Evet, gerçekten de bu şikayetle çok karşılıyoruz. Diz ekleme vücudumuzun en büyük ve en fazla yük taşıyan eklemlerinden biri. Genellikle yavaş başlayan bu tarz diz ağrıları zaman içersinde artarak hastalarımızı bize getiriyor. Bu tür şikayetlerde ortak nokta özellikle yokuş ve merdivende artan diz ağrısı oluyor. Çoğu Hastalarımız belirgin bir travma yaşamadıklarını hatta spor da yapmadıklarını ama dizlerinin ağrıdığını söylüyor. Bu gibi durumlarda bizim aklımıza gelen ilk teşhis patella-femoral ağrı sendromu ya da diğer adı ile diz önü ağrısı oluyor. Bu hastalıkta ana rolü diz kapağı kemiği yani patella oynuyor. Genellikle bazı kas dengesizlikler nedeni ile patella kemiği ile diz eklemini oluşturan diğer kemikler arasında bir uyumsuzluk meydana geliyor. Zamanla bu durum eklemin ön kısmındaki kıkırdaklarda ödem ve hatta zedelenmelere yol açarak artan bir ağrı nedeni olarak karşımıza çıkıyor. Aslında çoğu hastamızda neden başlangıçta söyledikleri gibi spor ya da egzersiz yapmamaktan kaynaklanıyor. Özellikle uzun süre oturulan iş ortamları git gide kaslarda tembelliğe ve eklem üzerine zamanla aşırı ve dengesiz yük binmesine neden oluyor. Başlangıçta sadece dizimizi kilitlememizi gerektiren özellikle merdiven ve yokuş inme gibi aktivitelerle oluşan ağrı zamanla normal yürüyüşlerde de görülmeye başlıyor ve gündelik hayatı kısıtlayan bir hale geliyor. Bu şikayetlerle başvuran hastalarımızda öncelikle muayene bulgularımız tanı için çok anlamlı. Muayene ile diz ağrısı oluşturabilecek menüsküs zedelenmeleri, bağ yırtıkları ya da kireçlenme olarak bilinen kıkırdak sorunlarını ayırabiliyoruz. Muayene bulguları eşliğinde isteyeceğimiz radyografilerle eklem uyumunu değerlendiriyoruz. Gerekirse de MR çektirerek özellikle diz içi yapıların durumu ile ilgili detaylı bilgi sahibi olabiliyoruz. Şikayetlerin nedeni olarak patello-femoral ağrı sendromunu düşündüğümüz durumlarda öncelikli tedavimiz fizyoterapi. Diz çevresi kas yapılarını güçlendirerek dizin doğru bir mekanikte çalışmasını sağlıyoruz ve böylece eklemin belirli bölgelerine aşırı yük binerek aşınma ve ağrı oluşturmasını engelliyoruz. Akut ağrıyı geçirmek için kullanabileceğimiz çeşitli ilaçlar da mevcut. Yine kıkırdak yapısını güçlendirici bazı ajanları da zaman zaman hastalarımıza öneriyoruz. Bu önlemlerle ağrının geçmediği durumlarda diz içi enjeksiyonlara da başvurabiliriz. Tedavi ile elde edilen başarının devamı ise egzersiz ve sporlarımızı gündelik yaşantımızın bir parçası haline getirmek elbette.