mide krampı, mide guruldaması vs. duymadan kendimizi bir anda yemek yerken buluyorsak ve bu yemek yeme eylemi çoğunlukla olumsuz duygular yaşadığımızda ya da zihnimizden olumsuz düşünceler geçtikten sonra meydana geliyorsa duygusal açlık yaşıyor olabiliriz. Bu durum genellikle bireyin stresle başa çıkmak için yaptığı bir eylemdir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta “kişi normal açlık mı yaşıyor, duygusal açlık mı yaşıyor ? Eğer kişi açlık hissi geldiğinde “en son ne zaman yemek yedi, yemek yemenin üzerinden iki veya üç saat geçti mi, midede kramp var mı , guruldama var mı ?” Eğer evet diye yanıtlıyorsanız gerçek açlık, hiçbir belirti yoksa duygusal açlık yaşıyor olabilirsiniz. Gene kişi kendisine “ geçmişte yaşadığım bir problem mi aklıma geldi , yalnızlık mı hissediyorum, sıkılıyor muyum yada şu an yaşadığım bir problem mi var, geleceğe dair kaygılarım neler ” gibi soruları yöneltip, cevaplayıp, analiz ettiğinde o an bir durmuş oluyor ve duygusal açlığını fark etmiş oluyor. Bu durumu haftada birkaç kez tekrarlıyorsanız o zaman duygusal yeme probleminiz var demektir. DUYGUSAL YEME ATAKLARI İLE NASIL BAŞ EDEBİLİRİZ ?  Öncelikle “bu durum atak mı yoksa canınız o şeyi o an yemek mi istedi, ne kadar yiyorsunuz?” bunlara dikkat etmeniz gerekiyor. Bunun için yukarıda bahsettiğimiz açlık sinyallerini değerlendirebilirsiniz. Birey bu değerlendirmeyi yaptığında kendisine zaman vermiş olacak ve atak ortadan kalkmaya başlayacak.  İkinci en önemli adım duygu regülasyonu. Bireyin duygularını düzenleyebiliyor mu ? Olumsuz duyguları fark edip, kabul ediyor olmak ve zihinde “ bu duygularla başa çıkmam gerekiyor, bu duygudan kurtulmak için bir şeyler yapmalıyım” gibi kendisini yasak psikolojisine sokacak cümleleri değiştirmesi gerekiyor. O an o sinirinizi, üzüntünüzü yaşamanız gerekiyor olabilir, buna izin verin. Birey bu zihniyete eriştiği zaman, duygularını kabul ettiğinde, o duyguları bastırmak için başka şeylere yönelmemiş oluyor. Unutmayın ki “kısıtlayıcı yeme modeli” duygusal yeme ataklarını daha çok tetikler.  Sonrasında bir bardak su içip biraz bekleyebilirsiniz. Hala canınız çekiyorsa, biraz daha düşünün ve sizi mutlu edecek başka aktiviteler bulmaya çalışın. “Sevdiğiniz biriyle konuşmak, yürüyüşe çıkmak ” gibi.  Stresle başa çıkma yöntemlerini öğrenebilirsiniz. Sosyal destek, çevrenizle iletişime geçmeniz ve daha çok iletişiminizi arttırmanız stresini azaltmada etkili olacaktır.  Nefes egzersizleri, spor yapmak, yürüyüşe çıkmak serotonin hormonu sağlamada yararlı bir etkendir ve stres düzeyinizi optimal seviyeye indirecektir.  Tüm bunları yaptığınız zaman gene olmadıysa o zaman “Hangi duygularla baş etmeye çalışıyoruz, hangi duyguları yemekle bastırmaya çalışıyoruz, hangi duygular bize rahatsızlık veriyor, hangi duygu ve düşünceler bizi bu duruma yöneltiyor ?” gibi soruların incelenmesi için bir profesyonel destek almanızı öneriyoruz.