Gelişim psikolojisi ve psikoanaliz alanlarında çalışma yapan kuramcı Erik Erikson, 1 ile 3 yaş aralığındaki dönemi çocuğun barsak ve kas kontrolünü sağlamayı öğrendiği süreç olarak nitelendirmekte, bu evreyi “bağımsızlığa karşı özerklik ya da utanç dönemi” olarak tanımlamaktadır. Dolayısıyla tuvalet eğitiminin gerçekleştiği bu süreçte çocuğun bağımsızlaşmaya çalışırken aynı zamanda anneden de ayrışmaya çalıştığını, bireyselleşmeye yönelik davranışlarda bulunduğunu ve anneye karşı gelebildiğini gözlemlemek mümkündür. Ayrıca, bu dönem 2 yaş sendromunun olduğu döneme de denk geldiği için çocuğun kendini ve çevresini de kontrol etmeye çabaladığını, tercihlerini kendi iradesini kullanarak belirlemey başladığını, özerklik geliştirdiğini gözlemleyebiliriz. Psikanalist Sigmund Freud bu evreyi “anal dönem” olarak adlandırmaktadır. Bebekler anal dönemde dışkılarını tutma yeteneğini elde etmektedirler. Dışkısını tutmaktan veya bırakmaktan haz duymaktadırlar. Vücutlarını sevgi objesi olarak görebilmekte, kendine ait nesneleri paylaşmakta güçlük çekmekte, bilinçaltında tuvaletlerini yaptıktan sonra bedenlerine ait bir parçalarının koptuğunu düşünmektedirler. Bu nedenle hazlarının engellenmesi onlarda kızgınlık duygusunun oluşmasına, otorite ile çatışma yaşamalarına neden olabilmektedir. Dolayısıyla tuvalet eğitimin ne zaman ve ne şekilde verileceği, ebeveynlerin tumlarının nasıl olacağı oldukça önemlidir.
Tuvalet eğitimi kaç yaşında verilmelidir?
Tuvalet eğitiminin kazanılmasında ailenin sosyoekonomik durumu, kültürel tutum ve inançları, cinsiyeti, kaçıncı çocuk olduğu, annenin veya çocuğa bakım veren kişinin eğitim düzeyi, çocuğun psikolojik durumu veya mizacı oldukça etkilidir. Tuvalet eğitimin verilebilmesi için öncelikle çocuğun kas ve mesane kontrolüne sahip olabilmesi, tuvaletini tutmayı öğrenebilmesi, bedenini tanıyabilmesi gerekmektedir. Bu belirtiler genellikle 2 yaşından önce gerçekleşemediği için tuvalet eğitimi 18 ay ile 3 yaş aralığında verilmektedir.
Tuvalet eğitimini yaşından önce verilmesi çocuğun anneye karşı direnç göstermesine sebep olmaktadır. Annesinden olumsuz etkilenen çocuğun yetişkin olduğunda tuvalete gitme
konusunda çekinceli davranabildiği, ihtiyacı olmadığı halde sık sık tuvalete gidebildiği, tuvaletini uzun süre geciktirebildiği, evden çıkarken dışarıda tuvalet bulamama korkusu ile evden çıkamadığı gözlemlenmektedir. Buna karşın tuvalet eğitiminin 4 yaşından sonra verilmesi çocuğun büyümekle ilgili zorluk yaşamasına, kendi sorumluluklarını yerine getirememesine, yaş olgunluğunun altında özellikler taşımasına, aşırı esnek ve duyarsız davranmasına neden olabilmektedir. Çocuğun 4-5 yaşlarına kadar tuvalet eğitiminin tamamlayamıyor olması bir uzman desteğine ihtiyaç duyduğunu göstermektedir.
Çocuğun tuvalet eğitimine hazır olup olmadığını nasıl anlayabiliriz?
Çocuğun gün içinde 2 saatten uzun süre kuru kalması, uykudan kuru uyanması, ıslak bez sayısında azalma yaşanması, bağırsak hareketlerinin düzene girmesi, oturma, yürüme, çömelme gibi kaba motor becerilerini yapıyor olması fiziksel anlamda bu sürece hazır olduğunu işaret etmektedir. Öte yandan, ıslak ve kuru kalmak arasındaki farkı ayırt edebilmesi, kendini sözel ya da sözel olmayan iletişim yöntemleriyle ifade edebilmesi, basit direktifleri anlayabilmesi bilişsel ve zihinsel olgunluğunu tamamladığını göstermektedir. Ayrıca tuvaletini yapmaya karşı istekli davranması, bezinden rahatsız olması, tuvaletini kontrol etmeye başlaması ruhsal gelişimini de tamamladığını ifade etmektedir.
Tuvalet Eğitiminde Ebeveyn Tutumları Nasıl Olmalı?
Çocuğa tuvaletini yapması konusunda aşırı baskıcı ve denetleyici yaklaşmak, katı ve tehdit edici davranmak, tuvaletini kaçırdığı zaman ona ceza vermek çocuğun kendi başarısı üzerinde şüphe ve utanç duymasına neden olabilmektedir. Böyle durumlarda çocuğun anneyi cezalandırmak için dışkısını olur olmaz yerlere yapabildiği gözlemlenmektedir.
Tuvalet eğitimi sırasında hatalar yapmak çocuğun ne yazık ki gelecekte zarar görmekten korkan, şüpheci, başarısız, kaygılı, özgüvensiz, suçluluk duygusu yüksek bir kişilik geliştirmesine yol açabilmektedir. Ayrıca çocuğun kendi özgür iradesi ile tuvaletini yapmasına müsaade etmemek ilerleyen yaşlarda onun anal dönemde takılı kalmasına, obsesif kompulsif bozukluk (OKB) özellikleri taşımasına, mükemmeliyetçi, kuralcı, cimri, inatçı davranışlar sergilemesine sebep olabilmektedir. Yetişkinlikte gördüğümüz bu özellikler birçok kez anal dönem evresinde yaşanan zorluklardan kaynaklanmaktadır. Bu nedenle tuvalet alışkanlığı kazanma döneminde ebeveynlerin çocuğu cesaretlendirici ve özendirici bir tutumda bulunmaları, ona karşı anlayışlı, sabırlı ve hassas davranmaları, onu azarlamamaları, suçlamamaları, olumlu destek ve motivasyon sağlamaları onların ilerleyen yaşlarda özgüvenli, bağımsız, lider ruhlu ve başarılı bir kişilik geliştirmesine destek olacaktır. Tuvalet eğitimine başlamadan önce çocukla birlikte alışveriş yapmak, renkli bir lazımlık almak, lazımlığı onun görebileceği alanda tutmak, tuvaleti geldiğinde banyoya gitmek, her tuvaletini yaptığında onu takdir etmek ve ona küçük ödüller vermek bu süreci daha sağlıklı geçirmelerine yardımcı olacaktır.