İşte Bu Doktor İndir
Dikkat eksikliği ve Hiperaktivite sorunlarına müdahale etmede öncelikli amaç çocuğun akademik başarısını arttırmak veya hareketliliğini azaltmak ya da ailelerin ve okulun şikayet etmesini önlemek değildir. DEHB olan çocuklar erken dönemden itibaren çok fazla eleştirilen, örselenen ve hayatlarını yetersiz/beceriksiz/başarısız/işe yaramaz sevilmeyen biri olduklarına dair olumsuz inançlar geliştirmelerine neden olan çok sayıda deneyimle geçiren çocuklardır. Tedavide temel önceliğimiz bu olumsuz inançların önlenmesi olmalıdır. Çünkü bu inançlar DEHB sorunlarına kaygı bozukluklarının, depresyonun veya davranışsal sorunların eklenmesine neden olmaktadır.  Tedavi çocuğun/gencin yaşı göz önünde bulundurularak, problemlerinin şiddeti, eşlik eden diğer psikiyatrik sorunların varlığına göre kişiye özel olarak oluşturulmalıdır. Okul öncesi dönemde ilk olarak tercih edilmesi gereken tedavi yöntemi ebeveyn eğitim programlarıdır. Ancak unutulmaması gereken şey DEHB’nin nörobiyolojik bir tablo olduğu, sorunun kaynağı olan beyindeki dopamin ve noradrenalin seviyelerini düzenlemenin herhangi bir terapi yöntemiyle tek başına mümkün olmadığıdır. Bu nedenle çocuğun kişilik gelişiminin olumsuz etkilendiği, yetersizlik inançlarının gelişmeye başladığı noktada, ilaç tedavisi ile desteklenmesi gerekmektedir. Ancak tek başına ilaç tedavisi yeterli gelmeyecektir. İlaç tedavisi mutlaka psikososyal yaklaşımlar, ebeveyn eğitimi ve davranışçı tedaviler ile desteklenmelidir. Ayrıca tedavi sürecinde çocuk psikiyatristi-ebeveynler-öğretmenler iş birliği içinde olmalıdır. Genel hatlarıyla Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğunda “Çocukla BDT”, Aile Eğitimi”, “İlaç Tedavisi” ve “Okulla İşbirliği” olmak üzere 4 tip tedavi yöntemi bulunmaktadır. Okul öncesi dönemde ilk seçenek “Aile Eğitimi” olup, okul çağı çocuklarda en etkili tedavi yöntemi davranışçı müdahalelerde birlikte ilaç tedavisidir.  Kliğinimizde Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Tedavisinde Yapılanlar; Çocukla dikkat ve davranış sorunlarına yönelik kontrol mekanizmalarını geliştirecek bilişsel davranışçı terapi uygulaması “Aile Eğitimi” programı: Programın içeriği; ebeveynlere DEHB hakkında kapsamlı bilgi verilmesi ve yanlış bilgilerin düzeltilmesi, ön yargıların değiştirilmesi, özel zaman uygulaması, çocuğun olumlu davranışlarına ilgi gösterme ve pozitif pekiştireç verme, çocuğun çevreye zarar vermeden kendi kendini oyalamasının sağlanması, puan sistemi uygulaması ve kısıtlama uygulaması olmak üzere 8 basamaktan oluşmaktadır. Medikal Tedavi: DEHB tedavisinde kullanılan ilaçlar psikostimülanlar ve psikostimülan dışı ilaçlar olarak ikiye ayrılmaktadır. En sık kullanılan ve ilk tercih ilaç grubu psikostimülanlardır. Ülkemizde psikostimülan olarak sadece metilfenidat bulunmaktadır. Öğretmenle iş birliği; öğretmenlere yapılması gerekenler konusunda danışmanlık hizmeti sağlanmaktadır. Öğretmenle iş birliği içinde olmak aynı zamanda çocuk hakkında kapsamlı bilgi alma, hem de çocuğun gidişatını yakından takip etme imkanı sağlayacaktır. Ebeveynlerin Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu ile İlgili Yapılabilecekleri; Güvenli, kaliteli, destekleyici ve teşvik edici bir ortam sağlamak, çocuğun sorumluluklarını onun yerine yapmamak, ancak yapabilmesi için fırsatlar yaratmak, mümkün olduğunca olumlu sosyal davranışları cesaretlendirmek, ödüllendirmek (not: davranış ve ödül arasındaki süre kısa tutulmalı ki çocuk hangi davranışının takdir edildiğini anlayabilsin), cocukla ilgili önce ödülü, sonra kısıtlamayı gündemde tutmak, ödülleri belli periyotlarla değiştirmek, beklemesi gereken durumlarda dikkat dağıtıcı oyunlar bulmak, yaratıcı olmak (sadece sabırlı ol demek yeterli olmayacaktır), uzun görevleri küçük parçalara ayırmak, çalışırken ne kadar zaman kaldığını ve zamanın ne kadar hızlı geçtiğini gösterecek bir saat kullandırmak, çocuklar yapılması gereken şeyleri aklında tutma konusunda sorun yaşarlar, bu nedenle çocuğa uyarıcı notlar hazırlamak, çocuğa talimat verilmesi gerekiyorsa çocuğun yanına gidip, omzuna dokunarak, kısa net ve anlaşılır komut vermek ve gerekirse çocuktan tekrar etmesini istemek. Rutin spor veya aktivite programı organize etmek, özel zaman etkinliği düzenlemek ( her gün 20 dk olacak şekilde), Çocuğun başka insanlara karşı sorumluluğunu artırmak, bol espri yaparak ilişkiyi sıcak ve canlı tutmak, daha çok dokunmak, daha az konuşmak (söylenmemek!), daha çok eylemde destek olmak ve daha az söylenmek!, yeni girilecek ortamlarla ilgili çocuğa bilgi vermek,yeni ortamla ilgili 2-3 kuralı hatırlatmak ve yeni ortama girdiğinde olumlu davrandığı takdirde ödüllendirmek, problem çıkaracak ortamların tahmin ederek, bir B planı hazırlamak, önceliklerini sıralaması konusunda çocuğa yardımcı olmak, affedici olmayı denemek (kendine, çocuğuna ve başkalarına karşı). Öğretmenlerin Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu ile İlgili Yapabilecekleri:  Öğrencinin dikkatini daha uzun süre verebilmesi için öğretmene yakın olan, ön bir sırada oturtulması,öğrencinin iyi anlaşabileceği, çalışkan bir arkadaşı ile birlikte oturtulması,ödevini veya çalışmasını tamamlayabilmesi için ek süre verilmesi,uzun görevlerin küçük parçalara; uzun komutların küçük komutlara bölünmesi, öğrencinin dikkatinin derse ve konuya yoğunlaşması için sık sık göz göze gelmek, ona yumuşak ve sevecen bir şekilde dokunmak yardımcı olabilecek yöntemlerdir. Öğrenci sınıfta hareketli bir görünümde ise göreve bir süre ara vermek, hareketliliği olumlu bir yöne çevirmek için tahta silme, arkadaşlarına ödev kağıtları dağıtma veya masasındaki eşyaları düzenleme gibi bir görev verme, öğrencinin küçük, uygunsuz davranışlarını görmezden gelme, olumlu davranışları övgü sözleri ile veya sarılma gibi davranışlar ile ödüllendirme, öğrencinin uygun zamanlarda söz alabileceğini ve düşüncelerini söyleyebileceğini belirtip söz aldığı zamanlarda onu dinleme, sorulara yanıt vermek için çabaladığında bu çabayı görmek ve övmek yardımcı olabilecek tutumlardır. Son söz olarak, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunu yönetebilmek için çocuk psikiyatristi, ebeveynler ve öğretmenler her zaman iş birliği içerisinde hareket etmesi gerektiği hiç unutulmamalıdır.