Periodontoloji, dişleri çevreleyen dokular diğer adıyla diş etlerinde ve diş köklerini saran kemiklerde meydana gelen hastalıkları ve bu hastalıkların tedavisi ile birebir ilgilenen ana bilim dalıdır.
Periodontitis hastalığı; dişin ağızda durmasını sağlayan, yumuşak dokuları ve esas desteği veren kemiği harap eden önemli bir dişeti hastalığıdır. Dişeti altında bakterilerin birikebildiği dişeti cebi denilen bir derinlik oluşur. Periodontitis, tedavi edilmediği takdirde öncelikle diş kaybına neden olabilir veya dolaylı etki ile kalp krizi, inme benzeri ciddi sağlık problemi yaşama riskini arttırır. Periodontitis sıkça görülen ve çoğunlukla oluşumu engellenebilen bir hastalıktır. Yetersiz ağız bakımı sonucunda gingivitisin ilerlemesi sonucunda gelişir. Her gün düzenli yapılan fırçalama ve diş ipi kullanımı, hekimin uyguladığı periodik diş temizlikleri periodontitis’in oluşumunu büyük oranda engeller.
Hasta Şikayetleri ve Hastalığın Belirtileri:
Şişkin dişetleri
Parlak kırmızı veya morumsu dişetleri
Dokununca kanayan hassas dişetleri
Dişeti çekilmesi ve buna bağlı daha uzun görünen dişler
Dişler arası mesafenin açılması
Dişlerin arasından ve dişeti altından çıkan irin
Kötü ağız kokusu
Ağızda kötü tat hissi
Sallanan dişler
Çiğneme esnasında dişlerinizin birbiri ile uyumsuzluk hissi
Bu belirtiler hastadan hastaya değişiklik göstermektedir.
Hekime Ne Zaman Gitmeli?
Sağlıklı dişetleri sıkı kıvamda ve açık pembedir. Eğer dişetleriniz kof bir şişkinliği varsa, koyu kırmızı ve kolay kanıyorsa veya periodontitisin diğer semptomlarını gösteriyorsa diş hekimine hemen başvurun. Ne kadar çabuk hekiminizden tedavi talep ederseniz periodontitisin harap edici sonuçlarından o kadar az etkilenmiş ve genel sağlığınızı korumuş olursunuz. Periodontitisin farklı tipleri olmakla birlikte en sık görüleni 35 yaş üstü bireyleri etkileyen kronik periodontitisdir. Periodontitisin çocuk ve genç, erişkin bireyleri etkileyen tipi ise agresif periodontitis diye ifade edilmektedir.
Komplikasyonlar:
Dişeti hastalıklarının bazı komplikasyonları kötü bir sürpriz olarak karşımıza çıkabilir. Araştırmalar periodontitisten sorumlu olan bakterilerin kan dolaşımına katılarak vücudun farklı bölgelerini etkilediklerini göstermiştir. Örneğin, bakteriler kalp damarlarına ulaşarak o bölgede damar daralmasına neden olabilecek yangı sürecini tetikleyebilirler. Bu da kalp krizi ile sonuçlanan sürecin başlaması anlamına gelir.
Periodontitisin Oluşturduğu veya Eşlik Ettiği Komplikasyonlar:
Ağız kokusu
Diş kaybı
Koroner arter hastalığı
İnme
Düşük kilolu doğum
Kontolsuz diabet
Solunum problemleri
Flap Operasyonu (Cep Eliminasyonu Cerrahisi)
Bu işlem dişeti cebi dediğimiz hastalığın odağını ortadan kaldırmak (cebi sığlaştırmak) ve beraberinde kaybedilen kemik dokusunu kazanmak için gerçekleştirilir. Dişeti kenarından uzun bir tırnağı keser gibi, bir miktar kesim yapılarak dişeti çıkarılır. Dişeti aralanarak altında karşımıza çıkan iltihap dokusu temizlenir, rahatlıkla görerek kök yüzeyi temizlenir ve düzleştirilir. Kemik şeklen düzeltilebilir ve mümkünse kemik arttırma işlemleri uygulanır. Dişeti anotomik şekli verilerek geri yerine dikilir. Bu işlem bir seferde genellikle bir çenenin yarısında yapılır. Eğer tüm ağızın böyle bir tedaviye ihtiyacı varsa haftada bir olmak kaydı ile toplam 4 seansta tedavi sonlanır. Bir bölgenin operasyonu yaklaşık 45dk – 1 saat sürmektedir.
Yumuşak Doku Greftleri:
Periodontitis sonucu veya bazı anatomik sebeplere bağlı dişeti çekilebilir ve bazen bu, o bölgeye dişeti nakli yapılmasını mecbur kılabilir. Detaylara girmeden anlatılacak olursak dişeti nakli, damağınızdan ince bir dişeti parçasının alınması ve dişeti eksik bölgeye dikilmesi şeklinde gerçekleşir. Bu işlem, hem estetik görünümü olumlu etkiler, hem açıkta kalan kök yüzeyini örter ve kökü dış etkenlerden (çürükten) korur hem de o bölgenin temizliğinin rahat yapılmasını sağlayarak dolaylı olarak bölgenin uzun vadede sağlığına katkı sağlar. Periodontitisin ileri dönemlerinde diş kökünün etrafını saran kemiğin erimesi de artacaktır. Erimenin şekline bağlı olarak bu kaybedilen kemiğin bazen tamamını bazen de bir kısmını kazanmak için yaklaşık 0.5 – 1 mm arası büyüklüklerde kemik grefti kemik kaybı bölgesine uygulanır. Bu greftler sentetik ve organik olabilir. Uygulanan kemik grefti sonuç itibarı ile dişin ağızda kalabilmesini hedefler. Konulan kemik grefti hastanın kendi kemiğinin yapılması için uygun ortamı oluşturur ve gerekli teşviki yapar.