Deprem, özellikle çocuklar açısından anlamlandırılması güç bir doğal afettir. Çocuklarda korku, kaygı, bebeksileşme, iştahsızlık, uykuda sorunlar, huzursuzluk, karın ağrısı, mide bulantısı gibi bedensel, psikolojik ve sosyal semptomlar ortaya çıkabilir. Bu süreçte öncelikle ebeveynlerin kendilerine dönük içsel ve dışsal tetikleyicilerini kontrol edip öncesinde kriz anı için planlamalarını yapmaları, kendilerini sakinleştirebilmek adına nelerin iyi gelebileceğine bakmaları önem taşımaktadır. Çocuklar da ebeveynleri rol model alacağı için bizlerin kaygısı onlara da yansıyabilir. Bu noktada 6 yaş üzeri çocuklara yaşına uygun bir şekilde depremin ne olduğu, öncesinde ve sonrasında yapılabilecek şeyleri ve alınabilecek önlemleri anlatmak gerekebilir. Daha küçük yaşlardaki çocuklara ise oyunlaştırarak, ürkütmeden, deprem tatbikatı yapılabilir. Bunlar anlatılırken özellikle de bulunduğumuz yerin ya da binanın güvenli olduğu konusu çocuğa aktarılmalıdır. Varsa çocuğun soruları mutlaka yanıtlanmalı ve duyguları, düşünceleri, beden duyumları ile ilgili konuşulmalı. Kaygılı olduğu konu hakkında neler yapılabileceği, nelerin ona iyi gelebileceği de konuşulabilir.  Malesef ki ülkemizde deprem gerçeği var. Bu nedenle koruyucu ve önleyici tedbirleri almakta fayda olacaktır. Daha büyük yaştaki çocuklarla birlikte deprem çantası hazırlayabilir, acil durum planınız ile ilgili hangi ortamda neler yapılabileceğini konuşabilirsiniz.  Umarım ki bir daha yaşanmaz ancak bu gerçeği de göz ardı etmeden psikolojik dayanıklılığımızı güçlendirmekte fayda var.