İşte Bu Doktor İndir
Doğru beslenmek bir sanattır. Kişiye özeldir, yaşam stilidir, bir kültürdür. Diyetisyenlik tam da bu sebeplerden çok yönlü olunması gereken bir meslektir. Diyetisyenler beslenme bilimini teoride öğrenip pratikte uygulatmaya çalışırlar ancak diyeti uygulatmak, ilaç vermek kadar geri dönüşü hızlı ve uygulaması stabil değildir.   Asıl makale: Beslenmeye dair herkesin bir fikri var ki bu gayet doğal. Hepimiz her gün besleniyoruz ve bu doğduğumuz günden öleceğimiz güne kadar sürecek. Ben bir diyetisyenim ve 5 yıldır bu işi yapıyorum. İtiraf etmeliyim ki başlarda pek sevmemiştim. İnsanlara ne yemesi gerektiğini söylemek ayıp gelmişti. Bu biraz da benim doğu kültürünün verdiği misafirperverlik genlerimden geliyor olsa gerek.Evine gelen konuk tabiri caizse çatlayana kadar yemeli.   İnsanlara neyi ne kadar yemesi gerektiğini söylemek…Sanki onlar bunu bilmiyor mu? Vücutlarımız bunu bilmiyor mu? Cevap; bazen hayır, bazen evet. Beslenme sadece hayatta kalmak sağlıklı olmak için besinleri kullanmak değil. Bilimsel tanımı böyle, evet ama …   Beslenme, bir davranıştır. Sabah uyandığında karnın guruldayarak mutfağa koşar, en sevdiğin müzik eşliğinde bol domatesli bir menemen hazırlarsın. Ailenle yaşıyorsan onlara da hoş bir sürpriz olur bu. Mis gibi kızarmış ekmek kokusuna uyanmış olurlar mesela.   Mutluysan aheste aheste yersin yemeğini. Üzgünken koca bir pastayı bir hışımla yersin misal. En sevdiğin arkadaşlarınla, kahkahalar yükselen bir masada, karşındakinin tabağındaki patatesleri aşırarak zevkle mideye indirirsin. Televizyon karşısında ne kadar yediğine bakmaksızın yersin hep. Akşam işten yorgun gelip duşunu aldıktan sonra huzurla en sevdiğin dizinin karşısında, kendine ayırdığın bir zaman olur yemek.   İşte diyetisyenlik böyle zor. Yıllardır böyle gelmiş böyle gider dediğimiz tonla alışkanlığa burnunu sokmak. Artık bir kültür olmuş yeme biçimlerine nazikçe ayar çekmek…   Şimdi ise sevmeye başladım bu işi. Kültür ve sağlık arasındaki dengeyi buldum. Hem kendi hayatımda hem başka insanların hayatında. Anneannemin özenerek yaptığı cevizli kıvrım tatlısını asla reddedemem. Zaten senede bir kez yapıyor. Bunu dengelemek için de o hafta sonu buluştuğum arkadaşımla kahve içerken yanına tatlı söylemem mesela. Hem beden hem ruh sağlığım için denge budur. Bilinçli yapıldıktan sonra yanlış ya da doğru beslenme diye bir şey yoktur, dengeli beslenme vardır.