Oyun bağımlılığı, zihinsel olarak her daim oyunu düşünme, günlük işleri aksatma, sosyal, ailesel, akademik yaşantıyı negatif etkileme ve buna rağmen oyuna devam etme, oyundan kopamamaya ve oyundan engellendiğinde tepkisel davranışlar göstermeye, çatışma, oyun oynamadığında yoksunluk belirtileri gösterme şeklinde açıklanmaktadır. Literatürde insan ve teknoloji ilişkisi ile ilgili durumlar geçmişten günümüze bir çok şekilde ele alınmıştır. Aşırı teknoloji kullanımı kompulsif, patolojik, sorunlu ve bağımlı gibi terimler ile açıklanarak, birbirlerinin yerine kullanılmış terimler olmuştur. İlk kez 1995 yılında Goldberg madde bağımlılığı kriterlerini yenileyerek ‘internet bağımlılığı bozuklu’ terimini ilk kez kullanmıştır. İnternet bağımlılığı terimi altında problemli çevrimiçi erkinlikler yer almaktadır; bunlar çevrimiçi alışveriş, kumar, oyun, sosyal medya vb.
Bireyler doğası gereği oyun oynama isteği ile doğarlar. Oyun kavramı insanla bütünleşen ve insana soyut düşünme becerisini katan, insanı özgür kılan bir fiildir. Ayrıca oyun oynama amaçsızca kendiliğinden ortaya çıkan ve bireyi mutlu eden bir faatiyettir (Yağbasan ve Şener, 2019). Geçmişten günümüze teknolojinin gelişimiyle oyun oynama dijital boyuta geçmiş ve oyun eyleminin dijital boyuta geçmesi ile oyun bağımlılığı gelişmiştir. Dünya sağlık örgütü ve Amerikan Psikiyatri Birliği oyun bağımlılığını psikolojik bir rahatsızlık olarak tanımlamıştır. Alanyazın da yapılan çalışmalar dünyada dijital oyun için harcanan zamanın gün geçtikçe daha da arttığını vurgulamaktadır.
Oyun Bağımlılığında Belirtiler
Oyun Bağımlılığının belirtileri; belirginlik, tolerans geliştirme, nüksetme, yoksunluk belirtileri gösterme, ruh hali değişkenliği ve çatışmadır. Tolerans; bireyin oyun oynama ve oyunla ilgili faaliyetlerdeki sarf ettiği süreyi arttırmaya gereksinim duymasıdır. Belirginlik; oyunun kişinin yaşamının merkezinde olması, düşünce ve eylemlerin hep oyun odaklı olmasını tanımlar. Nüksetme kişinin oyun oynama faaliyetini kontrol altına aldıktan sonra davranışın yeniden ortaya çıkması durumudur. Yoksunluk belirtisi oyun oynanamadığında veya aniden oyun oynamayı azalttığında bireyde ortaya çıkan tepki ve duygulardır. Ruh hali değişikliği oyun oynamayla gelişen heyecan, rahatlama gibi ruhsal değişikliklerdir. Çatışma oyun oynama sonucunda ortaya çıkan işlevsellik kaybı, görevleri erteleme sonucu yaşamında oluşturduğu olumsuzluklardır.
Oyun bağımlılığı tanısı olan oyuncuların gösterdiği belirtiler; Yaşamlarında oyun en öncelikli sıradadır,
Oyunlarla ve oyun ile ilgili süre konusunda yalan söyleme, Oyun oynadığını sosyal çevresinden saklama, Eğer oyun oynamasına süre kısıtlaması getirilirse, buna karşı gelirler, Oyun dışı her faaliyete karşı isteksizlik, Sosyal hayattan kopma, Oyunu bırakma girişimlerinde başarısızlık, Oyunun yaşamında bir kaçış olması, Oyun oynadığı için çeşitli olumsuzluklar yaşaması ve farkındalığı olmasına rağmen oyunu bırakamama. Oyun bağımlılığı yalnızca DSM’te değil, ICD-11’de de ‘bağımlılık yapıcı davranışların neden
olduğu bozukluk çatısı altında’ ‘oyun oynama bozukluğu’ olarak ele alınmıştır.
Oyun Bağımlılığında Komobid Tanılar
Oyun bağımlılığının nedenleri çok karmaşıktır. Bir veya birden fazla neden oyun bağımlılığının tetiklenmesinde ve bağımlılığına sebep olabilir. Oyun bağımlılığının nedenlerini içsel ve dışsal olarak iki alt faktör grubunda ele alabiliriz. İçsel faktörler; düşük benlik saygısı, öz düzenleme sorunları, oyun oynama motivasyonu, yapısal ve fonksiyonel nörobiyolojik anormallikler, depresyon, DEHB, sosyal fobi gibi komorbid hastalıklar olarak ele alınabilir. Dışsal faktörleri ise ebeveyn sorunları, olumsuz rol modeller, ihmal, aile içi şiddet, ilişkisel sorunlar, sosyal yalnızlık, oyunun kendisine ait faktörler olarak sıralayabiliriz.
Oyun bağımlılığı ergenlerde sağlıklı yaşam belirtileri için gerekli olan uyku faktörünü olumsuz etkilemektedir. Ergenler fazla oyun oynamak adına uykusuz kalmaktadır ve uykusuzluk DEHB belirtilerine benzer belirtileri göstermektedir. Oyun nedeni ile uykusuzluk yaşayan ergenlerin bir kısmında DEHB olduğu düşüncesi oluşmaktadır. Fakat bu ergenlerde DEHB tanısı değil, yalnızca oyun bağımlılığı görülmektedir. DEHB ile oyun bağımlılığının komorbid olduğu durumlar olduğu gibi bu gibi durumlarda sıklıkla karşılaşılan durumlardandır. Ek olarak yapılan çalışmalarda oyun bağımlılığının psikiyatrik komorbidite arasındaki ilişkisinde 24 çalışmanın derlemesi OB ve depresyon, anksiyete, DEHB, sosyal fibi/ anksiyete ve obsesif kompulsif belirtiler arasında anlamlı ilişkisini tespit etmiştir. Dahası sosyal anksiyetesi olan bireylerin ve günlük yaşamda kendini iyi ifade edemediğin düşünenlerin oyun bağımlılığına daha yatkın olabilecekleri konusunda risk faktörü taşıdıkları bildirilmiştir