Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu nörolojik ve organik bir bozukluktur. Çocuk da sadece hiperaktivite ve dürtüsellik görülebilir. Hiperaktivite ve dürtüselliğe bazen dikkat eksikliği de eşlik edebilir. DEHB in oluşumunda beyinde anatomik ve işlevsel bozukluklarla beraber çevresel ve genetik etmenlerin etkisi büyüktür. DEHB tanısı alan çocukların beyin gelişiminin sağlıklı büyüyen çocuklardan farklı olduğu kanıtlanmıştır. Çocuk ve ergen psikiyatristleri tarafından tanı konulur. DEHB’ın oluşumunda beyinde anatomik ve işlevsel bozuklukların yanında genetik ve çevresel faktörlerin etkisi vardır. Beyin gelişimleri sağlıklı çocuklardan farklıdır. Beynin önemli bölgelerinde olgunlaşma gecikmesi görülür. DEHB'ın üç temel belirtisi bulunmaktadır.
DİKKAT EKSİKLİĞİ: Kişinin dikkatini verememesi ve dikkatini istenen görevi üzerinde devam ettirememesidir. Çocuk oyunu ve dahil olduğu etkinliğe kendini veremez veya bir oyun etkinlik bitmeden diğerine geçiş yapar. Dikkatleri kısa sürelidir ve çabuk dağılmaktadır. Düzenli olmakta zorluk çekerler.
HİPERAKTİVİTE: Çocuğun hareketliliğinin yüksek düzeyde olması, yerinde duramama, beklemesi gereken bir yerde sürekli kıpırdanma.
DÜRTÜSELLİK: Çocuğun kendi davranışının hangi sonuçlara yol açacağını düşünmeden hareket etmesidir. Bu durum özellikle çocuğun sosyal ilişkilerinin bozulmasına ve dışlanmaya neden olur. Otorite ile sorun yaşarlar. DEHB li çocuklar bu durumu anlamlandıramazlar, kendilerinde yarattığı zorluğun yanı sıra toplumsal dışlanma ile baş etmeye çalışırlar. Haksız yere ceza alırlar ve daha sık hata yaparlar. Ailenin davranışı ve tutum yönünden çocukla birlikte değerlendirilmesi gerekir. DEHB tıbbi tanı sonucu karar verilebilecek bir durumdur. Ortadan kalkmaz sadece yönetilebilir. DEHB tanısı alan çocukların aileleri bu andan itibaren artık tutumlarını gözden geçirmelidir. Disipline olmada ebeveynler birbirlerini desteklemelidirler.
EBEVEYNLERE ÖNERİLER
1-Olumlu davranışlar ödüllendirilmelidir.
2-İstenilen görevi yerine getirebilmesi için net ve kısa genel ve uzun yönergeler yerine kısa ve net küçük parçalara bölünmüş yönergeler verilmeli (Örneğin; “ hemen üstünü giy” yerine “ önce çoraplarını giy”, bu eylemi gerçekleştirdikten sonra “ şimdi pantolonunu giy” bekleyip, “şimdi de tişörtünü giyebilirsin”... gibi küçük parçalara bölerek yönergeler verilmelidir.)
3-Evdeki eşyaların yerleri belli olmalı ve sık sık değiştirmemelidir.
4-Yapılması gereken görevler için önem derecesine göre sıraya koymak ve takvim çizelge oluşturmak daha işlevsel olacaktır.
5-Anne babalar çocuğa hastaymış gibi davranmamalıdır.
6-Çocukla ebeveyn arasında özel bir iletişim dili oluşturulmalıdır.(Arkadaşlarının yanında onu uyarmak yerine parmak şıklatmak gibi...)
7-Hareket alanları tehlikeden arındırılmalıdır.
8-Çocuklara sorumluluk verilmeli ve ev işlerinde sürece dahil edilmelidir.
9- Öfkelendiği zaman kendisine ve başkalarına ya da çevreye zarar vermesini engelleyin ve öfkesini ifade etmesini sağlayın. Sakinleştikten sonra da davranış hakkında onunla konuşun.
10-Enerjisini atmasını sağlayacak sportif faaliyetler ve özel ilgi alanları edinmesi sağlanmalıdır.
11-Çok katı kurallarla disipline etmek yerine esnek ve uygulanabilir kurallarla olumlu davranış kazandırmak daha kolay olacaktır.