DEPREMİN SOLUNUM SİSTEMİ ÜZERİNE ETKİLERİ
Coğrafik konumu nedeniyle deprem ülkemizin bir gerçeğidir. Halkımız ve yöneticilerimiz bu bilinçle depreme hazırlanmalı ve organize olmalıdır. Depremin yaşandığı mevsim , hava koşulları, depremzedenin bakımı ile barınma koşullarının yeterliliği deprem sonrası akciğer sağlığını etkileyen faktörler arasındadır. Depremde gelişen akciğer sorunları; enkaz altında kalmaya bağlı gelişen direkt göğüs travmaları , binaların yıkılması sonrası oluşan toz ve partiküllerin solunması ile gelişen bronş ve akciğer hasarı , yangın ve doğalgaz sızıntısı sonucu duman ve zehirli gaz solunumuna bağlı gelişen hava yolu hasarıdır. Akciğer doku hasarı ile alveol keseciklerinde kapanma ile oksijenasyonda
bozulma sonucu pnömoni(zatüre) riskinde artış olur. Ayrıca enkaz altında kalma ve hareketsizliğe bağlı olarak derin ven trombozu ve pulmoner emboli(bacak damarı ile akciğer damarlarında tıkanma) riski artar. Ayrıca deprem sonrası oluşan tsunamilerde boğulma - boğula yazma ile ‘tsunami akciğeri ’ gelişebilir. Bu durumda çoklu mikropların etkili olduğu zatürelerin sıklığı artar . Akciğer sorunları klinik olarak öksürük , solunum güçlüğü , göğüs ağrısı , hırıltılı solunum , şuur kaybı ile kendini gösterebilir. Deprem sonrası enfeksiyon hastalıkları da önemli bir tehlike oluşturur. Sağlık hizmetlerinin yeterli ve ulaşılabilir olması , su ve el dezenfektanlarına kolay erişim , barınma yerlerinin aşırı kalabalık olmayacak şekilde düzeni ve havalandırmanın sağlanması , aşıların riskli bireylerde öncelikli olmak üzere hızla tüm bireylere yapılması , semptomatik olan bireylerin izolasyonu enfeksiyon kontrolünde önemlidir. Depremzede KOAH ve astım hastalarında atak sıklığında artış meydana gelir. Deprem sonrası astım hastaları aşırı stres, yoğun toz maruziyeti , soğuk hava , düzenli ilaç kullanımına erişim güçlüğü, kalabalık barınaklarda artan enfeksiyon riski nedeniyle daha sık atak yaşayabilirler. Atak riski özellikle ilk bir ay fazladır. KOAH’ a bağlı atak başvuruları da artabilir. Depremzede KOAH hastalarında ciddi psikolojik travma gelişme riski yüksektir. Bu nedenle KOAH lı hastalara iyi bir yaşam düzeni ile psikoterapi desteği sağlanmalıdır. Bakımevinde takip edilen KOAH hastalarında influenza gibi viral etken epidemileri artabilir. Aşılama ve hijyen bu nedenle önem arzeder.
Enkazlardaki astbest tehlikesi göz ardı edilmemesi gereken önemli bir risktir. Astbest lifleri akciğer zarı hastalıkları ile 15-20 yıl sonra akciğer
kanserine neden olabilir. Ülkemizde 2010 yılı ve sonrası yapılan binalarda asbest kullanımı yasaklanmıştır. Ancak eski binalarda asbest içeriği
olabileceği düşünülerek önlem alınmalıdır. Enkazlarda astbest tespit uzmanları görev alarak enkazdan numune almalı ve asbestin türü
belirlenmelidir . Asbestli atıklar’ ’tehlikeli atık ‘’ sınıfında olup uygun koşullarda taşınmalı ve bertaraf edilmelidir. Unutulmamalı ki, bölgede hem depremzede hem de kurtarma ekipleri risk altındadır . Deprem bölgesinde kurtarma ve enkaz kaldırma faaliyetleri dikkatli sürdürülmeli, toz ve asbest maruz yet riski maske , gözlük, özel kıyafet giyilerek azaltılmalıdır . Mümkün olduğunca iyi havalandırma sağlanmalı , barınma alanları enkaz alanlarından uzak yerde olmalıdır , sağlık sorunları için kısa ve uzun dönem takipler yapılmalıdır.
SAĞLIKLI GÜNLER DİLERİZ.
UZM. DR .SERAP KET ALKAN
GÖĞÜS HASTALIKLARI UZMANI