Duygusal Mekanizma
Duygular, fizyoloji, nöroloji ve psikolojinin aynı anda ve daima birlikte hareket ettiği büyük ve zengin bir makine gibi çok parçalı sistemelerdir. Bu duygusal mekanizmanın bir ögesi harekete geçtiğinde ,tüm parçalar büyüleyici bir operasyon başlatır. Duygusal mekanizmanın düğmesine basıldığında vücudumuzda farklı sistemler devreye girer. Sempatik, parasempatik, endokrin ve nörolojik sistemlerin tümü vücudunuzda olup biteni koordine eder. Aynı anda ,birden ortaya çıkan psikolojik süreçleri de dekordine eder.
Dikkatimiz ,düşünceleriniz, anılarınız, resimleriniz, dürtüleriniz davranışı harekete geçiren tüm sistemlerin etkileşimidir. Duygularınız karşı karşıya kaldığınız bir şeyle başlar. Yapacağınız bir yolculukla ilgili hayal kurmak, gireceğiniz bir sınav ile endişe etmek gibi içsel devinimlerle başlayabilir. Hissettiğiniz her duygunun kendine ait bir ömrü vardır. Şu anda her nerede olursanız olun bir an duraklayın duygusal mekanizmanızı kontrol edin. Zihninizde ne tür düşünceler ,anılar veya imgeler oluştuğunu fark edin.
Duyguyu hissetmek genellikle sadece saniyeler sürer, duygular genellikle geçici bir süre var olur, bir sonraki duygu gelince yok olur. Bunların tersi ancak biz üstünde durduğumuzda ,kurcalayıp durduğumuzda yada olayı uzattığımızda kalıcı olur.
Duygu ile kendiniz aranızdaki farkı gözlemleyin.
Mesela restaurant da arkadaşınızın üzerine çay döktünüz. Arkadaşınızın bunun kazara olduğunu ve endişelenmemenizi söylediği halde siz utandınız ve neden döküldüğüne ve neden dikkat etmediğinize dair endişelerle saatlerce düşüncesine takılı kaldınız. Duygusal düğmenize basıldığı an itibariyle rahatsız edici duygular üçüncü derece yanıklar gibi hissedilir ve acil müdahale gerektirir.
Duygular her gün yüzlerce kez gelir ve gider, yükselir, alçalır. Devinim içindedirler; yoğunluk derece ve hızları değişkenlik gösterir.
Bunlar sizin duygularınızdır ve ortaya çıkan her duyguyla harekete geçmeden onları fark etmeyi ,tutmayı, taşımayı öğrenebilirsiniz.
Duygularınız sizin duygularınızdır ama siz duygularınız değilsiniz.
Olumsuz ve rahatsız edici duyguların çoğu bunaltıcıdır ve siz onlara odaklandıkça onları bastırmak veya değiştirmek için çok çabalarsınız. Ancak duygularla ilgili inançlarınız ve yanlış kanılarınız onları daha da dayanılaz hale getirir. Halbuki kendi haline bırakılan duygular bir kaç dakika içinde geçip giderler. Bilimsel araştırmalar bu konuda çok destekeleyici sonuçlar bu konuda tutarlı sonuçlar sunarlar. Duyguların yaşamları zamanla sınırlıdır. Ancak onları saatlerce ağzımızda çiğeyip durursanız sonunda duygularınızı güçlendiren ve daha uzun süreli canlı kalmasını sağlayan her türlü zihnin gürültüsüne kapılmış olursunuz.
Kaynak: Duygusal savrulmalardan kurtulmak