İşte Bu Doktor İndir
Uzun süren yaz tatilinin ardından okulların açılması ile çocuklarda ve anne-babalarda okul telaşı başladı. Yeni dönem heyecanı ve ders hazırlıkları sürerken bir yandan da okula uyum süreci de yaşanıyor. Yoğunlaşmaya başlayan dersler ve ödevler çocukların uyum ve motivasyonunu etkiliyor. Okula adaptasyonda zorluk yaşanmasında, derslere ve sınıfa uyum sağlanamamasının altında çoğunlukla dikkat eksikliği bulunabiliyor. Çocuklarda sıklıkla görülen dikkat eksikliği ve hiperaktivitenin, en çok akademik başarıyı etkilediği bilinmektedir. Dersi dinleme ve katılmada zorlanmalar, ödev yapmaya isteksizlik, dikkati sürdürmede zorluk karşımıza en sık çıkan belirtiler oluyor.           Dikkat bozukluğu olan çocuklar uzun süre odaklanamazlar, unutkanlık ve dağınıklık yaşarlar ve organize olamama gibi nedenlerden dolayı okulda başarısız olabilirler. Bu çocukların dikkatleri çok kolay dağılır, ders çalışmada sorun yaşarlar, dikkatsizce hatalar yaparlar, organize olamama gibi nedenlerden dolayı da başarısızlık gösterirler. Çoğu zaman sizi dinlemiyormuş gibi görünürler, üzerlerine aldığı görevleri ve etkinlikleri sürdürmekte zorluk çekerler, zihinsel uğraş gerektiren görevlerden kaçınırlar, bunları sevmez ya da bunlarda yer almaya karşı isteksizdirler. Sık sık okul ödevlerini, kalemlerini, kitaplarını ya da araç-gereçlerini kaybederler, ödevleri ve yazıları tamamlayamazlar, dikkati dış uyaranlarla kolaylıkla dağılır ve günlük etkinliklerde de çoğu zaman unutkandırlar. Yarım bırakılan bir işten ötekine geçme, aşırı hareketlilik, sırasını beklemede zorluk, el ve ayakların kıpır kıpır olması, oturulması gereken yerlerde yerinden kalkma, koşuşturup durma veya sürekli hareket halinde olma isteği gibi davranışlar da dikkat eksikliği ve hiperaktivitenin belirtileri olarak görülmektedir. Çocukta dikkat eksikilği olup olmadığını anlayabilmek için kapsamlı bir araştırma yapmak gerekir. Bunu belirlemede kullanılan özel bir test bulunmamakta ama ipucu vermesi açısından zeka testleri sıklıkla kullanılmaktadır. Bunun yanı sıra, çocuğun sınıftaki davranışları, derse katılımı ve sınıf içi uyumu, okuldaki akademik başarısı, arkadaş ilişkileri, ev ve çalışma ortamı ve ebeveyn tutumunun da incelenmesi gerekir. Dikkat eksikliği uzun süreli bir durum olarak kabul edilip bunu tamamen ortadan kaldıran bir tedavi yoktur. En etkin yöntem, ilaç tedavisinin yanı sıra, aile becerileri eğitimi, çocukta davranışsal eğitim ve sınıf içi müdahalelerdir. Okul, aile ve uzmanın işbirliğinde olması da tedavide büyük önem taşımaktadır. Öğretmenin bu durumla ilgili bilgilendirilmesi ve sınıf içinde değişikliklere, desteğe ve işbirliğine açık olması da tedaviyi kolaylaştıran etkenlerden biridir. Çocuğun ön sıralarda, öğretmenin gözü önünde, pencereden uzak ve tahtaya yakın bir yerde oturması sağlanmalı ve kendi başına yapabilecek ödevleri, diğer çocuklardan ayrı bir köşede dikkati dağılmadan yapmasına izin verilmelidir. Çocuğun ödevlerini yaparken gerektiğinde ara vermesine olanak tanınması, oyun saatlerini azaltma ve teneffüs iptalinden kaçınılması gerekmektedir. Ev ödevlerini yaparken dikkatini dağıtabilecek durumlardan kaçınılması, programlı ve yapılandırılmış şekilde kısa aralıklarla ders çalışması gerekmektedir. Dikkat eksikliği olan bir çocuğa karşı sabırlı olunması, gerektiğinde söylenilenin tekrarlanması ve ona zaman tanınması gerekmektedir. Çocuğun yaptığı doğru ve olumlu davranışın ödüllendirilmesi, becerilerinin pekiştirilmesi ve görevini yapabilmesi için cesaretlendirilmesi gerektiği unutulmamalıdır.   MERVE KEVLEKÇİ UZMAN PSİKOLOG