Diş Eti Hastalıkları ve Tedavi Yöntemleri Diş Eti Hastalıkları Neden Oluşur, Kimler Risk Altındadır?  Diş eti hastalıklarının oluşması ve gelişmesindeki temel etken ağız bakımının yetersiz veya yanlış yapılmasıdır. Günlük ağız bakımında altın standart diş fırçası ile günde iki kez diş yüzeyinin az miktardaki diş macunu ile fırçalanması ve günde bir kez diş aralarının diş ipi, arayüz fırçası veya da ağız duşu gibi bir bakım ürünüyle temizlenmesidir. Diş eti hastalıklarının oluşmasındaki temel etken her ne kadar ağız bakımının yetersizliği olsa da bir takım kolaylaştırıcı faktörler mevcuttur:   Genetik yatkınlık  Sigara kullanımı  Şeker hastalığı  Vitamin eksikliği  Ağız solunumu  Gebelik  Alkol kullanımı  Uygun yapılmamış dolgu ve kaplamalar  Kronik ilaç kullanımı  Hormonal değişiklikler  Romatizmal hastalıklar  Zayıf bağışıklık sistemi  Diş Eti Hastalıkları Nasıl Tedavi Edilir?  Başlangıç aşamasındaki diş eti hastalıkları profesyonel diş temizliği uygulaması ile tedavi edilir ancak bu sağlıklı durumun idamesi için hastanın günlük ağız bakımı uygulamasını rutine oturtması şarttır. Orta ve ileri düzeydeki diş eti hastalıklarının tedavisinde diş kök yüzeyinin küretajı (kazınması) veya dental lazerle diş kök yüzeyinin ve diş etlerinin detoksifikasyonunu şeklinde olur.   Lazer Diş Eti Terapilerinin Diğer Tedavilere Bir Üstünlüğü Var Mıdır?   Lazer diş eti detoksifikasyonları klasik kök yüzeyi kazıma işlemlerinden çok daha konforludur. Lazerle temizlenen bölge lazer ışınının etkisiyle dezenfekte edilir. İşlem sonrasında iyileşme çok daha hızlı gelişmektedir. Lazer uçları diş eti içerisinde çok derin ceplere kolayca ulaşırlar; klasik el aletlerinin ulaşamadığı bölgeleri bile etkili bir şekilde detoksifiye edebilirler. Bununla birlikte klinik olarak klasik yöntem olan diş eti küretajının etkinliğini sağlamadaki başarısı hala araştırılmaktadır.   Diş Eti Hastalıkları Zamanında Tedavi Edilmezse Ne Gibi Problemler Oluşur?  Diş eti hastalıklarının ilerlemesi durumunda dişi saran ve destekleyen kemik dokuda patolojik erimeler meydana gelir. İlerleyen zamanlarda dişte sallanma başlayabilir ve artmış sallanmalarda diş, çevredeki kemik doku ile birlikte kaybedilir. Burada dramatik olan durum dişle birlikte kemik dokunun da kaybedilmesidir; çünkü kemik kaybı olan bölgeler implant uygulamaları için de zor alanlardır. Dolayısıyla ilerleyen zamanlarda uygulanabilecek tedaviler de riske atılmış olur.  Bununla birlikte kronik diş eti hastalıkları farklı medikal problemi olan hastalar için de risk oluşturur. Şeker hastalıklarında, damar tıkanıklığı olan hastalarda, bağışıklık sistemi problemlerinde ve diğer pek çok sistemik hastalıkta vücuttaki enfeksiyon odaklarının elimine edilmesi gerekmektedir; diş eti hastalıkları da bunlardan biridir.   Göz ardı edilmemesi gereken bir diğer nokta da diş eti hastalıklarının tedavisiyle kaybedilen dokuların geri kazanımının çoğu durumda imkansız olduğudur. Tedavi daha ziyade hastalığı durdurup geride kalan dokuları muhafaza etmeye yöneliktir. Kaybedilen dokuların kazanımı pek çok durumda daha karmaşık tedavi yöntemlerini gerektirir, bazı vakalarda da mümkün değildir. Tüm bu sebeplerden dolayı günlük ağız bakım uygulamasının aksatılmaması ve mevcut diş eti hastalıklarının tedavi ettirilmesi hayati önem taşımaktadır.