İşte Bu Doktor İndir

 

Depresyon Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Her insan zaman zaman kendisini mutsuz, çaresiz ve üzgün hissedebilir. Bu durum oldukça normaldir ve endişelenecek bir şey yoktur. Bu olumsuz duyguların yaşamımızda önemli bir yeri ve işlevi vardır. Prof. Dr. Mehmet Zihni Sungur’un da dediği gibi yaşam yalnızca iyi olanı hissetmek değil, tüm duyguları hissetmektir. Peki hissettiğiniz bu olumsuz duygular ne zaman sizi endişelendirmeye başlamalı? Pek çok insan hayatının belli bir evresinde "Çok mutsuzum, eskisi gibi gülemiyorum, eğlenemiyorum. Acaba ben depresyonda mıyım?" sorusunu kendisine sormaktadır. Depresyon oldukça karmaşık bir hastalık olmasına rağmen bu sorunun cevabı basittir. Birazdan detaylı bir şekilde bahsedeceğim belirtilerin birçoğunu yoğun bir şekilde uzun süredir hissediyorsanız, günlük aktivitelerinizi ve sorumluluklarınızı yerine getiremez olduysanız ve bu durum sizin iş, okul veya sosyal hayatınızı olumsuz etkiliyorsa o zaman bu durum için endişe etmeli ve gerekli tedavinin alınabilmesi için uzmanlara başvurmalısınız.

Depresyon nedir ve belirtileri nelerdir?

Depresyon, bahsettiğim gibi çoğu insanın yaşadığı geçici mutsuzluk ve umutsuzluk hissi ile karıştırılmamalıdır. Klinik olarak depresyon genellikle semptomların şiddeti, süresi ve sıklığı ile değerlendirilir. 2 haftadan uzun sürmek şartıyla kişinin işlevselliğinde önemli derecede bir bozulma meydana gelmesi gerekmektedir. Depresyonun klinik belirtilerinden bazıları şunlardır:

• Duygusal belirtiler: Depresyonun en yaygın belirtileri arasında üzüntü, umutsuzluk ve karamsarlık yer alır. Kişiler kendilerini sürekli olarak mutsuz veya çaresiz hissettiklerini belirtirler. Bu duygular genellikle günün büyük bir kısmında devam eder. Geleceğe dair olan inançları ve yaşadıkları olaylara bakış açıları genellikle kötümserdir. Örneğin hiçbir zaman kendilerini iyi hissedemeyeceklerini, bu durumdan kurtulamayacakları ve kimsenin onları sevmeyeceğine dair inançları olabilir. Kişilerde günlük aktivitelere karşı ilgi kaybı gözlemlenir. Eskiden zevk aldıkları etkinliklerden zevk alamaz hale gelirler. Bu belirtilere bağlı olarak kişilerin kaygı düzeyi artabilir, ajitasyon yani huzursuzluk gösterebilirler.

• Fiziksel belirtiler: Yorgunluk, enerji kaybı, uyku bozuklukları, iştah değişiklikleri, baş ağrısı ve kas ağrıları bu belirtiler arasında yer alabilir. Depresyonun fiziksel belirtileri, kişilerin günlük aktivitelerini önemli derecede etkileyebilir. Kişiler geceleri uykuya dalmakta güçlük çekebilir veya çok uyuyabilirler. Sürekli kendilerini yorgun ve bitkin hissettiklerinden şikâyet edebilirler. Diyete bağlı olmaksızın kilo kaybı veya artışı gözlemlenebilir.

• Bilişsel belirtiler: Depresyon, hastaların düşünme, odaklanma ve hafıza yeteneklerini de etkileyebilir. Bunlar arasında dikkat eksikliği, unutkanlık, kararsızlık ve zihinsel bulanıklık yer alabilir. Kişilerin iş veya okul performansını önemli derecede etkileyebilir.

• Davranışsal belirtiler: Bu belirtiler arasında sosyal geri çekilme, içine kapanma, kendine zarar verme düşünceleri veya eylemleri ve intihar düşünceleri veya eylemleri yer alabilir. Kişiler basit günlük aktiviteleri bile yapmakta güçlük çekerler. Arkadaş ve aile ilişkileri bozulabilir. Hissedilen umutsuzluk, çaresizlik duygusu benlik saygısında düşüşe neden olur. Düşünce içeriğinde geçmiş olaylar ve pişmanlıklar önemli bir yer tutar. İntihar düşünceleri ve girişimleri depresyonun önemli belirtilerindendir.

Depresyon Hakkında Merak Edilenler

Depresyon, kişiliğin zayıflığından kaynaklanır mı? Hayır bu düşünce kesinlikle doğru değildir. Depresyon tek bir nedene bağlı oluşmamaktadır. Genetik, psikolojik ve çevresel faktörler nedeniyle ortaya çıkabilir. Stresli yaşam olayları, travmalar, kullanılan bazı ilaçlar, düzensiz beslenme, uyku bozuklukları ve bazı hastalıklar bu nedenlere örnek gösterilebilir.

Depresyon kendiliğinden geçer mi? Depresif semptomlar bazı kişilerde 6 ile 24 ay arasında hiçbir tedavi görmeden kendiliğinden geçebilir. Ancak bu durum sizi yanıltmasın 6 ay bile bu semptomlarla yaşamak için çok uzun bir süredir. Tedavi edilmedi takdirde kişinin sosyal ve aile yaşamını, mesleki hayatını oldukça olumsuz etkilemesi yanında bu semptomlar giderek ağırlaşacağından kişi için çekilmez bir hale gelecektir. Depresyonun intihar gibi çok ciddi sonuçları olabilmektedir. O nedenle bu durumun kendi kendine geçmesini beklemek büyük bir hatadır.

Depresyon, sadece yetişkinleri mi etkiler? Hayır, her yaş grubunda bu hastalık görülebilir ancak semptomları farklı yaş gruplarında farklı şekillerde ortaya çıkabilir. Çocuklarda depresyon genellikle huzursuzluk, sosyal geri çekilme ve okul performansında düşüş gibi davranışsal semptomlarla kendini gösterir. Gençlerde depresyon semptomları ise, özellikle ergenlik döneminde, duygu durumu değişiklikleri, davranışsal sorunlar, okul başarısında düşüş, kendine zarar verme düşünceleri ve intihar girişimleri olabilir. Yaşlılarda depresyon, daha fazla fiziksel semptomlarla birlikte görülebilir ve sosyal izolasyon, sağlık sorunları ve yalnızlık gibi yaşlılıkla ilişkili faktörlerle bağlantılı olabilir. Depresyonun her yaşta görülebileceği unutulmamalıdır.

Depresyonun tedavi edilebilir bir hastalık mı? Evet, depresyon tedavi edilebilir bir hastalıktır. Depresyon, birçok nedenle ortaya çıkabilir ve tedavi süreci bu nedenlere bağlı olarak farklılık gösterir. Depresyon tedavisinde yaygın olarak kullanılan yöntemler arasında ilaç tedavisi, psikoterapi, aile terapisi, grup terapisi, egzersiz ve diyet değişiklikleri gibi yöntemler yer alır. İlaç tedavisi, beyindeki kimyasal dengesizlikleri düzeltmeye yardımcı olabilir ve depresyon semptomlarını azaltabilir. Psikoterapi, kişinin düşünce ve davranış kalıplarını değiştirerek, olumsuz düşünceleri ve davranışları azaltmaya, kişinin yaşam kalitesini artırmaya ve depresyonla baş etme becerilerini geliştirmeye yardımcı olabilir.

Depresyon tedavisinde psikoterapi yarar sağlar mı? Evet, semptomların azaltılması, kişinin farkındalığının artması, duygusal iyileşmenin teşvik edilmesi ve olumlu davranış değişiklikleri yapabilmek için psikoterapi şarttır. Özellikle Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), depresyon tedavisinde sıkça kullanılan bir terapi türüdür. BDT, kişinin düşünce ve davranışlarını değiştirerek depresyon semptomlarını hafifletmeyi hedefler. BDT, kişinin depresyon semptomlarının altında yatan düşünceleri ve inançları keşfetmesine yardımcı olur.  

Depresyon tedavisinde ilaç kullanmak zorunda mıyım? İlaç kullanımı ile ilgili endişeler çoğu zaman antidepresanlar zararlı olduğu önyargısından kaynaklanır ancak uygun kullanıldığında bu ilaçlar kişilerin tedavisinde çok önemli bir yere sahiptir. Depresyonun şiddeti ve semptomları kişiden kişiye değişmektedir bu nedenle ilaç kullanımının önerilmediği kişiler de olacaktır. Her zaman ilaç kullanılmalı gibi bir durum söz konusu değildir. 

Tüm bunlara ek olarak ben ne yapabilirim? Meditasyon, yoga ve nefes egzersizleri gibi zihin ve beden farkındalığını artıran tekniklerin, depresyonu olan kişilerin semptomlarının azaltılmasında yardımcı olduğu düşünülmektedir. Bu teknikler, stresi azaltmaya, rahatlamaya ve zihinsel netliği artırmaya yardımcı olabilirler. Ayrıca, düzenli uygulama ile depresyonun neden olduğu uyku bozukluklar, yorgunluk, kaygı ve halsizlik gibi semptomları hafifletebilir.

 

Psikolog Elçin Kaya Karataş