DÜŞMANLARIMIZIN DA GÖREVLERİ VARDIR
Hiç düşmanın var mı? Senin düşmanların sana ne yapıyor? Sen düşmanlarına karşı ne yapıyorsun? Bazen de dostum, yakınım, arkadaşım diye düşünürsün zamanla kandırıldığın düşman olduğun oldu mu?
Gençken ne kadar düşman gördüklerim vardı. Annemin, babamın, ailemin düşman gördükleri de düşmanımdı. Yaş ilerledikçe düşman ve dostum dediklerim de ne dostum ne de düşmanım olduğunu fark ettim. Herkes kendi yaşanmışlıkları ile kendisi olmaya çalışıyor ve kendi dünyasından bakıyor. Tabi ki ben de kendi dünyamdan bakıyorum.
Her ülkenin sınırları ve bu sınırlarını düşman ve dostlarına karşı güçlü, koruyan görevlileri vardır. Ülkenin varlığı ve güçlülüğü için içten ve dıştan teyakkuz halinde varlığını korur.
Biz insanların da varlığımızı korumak, sınırlarımızı çizmek adına görünmeyen duvarlarımız vardır. Bu sınırlarımızı korumak adına mesafeler koruruz, tedbirler alırız. Bazen de kendi dünyamızda bilinçli veya bilinçsiz düşmanlar yaratırız. Onlara karşı negatif bağlar oluştururuz. Düşman olarak tanımladıklarımızdan intikam almak ve onu yenmek üstün olmak adına türlü planlar yapar ve atağa geçeriz.
Düşman olarak tanımladığımız kişi acaba bizim karanlık tarafımızda hangi yönümüzü temsil ediyor. Bazen de intikam ve düşmanlık adı altında kendimizle yüzleşmek yerine ve düşman gördüklerimizle iletişim, tanımak anlamak yerine düşman ilan ederek kendimizin zayıf yönüyle kapatmaya çalışıyor olabiliyoruz. Örneğin; İş yerinde rakip gördüklerimizi onu tanımak anlamak başarına saygı duymak yerine, bizden başarılı yönlerini takdir etmek yerine bilinçsizce onu düşman ilan ederek onun kendimizin başarısını baltalayarak iş yerini savaş alanı yerine getirebiliyoruz.
Düşmanım diye düşündüklerimizi farklı bir açıdan baktığımızda negatif yönden ona karşı güçlü bağlar oluşturduğumuzu fark edebiliriz. Belki de bizim zayıf yönümüzün güçlü olması için elinden geleni yapıyordur.