İşte Bu Doktor İndir

BEYAZLATMANIN YAN ETKİLERİ

1. Diş hassasiyeti:

Karbamit peroksit ile yapılan beyazlatmanın en sık görülen yan etkisidir . Duyarlılık genellikle daha önceki hassas diş hikayesi, uygulama sıklığının artması, yüksek konsantrasyonlarda karbamit peroksit kullanılması gibi faktörler ile ilişkilidir . Dişlerde görülen hassasiyet nedenleri şu şekilde sıralanabilir:

1) Konsantrasyon

2) Ticari marka

3) pH

4) Uygulama sıklığı

  Tedavi sırasında duyarlılığı önlemesi nedeniyle bazı beyazlatma jellerinin içeriğine potasyum nitrat ve florür katılmıştır. Potasyum nitrat ve florür ilave edilmiş %10’luk karbamid peroksit jelinin iki haftalık tedavi süresi sonunda, bu iki bileşeni içermeyen %10’luk karbamid peroksit jeli ile karşılaş- tırıldığında duyarlılığı azaltmada daha etkili olduğu bildirilmiştir . Beyazlatmaya bağlı oluşan duyarlılık aktif veya pasif olarak tedavi edilebilir. Bazı durumlarda tedaviye bir kaç gün ara vermek duyarlılığın önlenmesinde etkili olabilir. Aktif olarak duyarlılığı tedavi etmek florürler veya duyarlılığı önleyici diş macunları ile olur. Florür esas olarak dentin kanallarını tıkar ve hassasiyete neden olacak sıvı akışını yavaşlatır .

2.  Gingival İrritasyon:

  1.  Beyazlatma uygulamalarında karşılaşılabilecek başka bir yan etki ise gingival iritasyonlardır. Taşıyıcıların sebep olduğu mekanik iritasyonun yanı sıra beyazlatma ajanları yumuşak dokularda da kimyasal iritasyona yol açabilir. Gingival iritasyonlara yapışık dişetindeki kesiklerin neden olabileceği, bu sebeple taşıyıcıların uygulanmasından önce diş fırçalama işlemlerinin sert bir şekilde yapılmaması önerilmektedir . Yüksek konsantrasyonlarda hidrojen peroksit (%30-35) mukoza membranında zedelenmelere, yanıklara ve dişeti renginde ağarmaya neden olabilir. Hayvanlar üzerinde yapılan deneylerde, dişetinin %1'lik hidrojen peroksite 6-48 saat boyunca maruz kalması sonucunda epitelyal hasarlar ve subepitelyal bağ dokusunda akut enflamasyon gözlenmiştir . Yüzde 3- 30’luk hidrojen peroksitin hamster yanak mukozasına haftada iki defa uygulanması da enflamatuar değişikliklerle sonuçlanmıştır . Yüzde 10’luk karbamid peroksitle yapılan klinik çalışmalardan sonra hastaların %25- 40'ında gingival irritasyon bildirilmiştir . Bu bağlamda beyazlatma jelinin dişetiyle temasını önlemek için strip beyazlatma ürünleri üretilmeye başlamıştır .
  2.  Diş Sert Dokuları Üzerine Etkisi:  Beyazlatma ajanlarının diş sert dokusu üzerine etkisi oldukça önemlidir. Bu bağlamda peroksit bazlı materyallerin minenin bağlanma dayanımı ve yapısına etkileri ile ilgili araştırmalar yapılmıştır . Bu çalışmalar sonucunda bağlanmanın düştüğü saptanmıştır. Beyazlatma çoğu kez restorasyondan önce dişin estetiğini düzeltmek için yapıldığından klinik olarak bağlanma değerlerindeki bu düşüş önemlidir. Bazı yazarlar hidrojen peroksitin bağlanma üzerindeki olumsuz etkilerinin artık oksijenden kaynaklandığını bildirmiş ve bu durumun rezinin polimerizasyonunu engellediğini vurgulamışlardır . Beyazlatma tedavisi sonrasında azalmış bağlanma dayanımı ile ilgili klinik problemlerden kaçınmak için pek çok yöntem önerilmektedir. Beyazlatma tedavisi sonrası restorasyon yapımının 24 saat ile 2 hafta geciktirilmesi en çok önerilen yöntemdir . Beyazlatma uygulamalarının mine yüzeyine etkisini inceleyen çeşitli araştırmalar yapılmıştır. Bazı araştırıcılar, beyazlatma ajanlarının minenin morfolojisine zararlı etkilerinin olmadığını vurgularken, bir grup araştırıcı da beyazlatma ajanlarının minenin yüzeyinde porözite veya erozyon oluşturduğunu ve yüzeyi pürüzlü hale getirdiğini belirtmişlerdir. Beyazlatma uygulamalarından sonra dentin yüzeyinde ve sertliğinde de, değişiklikler olabileceği belirtilmiştir. Beyazlatma uygulamalarından sonra, minenin yüzey sertliğinde değişikliklerin meydana geldiği, ayrıca bakterilerin kompozitlere daha kolay tutunduğu bildirilmiştir. Ağartma ajanları, organik ve inorganik bileşenlerin oranını değiştirme ve çözünmeyi artırma gibi dişin sert dokusunun kimyasında da değişikliklere neden olurlar. Yapılan bir çalışmada, minede %30’luk hidrojen peroksitin etkilerinin iki farklı %10’luk karbamid peroksit içeren materyalden farklı olduğu bulunmuştur . Yüzde 30’luk hidrojen peroksit kalsiyum/fosfat oranında belirgin bir düşüşe neden olurken, ticari %10’luk karbamid peroksit jeli ve %10’luk karbamid peroksit solüsyonu bu oranda belirgin bir değişikliğe neden olmamıştır (90). Atomik absorpsiyon spektrofotometresi ile yapılan başka bir çalışmada %10’luk karbamid peroksitin insan minesine uygu- landığında belirgin kalsiyum kaybına neden olduğu belirlenmiştir.
  3. Diş beyazlatma uygulamalarında, hastayı memnun edecek bir şekilde estetik başarı amaçlanmalıdır. Bu başarı için de hastanın işbirliği oldukça önemlidir. Beyazlatma uygulaması kesinlikle hekim kontrolünde ve kurallara uygun bir şekilde yapılmalıdır. Dişlerin doğal rengi tespit edilmeli, hastanın beklentisi de göz önünde bulundurularak endikasyonuna göre uygun tedavi hekim tarafından belirlenmelidir .
  4. KAYNAKÇA:  Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Yayınları