İşte Bu Doktor İndir
       Oyun, bir objenin kullanılacağına karar verirken seçimlerin esnekliğini içeren çocuk yönlendirmeli, doğası itibariyle motive edici, gönüllü yapılan bir aktivitedir. Dışsal amaçlar yoktur. Oyun süreci genellikle eğlencelidir, ve nihai ürün daha az önemlidir. Oyun, ifade yaratmakta çocuğun fiziksel, mental ve duygusal benliğini içerir ve sosyal etkileşim de ihtiva edebilir. Böylece, çocuk oynadığında, birileri, çocuğun bütünü orda mevcut diyebilir. Oyun terapisi terimi, oyun olarak sayılabilecek bazı olası aktivitelerin varlığının olduğunu varsayar. Hikaye okuyan bir çocuğa oyun oynuyor demeyiz. Oyunun bu tanımından yola çıkarak, oyun terapisi, oyun terapisi prosedürleri ile eğitim almış, çocuğun, optimal gelişim ve büyüme için çocuğun doğal iletişim aracı olan oyun vasıtasıyla kendini (duygular, düşünceler, deneyimler ve davranışlar) keşfetmesi ve tamamen ifade etmesi için çocuğa (herhangi bir yaşta) güvenli bir ilişki gelişimini kolaylaştıran ve seçilmiş oyun materyalleri sağlayan terapist ile çocuk (herhangi bir yaşta) arasında dinamik kişilerarası ilişki olarak tanımlanır.       Deneyimsel Oyun Terapisi (DOT) iyileşmeye giden yolda çocuğun kendi ihtiyaçlarını en iyi kendisinin bildiğine güvenir ve bunu da oyun yoluyla ortaya koyduğunu öngörür. Dr. Byron Norton ve Carol Norton tarafından geliştirilen bu model çocuğun doğuştan getirdiği iyileşmeye ve iyi olana yönelme kapasitesine vurgu yapar. Her türlü toplumsal etiketlemenin dışında, asıl mesele çocuğun kendi yaşamındaki ikilemleri, çatışmaları kendisinin nasıl algıladığı ve çözümü nasıl bulduğudur. Bu düzeltilecek bir yer değildir. DOT sadece çocuğun kendi yarasını bildiğine güvenir ve buradan yola çıkar. DOT çocuğa sadece başrol değil kendi oyununun dolayısıyla hayatının yönetmeni olma alanını tanır.         Çocuğu merkeze alan ve süreçte ilişkiye odaklanan bu yönlendirmesiz terapi modeli, çocuğu duygusal ve davranışsal olarak olduğu haliyle kabul eder. Bu terapi modelinde en önemli olan “çocuk”tur. Oyuncaklar yoluyla kendisini ifade etmesine saygı duyar, cesaretlendirir ve oyun deneyimini destekler. Bu sayede çocuk anlatımlarını derinleştirerek problemlerini ele alabilir. Böylece korkularına, endişelerine, hayal kırıklıklarına kendi hızında yaklaşabilir.